Hatırlayalım, Fırat Kalkanı Harekâtı niçin yapılmıştı?
Sorumuzu şöyle cevaplayalım:
1-Türkiye halkı ABD’ye “15 Temmuz’dan sonra artık size güvenmiyoruz.” Nitekim bu durum kamuoyu araştırması yapan şirketlerin anketleriyle tescil edilmiş durumda. Halkımız %80’lere baliğ olacak şekilde 15 Temmuz işgal girişiminin ardında ABD ve NATO olduğuna inanıyor.
ABD ülkemizi dize getirmek isteyen tüm terör örgütlerine her türlü desteği veriyor. Yakalanan teröristlerin ellerinde başta ABD olmak üzere NATO ülkelerinin silahları bulunuyor. ABD&NATO size demokrasi getireceğiz diye, yüzümüze güle güle İslam ülkelerini işgal ediyor. Batılı Haçlı sürülerinin Afganistan ve Irak gibi İslam beldelerinde katlettiği Müslüman sayısı milyonlara tekabül ediyor. Müstezaf halklara reva görülen türlü işkenceler de cabası.
ABD bundan böyle Müslüman zihninde emperyalist bir sömürgeci figürünü sembolize edecek. Türkiye olarak geç te olsa kendi göbeğimizi kendimizin kesmesini anlamış bulunuyoruz.
2-Ordunun darbe girişimi sonrası hala güçlü ve kararlı olduğunun hem içeriye hem dışarıya gösterilmesi. Malum, işgal girişimi üniformalı terörist güvenlik güçlerince başlatılmıştı. Sonrasında yapılan temizlik çalışmaları henüz beklenen seviyeye ulaşmasa da ordumuzun güç kaybettiği bazı kesimlerce yüksek sesle dile getirilmişti.
3-Suriye’de çözüm sağlanacaksa Türkiye’nin bu çözümün önemli bir aktörü olacağının tekrar hatırlatılması. İçte ve dışta Büyük Türkiye düşmanlarının ortak noktası Suriye’den bize ne, idi. Fırat Harekâtı ile Türkiye olarak bizim sözümüz dinlenmeden, bize rağmen bu coğrafyada bir şey yapılamaz demek istedik.
4-Nihai hedef olarak Cerablus, Azez, Membiç, El Bab’ın IŞİD ve PYD’den tamamen arındırılması ve sınır güvenliğini sağlayıp ileride yapılacak bir Rakka harekâtı için yol açılması.
Fırat Kalkanı Harekâtında geldiğimiz nokta göz önüne alındığında bidayette açıkladığımız gerekçelerin hepsini gerçekleştirdiğimizi söylememiz mümkün değil. Dahası harekât ilk günlerde olduğu gibi temiz ilerlemiyor.
Son birkaç gündür sahadan gelen haberler hiç te hoş değil. Askerlerimiz meçhul güçler tarafından şehit ediliyor ya da kaçırılıyor. Yani birileri Fırat Kalkanı Harekatını kadük kılmak için türlü desiseyi sergiliyor. Bidayette iftihar ettiğimiz biçimde ilerleyen bir harekat ne oldu da kadük hale getirilmeye başlandı, sorusunu tam da şimdi sormalıyız.
Düşmanlarımızı tanıyoruz. Dost ve müttefik göründüğü halde altımızı oymaya çalışanları da biliyoruz.
Fırat Kalkanı Harekatı’nı başlattığımız gibi kendimiz devam ettirmeli ve kendimiz sonuçlandırmalıyız. ABD&NATO güçleri ile birliktelik hiçbir zaman yüzümüzü güldürmedi. Ne zaman Batılı güçleri bu şanlı harekâta ortak ettik işte o zaman felaketler startını kendi ellerimizle vermiş olduk.