Türkiye yaşadığı en büyük travmatik yapılanma mücadelesinde işi gelinen bu aşamaya rağmen eline yüzüne bulaştırma riski ile karşı karşıya. Öyle bir yapılanmadan bahs ediyoruz ki mensupları ‘’Babama ne söylersen söyle ama Loca efendi (Kardinali kastederek) ye bir şey söyleme’’ diyecek kadar liderde fena bulmuş bir güruh. Fena fil Lanetullah olan ama bir tek darbe girişiminin akameti sonrasında bir anda uyanan ve sözüm ona hidayeti bulan ve utanmadan her yerde ön planda olmaya çalışan ve büyük kefere Lanetullaha küfre kadar işi vardıran vefasızlar var !?!

          Şimdi Fetö’nün samimi evlatları sadece yurt dışına kaçan ve paçayı kurtaranlardır o kadar. Biz de yedik tabi. Geride kalıpta 17/25 operasyonundan sonra bile farklı şekillerde destek olmaya devam edenler darbe girişimi sonrası ayrıldık canım bu kadar da olmaz demeye başladılar. Son ana kadar umut tüketmediler. Şimdi gelelim çeşit çeşit Gayri meşru çocuklarına Fetö’nün. Bunların bir kısmı hala davalarına samimiyetle bağlı gerçek hainlerdir. Diğer bir kısmı ise kendi arasında bir kaç çeşit olmakla beraber aldanmış ya da gönüllü ahmak rolü içerisinde olanlardır. Bu açıdan bakıldığında kastedilen gayri meşruluk bir kısmında içeriye karşı bir kısmında ise dışarıya karşıdır. E herhalde samimi bağlılık üzere istikametini koruyan hainler için gayri meşru ifadesini iç dairede kullanamayacaklardır doğal olarak.

          1- Daha önce samimi olarak içerde olup itibar devşiren, organizasyon yapan ve şirket batmaya doğru serinkanlılıkla gemiyi erkenden terk eden fareler. Bunların bir kısmı farklı konumlarda sadece kendi menfaati dolayısıyla varlıklarını devam ettime savaşını sürdürüyorlar. Toplumsal alanda her ne kadar şaşkın ifadelerle bir şeyler konuşsalar da özel alanda nasıl da paçayı sıyırdıklarının mutlu ifadelerini takınmakta beis görmüyorlardır.

          Bulundukları ortamın tüm DNA’sını kopyaladıkları için çevrelerinde ki tüm insanları hala kategorize etmeye devam ediyorlar. Ayrıca her tür alçak komployu, itibarsızlaştırmayı ve belden aşağı yalan ve iftirayı çok rahat kullanarak önlerini boşaltmayı çok iyi bilir ve uygular durumdadırlar. Bu tiplerin diğer İslami yapılarda karşılaşılması mümkün olmayan bu özellikleri maalesef masum olan herkesin kolayca avlanmasını temin eylediği için önleri fena halde açılıyor ve diğer samimi insanlar ister istemez alanı bu hevesli ve gayri samimilere terk ediyorlar. Hatta bazen ve bazı safiyet ehli ne yapalım oradan geldi ama kaybetmeyelim diyerek kendi ayağına sıktığını düşünemeyecek kadar gafil olabiliyorlar.

          Bu tipler organize olmak suretiyle eski tövbekar arkadaşlarını ve piyasaca bilinmeyen eski cemaattaşlarını maklube kardeşliğini korumak adına her tür fedakarlığı göze almaktadırlar. Öyle ki o arkadaşlarının temiz olduğuna ve sağlam bir yapı kökenli olduğuna şehadetle açıktan kurtarma yarışına bile girerler. Eskiden ipten adam alır dedikleri tiplerin güncel versiyonu olarak kabul edilebilir bu tipler. Evet ihraçtan dönen varmı bilinmez ama açıktan dönüp yöneticilik koltuğuna apartopar oturtulanların varlığı çokta gizlenmiyor hali hazırda. Bu tiplerin gayri meşruluğu Terör örgütü açısından içeriye nazaran değil dışarıya nazarandır.

