Son günlerde piyasada dolaşan bir çok yazı ya da fikir beyanında özellikle öğretmenin ilmi, fikri, ekonomik, ve ahlaki düzeyde manevi şahsiyetini rencide edebilecek türden ifadelerin varlığı dolayısıyla dikkatlerinize '' Aşık Reyhani'' 'nin bir şiirini takdim etmek istedim. Umuyorum öğretmen olmanın ne anlama geldiğini bilmeyen her türden nasipsizler bundan istifade eder.
Bütün mahir meslek sahibi iyi yetişmiş insanların emek vereni ve gönül işçisinin
'' Öğretmen '' olduğunun unutulmamamsı dileği ile sözü üstadına bırakıyorum...
ÖĞRETMENİM
Öğretmenim sana kurban olayım
Al benim oğlumu insan yetiştir
Din bilmeden kitap verme eline
İlk evvela ehl-i iman yetiştir.
Mevlana’nın sırrında mekan tutmaya
İyi ile kötüyü ayırt etmeye
Bin deveyi bir akçeye gütmeye
Veysel Karani gibi çoban yetiştir.
Vücut gezdirecek bir başı olsun
Allah’ın aşkına göz yaşı olsun
Tarikat sırrında savaşı olsun
Pir-i Abdulkadir Geylani yetiştir.
Sıddık-ı Ekber gibi aşk narı Suzan
Ömer-ul Faruk tek temeli düzen
Osman Zin Nureyn Kur’an-ı yazan
Aliy-yül mürteza Merdan yetiştir.
Biz bir millet idik çelik yayımız
Dört kıtada medeniyet payımız
Kainatta emsalsiz di soyumuz
Osman Gazi bir Oğuz Kaan yetiştir.
Müminler mevlaya elin açtılar
İnsanlar hakikat için koştular
Hasan'la Hüseyin şehit düştüler
Oğlunu vatana kurban yetiştir.
Yılıp yorulmasın yağmurda karda
Yürüsün durmadan kışta baharda
Bayrağı sallasın okyanuslarda
Barbaros misali kaptan yetiştir.
Hz.Mevlaya boynunu büken
Askerin önünde tekbiri çeken
Kemeri bağlayıp diz üstü çöken
Bir Melikşah bir Alparslan yetiştir.
Durup oturmakla avunmaz vatan
Ceddinden örnek al kendinden utan
Haliçten eyúpe atını atlatan
Fatih sultan gibi bir han yetiştir.
Reyhani kim gezmiş bu bucaklarda
Neler var olmuş olacaklarda
Korkma sönmez demiş bu şafaklarda
Mehmet Akif gibi ozan yetiştir.
Aşık Reyhani