ERBAKAN İSTİSMARI

          Kurduğu partiler ile siyasi hayatın ve hatta Türkiye’nin yönünü değiştiren bir şahsiyet şimdi hem paylaşılamıyor hem ortada kalıyor. Kimse vaz geçemiyor veya bir diğerini onun değelerine ihanet ile suçluyor. Ne oğlu Fatih Erbakan ne Rahmetli olduğu dönemde genel başkanı olduğu Saadet ne de yıllar öncesinden ayrılıp yeni bir Pati olarak piyasaya arzı endam etmiş olan Ak Parti Hoca’yı gerçek anlamda umursuyor. Her biri kendi fikirlerine hocayı hizmet ettirmenin derdinde. Maalesef seçimin daha başlarında gidişin pek hayra alamet oladığını beyan ile yazının başında bunu ifade edelim sonra devam edelim.

          Saadet Partisi fikirleri ne olursa olsun Ak Parti’nin dışında, ondan ayrı bir muhalefet partisidir. Bunun biraz kalın yazılması mı gerekiyor bilmiyorum çünkü kimse buna dikkat etmiyor ya da farkında değilmiş gibi davranıyor. Hem ittifaka katılmasına müsade etmeyeceksiniz hem başkası ile ittifak kurmasını İslami değerler açısından eleştireceksiniz. Arkadaş sen güçlüsün Evet. Neredeyse kazanma ihtimali olan tek aday senin Evet. İttifakın bir kısmının istemediği bir parti olan Saadetin gelmesini istiyor gibi yapıp ses çıkarmıyorsun Evet. Eee onlar da bir siyasi parti oalaraksiyaset yapmak zorunda değil mi. Birileri beğensin diye siyaset yapılmaz ki. Elbette o da elde ne varsa onunla mücadele edecektir. Her ne kadar diğer tarafla ittifakı şahsen ben de içime sindirememiş olasam da en azından Erbakan figürü ile ya da Ayet ve Hadislerle onları mahkum etme yarışına katılmıyorum. Altı üstü 0.75 oyu var diyip sonra da %20 oy alacakmış ta Cumhur İttifakını yerle yeksan edcek bir parti imiş gibi konuşulması çok ama çok ilginç.

          Ne CHP ne İYİP ne de DP Saadete saadet getirmeyecek ve bu çalışma sonuçta fiyasko yaşayacak çünkü HDP işin içine girmeden sonuç elde edemeyeceklerine göre ve o girince de tam bir dağılma yaşayacaklarına göre veya ikinci tur hedefi ile bir yere varılsa bile orada da yine seçmen bu kesimin beklediği türden saçma bir beklentiye cevap vermeyecektir o kadar… İş bu kadar çetrefilmiş gibi göstermek kimin işine geliyor bilinmez ama hala daha birilerinin gelip Türkiye’nin anasını ağlatacağı korkusu içerisinde siyaset yapılacak ise bu kadar emeğin ne değeri kalır ki? Ben bu milletin ferasetine güveniyorum ama tek şartla. Hile hurda olmadan adam gibi çalışılması şartı ile bu millet senelerce üzerine düşeni nasıl mükemmelen yerine getirdiyse yine aynı şekilde vazifesini yapacaktır.

          Son zamanlarda telefonlarımıza ulaşan ve bir takım işgüzarların yaptığı ortaya çıkan Erbakan videoları maalesef işin ne kadar seviye kaybettiğinin / kaybedeceğinin işaretini vermiş durumdadır. Sahi hayatta iken bu kadar kendisini dinlememiş olanların özellikle şimdilerde SP & CHP ittifakının ardından bu işlere soyunması akla şunları getirmektedir. Eğer hocayı çok beğeniyor idiyseniz sözlerine tam değer verin ve ayrı gayrı olmadan aynı hedef uğrunda birlikte çalışma için bu enerjinizi kullanın. Ama yok bunu böyle değil de canınızın istediği gibi yapmayı seçiyorsanız o zaman kimse Rahmetliyi kullanıp diğerini suçlamasın.

