Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve imam-hatip ortaokullarına yeni kayıt işlemleri, temmuz ayının ilk iş gününde başlar.
Bu okullara kayıtlar, ulusal adres veri tabanındaki yerleşim yeri adres bilgileri esas alınarak, e-Okul sistemi üzerinden yapılır. Kayıt işlemleri sırasında veliden herhangi bir belge talep edilmez. Veli, sadece öğrenci nüfus cüzdanı ile okul müdürlüklerine başvurarak o adreste oturduğunu ve öğrenci kaydını gerçekleştireceğini beyan ederek, öğrencisini okula kayıt eder.
Ancak mevzuatta kayıtların bu şekilde yapılacağı belirtilmesine ve her kayıt döneminde farklı yöntemler izlenmemesi konusunda resmi yazılar yazılmasına rağmen uygulamada velilerden ‘Bağış’, ‘Kayıt parası’, ‘Okul masraflarına katılım’ gibi çeşitli adlar altında maddi, ‘Masrafları karşılama’, ‘Okulun tamiratını yaptırma’, ‘Güvenlikçi ücretini ödeme’ gibi adlar altında da dolaylı katkılar istenmektedir.
Okul yönetimleri ve okul-aile birlikleri tarafından bu tür katkıların istenmesinin nedeni olarak okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve imam-hatip ortaokullarına MEB tarafından belirli kalemlerin dışında ödenek verilmemesi olarak gösterilebilir. Ancak bu durumun sonucu olarak velilerden çeşitli baskılarla maddi ve ayni katkılar beklenmesi doğru değildir.
Son yıllarda veliler birçok il ve ilçe merkezlerindeki ‘Gözde’ devlet okullarına kayıt yaptırabilmek en az bin TL ile ifade edilebilecek miktarları gönüllü olarak vermeye hazır hale getirilmişlerdir. Çünkü il ve ilçe merkezlerinde fiziksel olanakları, tecrübeli öğretmen kadrosu ve çeşitli sosyal etkinlikleri yapma kapasiteleriyle, diğer okullardan belirgin bir şekilde öne çıkan devlet okulları oluşmuştur. Bu okullarda özellikle ilkokullarda, öğrencisini tecrübeli bir öğretmenin sınıfına kayıt edebilmek için veliler adeta yarışmakta, bağış sırasına girmektedir. Bu durumu fırsat bilen birçok okul yöneticisi de adeta öğretmen borsaları kurarak, öğretmene ‘değer’ biçmektedir.
Belik inanamayacaksınız ama kimi okul yöneticilerinin ajandalarında, 1.sınıfı okutacak öğretmenlerin sınıfına kayıt yaptırabilmek için ne kadar katkı yapılacağına dair tarifeler yer almaktadır.
Bu durum eğitim sistemindeki nitelik kaybından öğrencilerini korumak isteyen velilerin, ödeneği olmayan okulunun ihtiyaçlarını karşılamak isteyen okul yöneticilerinin birlikte gerçekleştirdikleri ve öğretmenlerin itibarını sıfırlayan yanlış, mesnetsiz, etik olmayan utanç verici bir uygulamadır.
Veliler açısından okul öncesi ve ilkokullarda öğretmen seçimi kuşkusuz önemli bir konudur. Öğrencisinin ruhsal durumuna göre öğretmen talep etmek her velinin hakkı olabilmelidir ancak bu durum öğretmen adı bildirilerek ya da utanç verici tarifelere göre öğretmen talep ederek değil, okul yönetiminin tercihlerine göre yapılması gereken bir uygulamadır.
Okul öncesi ve ilkokullarda sınıf oluşumları okul yönetimi tarafından kız-erkek, veli eğitim seviyesi gibi kriterler göz önüne alınarak, homojen bir şekilde yapılmalı; aynı bakanlığın, orta öğretim okullarına ödenek gönderip, ilköğretim okullarına ödenek göndermemesi gibi anlamsız uygulamaya bir an önce son verilmeli ve okullar arasındaki farklılıkları ortadan kaldıracak tedbirlerin ivedi olarak hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.