Alevi Hacılarımız

Haberi birlikte okuyalım:

“Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), birlikte yapacakları organizasyonla gelecek ay içinde 100 Alevi dedesini kutsal yolculuğa çıkaracak. Yolculuk Hz. Ali’nin mezarının bulunduğu Necef, Hz. Hüseyin ve 72 şehidin mezarlarının bulunduğu Kerbela üzerinden Mekke ve Medine’ye uzanacak.

Kutsal bir kaynaşma projesi

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, kendisine sunulan projeyi himayesine alarak daha geniş kitleleri kucaklayacak hale getirilmesini ve kurumsallaştırılmasını istedi. Bakan Çelik yaptığı açıklamada, Türkiye’de inanç grupları ve Alevi Bektaşi toplumunun sorunlarıyla yakından ilgilenen Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, himayesine aldığı projenin İslam dünyasını kucaklaştıracak kutsal bir kaynaşma projesi olduğunu belirtti.

inanç pınarlarının kaynağına inen yolculuk
İnanç pınarlarımızın kaynağına inen bu kutsal yolculuğun, İslam dünyasının içinde bulunduğu durumun çözümü için önemli bir adım olduğunu kaydeden Çelik, Ehlibeyt, Necef, Kerbela, Mekke ve Medine’nin tüm Müslümanların kutsal mekânları olduğunu söyledi.”

Nereden bakarsanız bakın, olması gereken bir proje. Sanırım fikir TÜRSAB’dan gelmiş. Kültür ve Turizm Bakanımız Ömer Çelik, projeyi beğenmiş ve sahiplenmiş. Projenin hedefi Türkiye’deki belirli bir gurubu planın içine çekmek. Açıkça yazmak gerekirse Alevi vatandaşlarımız Umre yapmaya teşvik edilecek, başlangıç olarak Alevi Dedeleri bakanlığın sponsorluğunda umre gezisine çıkarılacak. Alevilerin dini hassasiyetleri de göz önüne alınarak Hz Ali’nin kabrinin bulunduğuna inanılan Necef ve Hz. Hüseyin’in şehadete erdiği Kerbela da ziyaret edilerek Haremeyn’e ulaşılacak.

Önümüzdeki günlerde bu girişimin kamuoyunu oldukça meşgul edeceğini sanıyorum. Aleviliği komünizme payanda yapmak isteyen kimi sosyalistler buna karşı çıkacaklardır. Onlar aynen şöyle diyeceklerdir: “Alevilik ve İslamiyet iki ayrı dindir, dolayısıyla devletin amacı Alevi bilincini yozlaştırmaya çalışmaktır.” Ne yapılsa yapılsın bu nasipsizlere bir şey beğendirmek mümkün değildir. Değil mi ki, bunların öncülerinden biri “Alisiz Alevilik” diye bir kitap yazmaya cüret etmiştir, artık hiçbir şey bu zavallıları tatmin etmez. Tipik bir “ya benim gibi düşüneceksin ya da benden değilsin” hali.

Ancak projenin kaynağı göz önüne alınınca pek ala arka planda pazarı genişletme gibi bir amacın olabileceğini düşünmek mümkün. Bilindiği gibi nüfusun çok önemli bir kısmını oluşturan Alevi vatandaşlarımız, hac maksadıyla herhangi bir yere gitmiyorlar. (Fakat bazı alevi kardeşlerimiz hiç belli etmeden sünni Müslümanlar arasına karışarak Umre ve Hac ziyareti yapıyorlar. Beraber bir Ramazan Umresi yaptığımız Çorumlu Abidin Beyi hiç unutamıyorum.) Hâlbuki diğer İslam ülkelerinden şii-alevi insanlar hac ziyareti için Irak ve Suriye’deki bazı ehlibeyt mensuplarının kabirlerini ziyarete gidiyorlar. Bu projeyle böyle bir akımı başlatmak mümkün olursa ve Mekke ile Medine ziyaretleri gerçekleştirilirse kimse zarar görmez.

Hülasa proje güzel, niyet hayr ise akıbette hayırlı olacaktır düsturuyla yola çıkılırsa herkes karlı olacaktır. Alevi Hacılarımız hayırlı olsun.

 http://adilgulmez.com/?p=136