Türkiye Cumhuriyeti tarihinin belki de en kritik seçim sürecini yaşadık. Seçimin tekrarlanacak olması, sandığın eşiğinde bombaların patlaması, etkili isimlerin ve grupların parti değiştirmesinin yanı sıra güvenlik güçlerimizin memleketimizin düşmanlarıyla çok etkili bir operasyon sürecini devam ettirmesi, kerametleri kendilerinden menkul kimi anket şirketlerinin çuvallaması bu seçimleri kritik kılan unsurlardan bazılarıydı.
Sandıklar açılınca görüldü ki meğer esas sürpriz oradaymış. Ak parti sandıkları patlatarak mazlum İslam ümmetinin ümidi olduğunu bir kez daha ispatlarken 2. Sıradaki CHP, ne yaparsa yapsın, ne vaat ederse etsin Müslüman Türkiye’de kesinlikle iktidar olamayacağını bir kez daha anlamış oldu.
Terör örgütünün desteklediği HDP ise sözde ‘’barış’’ söylemleri ile bu necip milleti kandıramayacağını eğer bu palavralara devam ederse bir sonraki seçimde hakiki Osmanlı tokadıyla Hâk ile yeksan olacağını, umarım şimdiden anlamıştır.
Gelelim sevgili Gardaşlarımıza. Sandıklardan çıkan neticelere göre 1 Kasım seçimlerinin gerçek mağlubu ne yazık ki Devlet Bahçeli’dir. 7 Haziran seçimlerinden sonra büyük bir basiretle %60’lık bloğun aslında bir blöf olduğunu ortaya koyan Bahçeli, kendisini yanıltan beceriksiz danışmanlarının delaletiyle her şeye ‘’hayır’’ diyen bir konuma getirilmiştir. Seçimlere ramak kala üzerindeki ‘hayırcı’ imajını silmek için mudil danışmanlarının saptırmasıyla ‘siyah çanta’ şovları da işe yaramayınca Devlet Bahçeli için mağlubiyet kaçınılmaz bir son haline gelmiş oldu.
O yüzden üzerine basa basa bir kere daha ifade ediyorum bir kasım seçimlerinin gerçek mağlubu Gardaşlarımız değil Sayın Bahçelidir.
Diğer taraftan sandıktan çıkan tablo MHP açısından tam bir zillet ifadesidir. Gardaşlarımıza düşen görev de tez zamanda bu zilletten kurtulmaktır. Çünkü memleketin birliğini ve bütünlüğünü savunan bir partinin terör örgütünün desteklediği bir partinin gerisine düşmesi kelimenin tam anlamıyla bir zillettir. Zillet Müslümana yakışmaz.
Bu zilletten nasıl kurtulacaklarına karar verecekler elbette Gardaşlarımız olacaktır. Sorulursa konu hakkında bildiklerimizi söylemekten kaçınmayız ancak haddimizi bilir ve mudil danışman pozisyonuna düşmekten imtina ederiz. Allah yollarını açık etsin.
Bu seçimlerde desteklerini esirgemeyen Gardaşlarımızı ve diğer vatandaşlarımızı sevgiyle kucaklıyorum. Allah’a emanet olunuz.