          2- Aynı şekilde olup hala ümit içerisinde bekleyen üst ve üste yakın derecede olanlar. Bunlar gizlilikte uzmanlaşmış ve Cia ajanları kadar beceri kazanmış modeller. Bunlar daha önce yüksek siyaset ile Fetö nün arası iyi olduğu dönemde referans olunan kişilerdir. Yine bunlar daha önce ki siyaset bağı dolayısıyla siyasette, bürokraside, belediyelerde, en üst mevkilere kadar çıkmış kişilerdir. Kaymakam, Belediye başkanları veya yardımcıları, Bakanlıklarda görevli üst düzey bürokratlar. Daha bu günlerde bir belediye başkanı ve Maliye Bakanlığı bünyesinde yetmiş kişi tutuklanmış olunca fazla söze hacet kalmıyor.

          Bu tipler tüm gruplar içerisinde en tehlikelileridir. Şimdi geçenlerde Nedim Şener bir yazı yazmış ve yaver neden Cumhurbaşkanı’nı öldürmedi diye sorguluyordu. Haklı olarak derin hedefi aramak adına bir soru idi bu ancak elbette o hesapların içerisinde bir de basireti bağlanma ihtimalini değerlendirmek gerekiyor. Çünkü ne hesap ederseniz edin Allah’ı gafil bulamazsınız ey zalimler diyoruz. Çünkü onların Sayın Cumhurbaşkanı ve Türkiye ile ilgili bazı işleri veya planları varsa Allah’ın da bunlarla ve hainlerle ilgili bir planı var. Allah’ın bu millete verdiği bir fırsat olması dolayısıyla kimse nefsi rahata, rehavete kapılmasın. Hele bu konuda söz sahibi olunan yerlerde bulunanlar hesabınız çetin olur bu işte ki akametin hesabını veremezsiniz.

          Mesela yakayı ele vermiş olan veya yurt dışına kaçmış olanlar bu grupların özelde ilk ikisinde ama genel olarak her birinde konumlanmış olabilir. Polis olup namaz kılmayıp Fetö’ cü olan ve durduk yere bir şahsı vuran kişiye yanında ki niye yaptığını sorduğunda cevabı çok ilginç. Biz Cihat ediyoruz. Allah rızası için öldürüyoruz. Alın bakalım Deaş’ın Fetö kolu. Ben bunu televizyonda izledim. Olayı yaşayan polis şahsın kendisi anlatıyor. Daha sonra onu polislikten attırıyorlar. Hikaye uzun girmeyeceğim.

          3-Fetö’ye bir vesile ile bağlanmış ve oradan menfaat bekleyerek ömür geçirmiş ama hiç bir nane olamamış zavallılar. Bunlar kolay av olup işin rengi değiştiğinde kendilerini gizlemeyi beceremeyen ahmak takımı. Mesleğe başladığımda benden kıdemli arkadaşlar hiç bir evrak hazırlamadıklarını ve teftişin ciddiye alınmaması gerektiğini söylediklerinde inanmıştım. Ancak iki gün sonra müfettiş geleceği belli olunca hepsi ‘’Ben hazırım, hiç bir eksiğim yok’’ dedikleri zaman ben dedim ki ‘Yahu siz gerek yok falan demiyor muydunuz?’’ Deyince hiç biri daha önce söylediği söze sahip çıkmamış ve ‘’Olur mu öyle şey canım’’ demişlerdi. Tabi ben ŞOK. Hemen sabahlara kadar evrak hazırlığı yaptım ve teftişe bi tamam hazır oldum ama gelin bana sorun.

          Bu grup tamamen risale ifadesi ile söyleyeceğim Hamakat ehlinden oluşuyor. Verilen tüm zehirleri istenen oranda emen ve zehri şırınga edenin bile kıvırdığı bir zamanda meseleyi anlayamayan garibanlar. Bunlardan birisine 17/25 Aralık’tan sonra gel ayrıl bu yapıdan işin gidişatı fena demiştim de maalesef o menhus yapıdan koparmak hususunda başarılı olamamıştım. Şimdilerde sanıyorum uzun zaman açıkta kaldı ama sonucu bilmiyorum. Yazık bunların çoluk çocukları var. Ve bunlar diğer hainler gibi korunmuyor da olabilir. Yine de emin olamıyor insan. Hemde söz konusu bunlar iken... Babam derdi ki ‘’Gaybe İllallah’’. Yani Gaybı ancak Allah bilir. Hiç bir zaman bu yapının içinden, yakınından hiç bir kişisinden emin olmadım, olamadım. Yahu eskiden de Hain idi bunlar. Bilen bilir. Samimi grupların içinden adam ayıklamaya çalışıp diğer İslami grupları küfür ehli kadar bile sevmezlerdi bunlar. Uyanın artık…