          Oluşturlan Cumhur ittifakının içine girme imkanı kalmadığı özellikle seçim takvimi belli olmadan önce en yüksek düzeyde dile getirilmişti. Özellikle Mhp liderinin ülke meseleri konusunda duyarlılığı dolayısıyla gösterdiği hassasiyet derecesinde; bu ittifak konusunda SP’nin olmaması fikrini dillendirmiş olması en önce kendi partisinin menfaatleri çerçevesinde ele alınmalıdır. Özellikle seçim sonrasında yönetim kademelerinin ve Baknalıkların paylaşımı hususunda kayıpların önüne geçme hedefi açısından son derece başarılı bir opaersayon olmuştur. Ancak bu operasyon ittifak için aynı oranda başarılı olmamıştır. Çünkü Ak Partiye kırgın olan İslami düşünce sahibi bir kısım seçmenin Saadet’e yakın duracağını kestirmek için çok ta siyaset uzmanı olmaya gerek yoktur.

         Bu açıdan bakıldığında diğer tarafa Cansuyu olacak derecede bir yanlışın önünü açmış olan Bahçeli '' Millet İttifakı '' nın bu anlamda kurucusu dahi sayılabilir. Mesela bu ittifak saadet olamadan yapılmış olsaydı ne toplum nazarında ne de genel siyasi havada böyle aktif bir saha açmayacaktı ve diğer geri kalanların itibarı CHP’ nin itibarından öteye geçemeyecekti. Belki Ak Partili olduğu için Saadet’e sırf bu açıdan kızanlar, yada bu ittifak ile ülkeye İslam mı getirecekler diye soranların gözden kaçırdıkları sadece yukarıda söylediklerimiz değil aynı zamanda diğer ittifakın da böyle bir hedefi ya da siyasi söylemi olmadığı olabilir mesela.

          Bir arkadaşım yazılarıma çok değerli bir eleştiri yapmış ve demişti ki daha tarafsız ya da bağımsız yazmanda fayda var. Çok beğendiğim bu fikrine o kadar değer veriyorum ki her yazımda aklıma gelip duruyor. Ancak hiç bir konuda tarafsız kalamayacak kadar derin bağlarla ülke menfaati ve mutlak akıl tarafında yer alma fıtratımla savaşamayacağımı fark ediyorum. Bir seçmen olarak belki Ak Parti’yi desteklesem bile yazarken mutlak ülke menfaati üzerine kafa yorma vazifesini ihmal edemiyorum. Dolayısı ile seçim konusunda veya siyaset meydanında kendi cinsinden muhalefet oluşturan ya da bu yapıları koruyan siyasi yapılar her zaman kazanacaktır. Çünkü alternatif kendi cinsinden olmayınca yapılan bütün hizmetler akamete uğrayacaktır.

          Bu arada Temel Karamollaoğlu’nun biz iktidara gelince bütün yatırımları durduracağız vb. beyanatı ise aslında gerçeklerle örtüşmeyen bir açıklamadan öte bir değer taşımıyor. Çünkü yapılmakta olan işleri iptal milli servete zarar verecektir. Sadece daha sonra yapılacak yatırımların istikametini değiştirmek imkanına sahip olabilecektir o kadar. Bu da tüm seçimler sonrasında norma olarak ortaya çıkan bir durumdur. Siyasetin acımadığı bir şey varsa o da siyaset içinde orataya çıkmış olan önemli şahsiyetlerin mirasını istismarıdır. Millet ittifakının içerisinde yer alan DP’nin genel başkanının ismin bir çok kişi bilmemektedir. Partinin siyasi olarak ne hedefi olduğuna dair en küçük bir bilgi ortada olmadan yapılan bir siyaset ve ittifak söz konusudur.

          Ne Cumhur ittifakı ne Millet ittifakı bugün bulundukları yerde kalmayacaklardır. Seçim sonrasında ortaya çıkacak manzara bu günde öngörülemeyecek kadar ilkleri barındıracaktır. Umarız ülke meseleleri bu güne kadar yürütüldüğü gibi insicam içerisinde arızi çakişmelerle vakit kaybı yaşanmadan hizmet aşkı ile yürütülür. Görünen o ki aynı iktidar bir ortakla beraber devam edecek gibidir. En azından ciddi bir paylaşım derdi yaşanmadan sulh-u selamet ile yönetim sürdürülebilir. Seçim sonrasında yine Erbakan eskiden olduğu gibi kabrinde berzah hayatına devam edecek ve gündemden düşecektir.

          Rahmetliyi rahat bırakın.

          Vesselam  

          Cevat YEK

          06.05.2018 13:00