Okullarda Diyabet Eğitim Programı[1]

Halk arasında ‘Şeker hastalığı’ olarak bilinen Diabetes Mellitus (DM), pankreasın yeterli insülin üretememesi veya vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu oluşan ömür boyu devam eden kronik ve insülin üreten hücrelerin azalması ile devam eden bir hastalıktır.[2]

Gecmişte "insüline bağımlı diyabet", "juvenil diyabet", "çocukluk çağında başlayan diyabet" veya "tip 1 diyabet" olarak da adlandırılan bu hastalıkta insülin yapımından sorumlu pankreas beta hücrelerinin harabiyetine bağlı olarak gelişen mutlak insülin eksikliği vardır. Bu hastalarda günlük enjeksiyonlarla insulin eksikliğinin telafi edilmesi gereklidir.

Günün önemli bir bölümünü okulda geçiren diyabetli çocukların günde en az 4 defa insülin enjeksiyonu yaptıkları dikkate alındığında, bu enjeksiyonların 1 tanesinin okulda yapılacağı muhakkaktır.

Bu anlamda diyabetli çocuklara insülin enjeksiyonu yapacak personel, insülinin muhafaza edileceği ortam, çocukların beslenmesini takip edebilecek görevli bulunması konusunda geçmişte çok büyük problemlerin yaşandığı bilinen bir gerçektir. İlk ve ortaöğretim okullarında kadrolu sağlık personeli bulunmaması nedeniyle halen yatılı ve pansiyonlu okullarda bu görevler, hizmet satın alınması yoluyla, diğer okullarda ise eğitim yöneticileri ve öğretmenler tarafından ifa edilmektedir.

Bu sorunların çözümlenmesi amacıyla 27 Nisan 2010 tarihinde, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği arasında, ‘Okullarda Diyabet Eğitim Programı’ işbirliği protokolü imzalandı.

Protokolün amacı, çocuklarda diyabet bulguları ve diyabetli çocukların okulda bakımı konularında eğitim ve farkındalığı arttırma faaliyetleri yoluyla sağlıklı nesillerin yetiştirilmesine katkıda bulunmaktır.

Protokol kapsamındaki bu amacı yerine getirmek için protokolde imzası bulunan her kurumun belli yükümlülükleri yerine getirmesi gereklidir. Bu yükümlülüklerden en önemlisi ise okullarda yapılacak eğitimler, veli bilgilendirmeleri, diyabetli çocuklarla eğitim hayatı boyunca ilgilenilmesi, günlük insülin enjeksiyonu, çocukların ana yemek ve ara öğünlerinin takibi ve en önemlisi de hipoglisemi (şeker düşüklüğü) ve hiperglisemi (şeker yüksekliği) durumlarında acil müdahale edilmesidir.

Takip ettiğimiz kadarıyla MEB, protokolün imzalanmasından bugüne kadar üzerine düşen yükümlülükleri her yıl değişik programlarla yerine getirmektedir. Başta MEB olmak üzere diyabetli çocuklar için hayati önemde olan bu protokolün tarafı olan kurumları, bu önemli hizmetlerinden dolayı kutluyoruz.