          4-Fetö ile hiç bir zaman bağı olmamış ama her zaman bilmeden kullanılmış ve hala bir biçimde kullanılmaya devam eden ahmak takımı. Gazetesine abone olmuş ve ya parasız gönderilmesine razı olmuş, kurban parası vermiş az da olsa, sohbetlerine katılmış, veya piyasada destek olmuş bir şekilde azından ucundan ne olur ne olmaz diye selamlaşmış olanlar. Bu tipler de hala farklı şekillerde kullanılmaya çalışılıyor. Mesela en basitinden Fetö’nün ekmeğini yemiş birileri ile ilgili o bildiği eski bilgiyi bile konuşmaya cesaret edemez. Ondan rica etmişleridir ve hatta yeri geldiği zaman ‘’ E eskiden oraya gitmeyen mi vardı?’’ diyerek genelleme yapılan bir suçlama ile kısmi aklama yapılır. Bunlar bir gün sıranın kendisine de geleceğini ve o zaman çırpınmasının bir şey ifade etmeyeceğini düşünemeyen ezik tiplerdir aynı zamanda. Gerçi bunların bulundukları yerde zaten uzun kelam ihtimalleri de olamayacaktır bu safiyetle. Biz böyle söyleyelim okurlarımız anlasın.

          5-Yıllar boyunca kurban ve gazete parasıyla destek olmak dışında bir bağı ve bilgisi, ilgisi olmayanlar. Bunlar dış kapının dış mandalı olduğu için sadece ‘’Biz Allah rızası için verdik ne yapalım Allah kabul etsin; günahları boyunlarına diyip normal hayatlarına dönenler. Bu garipler yaptıkları ile ilgili sorumluluğu başından itibaren ciddiye almayanlardır ki bunlar da işlediklerinden sorumludur. Amel niyet açısından değerlendirilir ancak göz göre göre küfre destek olmaya vesile olacak kadar da baştan savma ibadet yepılmaz.

          6- Fakru zaruret dolayısıyla öğrencilikte uşak gibi çalıştırılıp küçük burslarla bağladıkları sonra üç kuruşa o kurumlarda çalıştırılıp, aldığının bir kısmını da burs olarak geri alıp sömürülen ve sonra fırsat bulunca devlete kaçan Mağdur anadolu çocukları. Benim içimi acıtan ve ekmeği için gece yarılarına kadar çalışıp dürüm çiğ köfte satarak geçimini sağlayan altmışına dayanmış amcanın öğretmen oğlunun işten atılması. Sadece bu vebal bile o zülüm ve ihanet çetesine hizmet edeneleri ahirette acı bir azaba uğratmaya yeter inşaallah.

          Ha bu arada Ahiret demişken şu işleri dolayısıyla dünyada rezil olsalar ve ceza görseniz dahi, veya bu dünyada paçayı yırtsanız ve yurt dışına kaçsanız dahi Allah’ın azabından kim kurtaracak sizi ey alçaklar. Orada edindikleri ahlaksızlıklarını vaz geçtik demek suretiyle rahat dolaştıkları toplumumuzda açık ve aleni olarak işleyenlere de söylüyorum. İnsanları uyutabilirsiniz ama Allah’ı asla aldatamazsınız. Çünkü O kalpte ki olanı en iyi bilendir. Münafıklık meziyet değildir, Lekedir Leke…

          Şimdi burada bir kısım kimseler şunu diyebilirler. Kardeşim neredeyse tüm ülke aldanmış aldatılmış sen hiç mi bir irtibatın olmadı yani? Olmadı desen de biz nasıl inanalım?

          El Cevap: Benim bu dünyada iki tane hakiki mürşidim var yazılı metin olarak. İki tane de insan mürşidim var. Elhamdülillah bunlar sayesinde korundum. Zaten onlar beni hiç bir zaman sevmediler. Hala beni sevmeyenlerin büyük kısmı da oradan avdet edenler ya da ettiklerini söyleyenlerdir. Birinci mürşidim Kur’an-ı Azimüş-Şan dır. İkincisi Sünnet-i Rasul. Üçüncüsü Erbakan. Dördüncüsü ise Kahramanım Babam. Allah her ikisiden de razı olsun.

          Not: Kimi içeride kimi dışarıda kimi içimizde kimi karşımızda / dışımızda ama kamufle olmuş… Her yerdeler… Ama korkmuyoruz Evel ALLAH...

          Vesselam

          Cevat YEK

          18.08.2017 02.28