Sefalette eşitlik ne demek?

 Kim böyle bir şey isteyebilir ki?

Hem sefalet ne kelime?

 Memlekette sefalet var da biz mi bilmiyoruz?

Tamam, ihtiyaçlı okullar var, fakir ailelerin öğrencileri var ama sefalet nerede?

 Olmayan şeyde ortaklık ne demek?

 Şimdi de hükümeti böyle mi yıpratacaksınız?

Ayıp diye bir şey var, her şey mükemmel, her şey tastamam diyen yok ama bu ülkenin hiçbir okulunda da sefalet yoktur.

 Mağdur edebiyatı bitti şimdi de sefalet edebiyatı mı başladı?

 Gazetecilik dürüstlük ister.

“Okul yöneticilerinin değişmesini bir yere kadar anlayabilirim ama yerlerine gelecek yeni yöneticilerin de aynı okuldan seçilmesi gerekir.”

Yani fasit daire dönsün, böyle bir mantık olabilir mi?

Giden bizimkilerin yerine yine bizimkiler gelsin anlayışı bu okullar milli eğitimin kontrolüne girmesin, elit vakıfların hegemonyası devam etsin demektir.

***

Memleketin durumu ortada, çoğu ülkeden iyi durumda orta halli müreffeh bir toplumuz.

Kendi memleketini kimse tozpembe göstermesin ama sefalet edebiyatı da yapmasın.

Herkes ifadesine dikkat etsin.

Ayran kabartmanın lüzumu yok.

“Onları göndermek, başka okulların başarısına ne kadar katkı yapar şüpheli ama bıraktırıldıkları okullarının başarısının düşeceğini, o okulların da sıradanlaşacağını şimdiden söyleyebiliriz.”

Sayın Berkan’ın bu cümleleri, öğretmenler hakkında tam anlamıyla bir önyargıyı ifade ediyor. Bir öğretmenin başarısı ya da başarısızlığı görev yaptığı okula izafe edilemez. Eşeğine kitap yükleyip köy köy dolaşan öğretmeni başarısız mı sayacağız?

Başarı, yaratıcı bir kavramdır. Bir öğretmen en olumsuz şartları bile yaratıcı bir ortama dönüştürebilir. Yeter ki işini bilsin ve konfordan vazgeçebilsin.

***

Proje okulları kim kontrol edecek?

Tartışmanın nirengi noktası burası.

Beyaz elitler bohem hayatlarına paralel konforlu bir eğitim istiyorlar.

Ancak, garipsenen tutum şu ki konforlu eğitimin sadece kendi hakları olduğunu başka okullardaki öğrencilerin bu hakka ulaşma imkânlarının olmamasını istiyorlar.

Okullara yardımcı olması için kurulan vakıflar okul üzerinde Milli Eğitim Bakanlığından ziyade söz sahibi.

Elitlerin vakıfları eğitimin her aşamasına müdahil oluyorlar.

Okula alınan öğrenciyi, okula atanan öğretmeni okul müdürünü hep onlar belirliyor.

 Bu duruma müdahale edilince medyadaki borularını öttürerek proje okullarda sorun varmış gibi gösteriyorlar.

Proje okullar artık hangi vakfın yönlendirmesin olursa olsun MEB buna son vermeli.

Elit okullarda tasarruf tamamen milli eğitimin elinde olmalıdır.

Konforlu eğitim hakkını ele geçirdikleri okulları Milli Eğitim Bakanlığının yeniden kontrol altına almak istemesi beyazların işine gelmiyor.

Öğrenciler üzerindeki ideolojik yönlendirmelerden vaz geçmek istemiyorlar.

Gezi parkını, kimlerle dolduracaklar, bunun kaygısı içindeler.

Proje okullar üzerindeki tartışmanın eğitimle ve verilen eğitimin kalitesiyle ilgili bir tarafı yok.

Bütün amaç bu okulları ele geçiren elitlerin devlet imkânlarını kendi uhdelerine alarak ideolojik etkinlik ve yönlendirme yapma isteği.