Geçenlerde okula hışımla gelen bir öğrenci velisi önüne geleni tehdit ederek, beden eğitimi, müzik ve görsel sanatlar dersleri hariç diğer derslerin tamamında başarısız olan öğrencisi sınıf tekrarı yaparsa "falan ve filan öğretmenlere yapacağımı ben bilirim, onları vururum, bedelini ağır ödetirim” türü iğrenç salvolarda bulunmuştu sağa sola.
Eğitim ortamında meydana gelen bu huzursuzluk ve tehditvari söylemler öğretmenlerimizde bir tedirginlik oluşturdu doğal olarak. Allah’tan okul müdürü olarak gereğini yapmak suretiyle, ortalığı ayağa kaldıran bu saldırgan ruhlu kişiyi sakinleştirip, eğitimcilerin itibarını sarsmanın yanlışlığına ikna ederek (!), öğretmen arkadaşlara uyguladığı çirkin ve hadsiz davranışlardan dolayı özür dilemesine şahit olmuştuk.
Üstelik bu durum ilk değildi, muhtemelen son da olmayacak.
Buna benzer olaylar öğretim yılı boyunca sözlü / fiili olarak zaman zaman tekrarlamakta ve eğitim ortamında eğitimcileri tedirgin / rahatsız etmektedir. Her geçen gün artma eğilimi gösteren bu tür olaylar lokal olmaktan çıkmaktadır maalesef.
"Eğitimde Çözüm Bekleyen Sorunlar” başlıklı yazımda öğretmenin itibarının son zamanlarda erozyona uğradığından, şiddete maruz bırakıldığından bahisle "Bimer ve Alo 147" uygulamaları bilgi edinme ve hak arama yolu olmakla birlikte, çoğu zaman öğretmenleri ve okul yöneticilerini olur olmaz ithamlarla suçlama ve baskı aracı olarak kullanılıyor,
Öğretmene yönelik darp ve sözlü / fiili şiddet olaylarının yaşanıyor olması” üzerinde durmuş, bekleyen yakın tehlikeye işaret etmek istemiştim.
Takip eden okuyucularımız bilirler, daha birkaç gün önce kendisini yakından tanıyan bir dostumun ifadesiyle "gökyüzü meleklerini kıskandıracak kadar iyi birisi olan” pırıl pırıl, gayretli bir okul idarecisi bıçaklı saldırıya uğradı.
"Devamsızlığı silmeyen müdür yardımcısını bıçakladı” başlıklı basın haberine göre; Adana / Yüreğir’de lise son sınıf öğrencisi, 80 gün devamsızlığı olduğu için müdür yardımcısından e-okul sisteminden devamsızlığı silmesini istedi, bunun yapılamayacağını anlayınca müdür yardımcısını beş yerinden bıçakladı, ağır yaralanan müdür yardımcısı İhsan AĞCA yoğun bakıma alındı, yaşam savaşı veriyor.
Yakalanan zanlı ne derse beğenirsiniz, pişkin pişkin "canım istedi bıçakladım” dedi, ne diyecek?
Nasıl oldu da eğitim sistemimiz, öğretmenin önünden bile geçmeyi saygısızlık addeden, saygılı ve seviyeli bir gençlik yetiştirme noktasından öğretmeni neredeyse takmayan, değer ve önem vermeyen böyle bir noktaya doğru savruldu?
Son yıllarda eğitimde "öğrenci merkezli bir eğitim modeli” hayali ile haddinden ve hakkından fazla taviz verilmesi, "kimmiş o sizin kılık kıyafetinize / saçınıza karışan müdür?, getirin onun saçını da ben keseyim” tarzı söylemler hiç kuşkusuz gelinen bu durumun iyi niyet taşları ile örülmüş acı hali oldu ne yazık ki.
Eğitimde yanlış giden bu durumun mağduru öğretmenler olmamalı, öğretmene sözlü / fiili şiddet iş çığırından çıkmadan durdurulmalı, bir an evvel bunun yolları aranmalı ve saldırıda bulunanlar hak ettiği şekilde cezalandırılmalı kanaatimce.
Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren ve eğitim çalışanlarının temsilcisi konumunda olan sendikalardan da beklenen, “öğretmene şiddet” özelinde ertelenemeyecek bu konuya daha duyarlı olmaları, daha fazla kafa yormaları, bakanlık nezdinde konuyu yakından takip etmeleri, yoğun mesai harcamalarıdır.
Son söz olarak;
Lütfen eğitim sisteminin ayarları ile oynamayınız, öğretmenin ağırlığını ve itibarını koruyunuz.
(Not: Adana / Yüreğir Medine Müdafii Fahreddin Paşa Anadolu İmam Hatip Lisesi müdür yardımcısı İhsan AĞCA’ya yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum. Kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletir, Allah’tan iz bırakmayacak acil şifalar dilerim.)