Dershaneler üzerinden yürütülen tartışmalar farklı şekillere bürünerek devam ediyor.
Birbirinden farklı çok bilinmeyenli denkleme dönüşen “kavga”da taraflar yeni kozlarını sahaya sürüyorlar.
İhtiyat payı gözetilerek, rakibi kollayarak söylenen sözler hep acaba buna ne diyecekler merakına cevap arayan türden.
Yani sizin anlayacağınız her iki taraf da son sözünü söylemeden kavgayı bitirmeyi düşünüyor.
Yani karşı tarafın benden bu kadar, bu kavgayı daha fazla götürmek memlekete millete zarar veriyor diyerek, niza eden taraf olmayı bırakmasını istiyor.
Bu arada tarafeyne yakın olanlar durumdan vazife ihdas etmeyi sürdürüyorlar.
İyi niyetlilik adına abesle iştigal nev’inden saçma sapan şeyler söylüyorlar.
Sapla samanı karıştıranların yanında amacı sadece dalaşma olsun yeter ki kavga kızışsın diyerek topa girenler de var.
Geleceğe yatırım yapanlar bile var; bunlar hini hacette bakın ben böyle diyerek sizi savundum demek için yapıyorlar bu çıkışları.
***
İşin bu noktaya gelmesinde hiç bir payı olmayan üçüncü bir taraf pusuda bekliyor.
Bunlardan önemli bir isimle uzun bir görüşme yaptım.
Özetle şöyle diyorlar:
Hükümetin son zamanlarda yaptığı bazı icraatlar son derece yanlış.
Şivan Perver gibi bir isim yurt dışındaki konserlerinde Türkiye aleyhinde çok ağır ifadeler kullanıyor.
Bu ismin Başbakan tarafından ülkemizde taltif edilmesi kanımıza dokunuyor, Barzani hakeza.
Diğer taraftan hükümet bizim beklentimize cevap verecek adımı bir türlü atmıyor.
Seçimler bizim kozumuz, biz kozumuzu kullanacağız.
Burada bir hareket var ve bir şeyler olacak.
***
Önceki yazılarımızın birinde yazmıştık.
İlginç şeyler olacak…
Ayrışmalar yaşanacak…
Küsmeler olacak…
Ve icbari yöntemler devreye girecek diye…
Olabilme ihtimalleri daha da arttı.
Yaşayacak ve göreceğiz…
Şimdilik bu kadar.