EĞİTİM ÜZERİNE – 10

 

Normalde hafta içi her gün yazmaya çalışıyorum. Tabii yazı dizisi bitene kadar… Cuma günü yazmadım.

Yazamadım…

24 Kasım öğretmenler günü, bütün öğretmenler gibi benim için de özel bir gün.

12 Eylül darbesinin bir ürünü olması sebebiyle bunu eleştirenler de var, anlayışla karşılıyorum. Hatta katılıyorum da.

Benimki ondan değildi. Ne de olsa yılın bir günü bizden bahsedilecek. Bazı sorunlarımız gündeme gelecek. Olaya bu açıdan bakmaya çalışıyorum.

24 Kasım günü sabah namazından sonra bilgisayarın başına oturdum. Yaklaşık bir saat bekledim. O süre boyunca sadece “öğretmen” yazabildim.

Yani, ya-za-ma-dım!

Sosyal medya hesaplarımı çok canlı kullandığım halde oralarda bile hiçbir paylaşım yapmadım.

Aslında, ya-pa-ma-dım!

Her ay iki bin sms hakkım olduğu ve hiçbirini genelde kullanmadığım halde bir toplu mesaj bile çekemedim.

Kimse bundan bir anlam çıkarmasın lütfen. Öğretmenliği çok seviyor ve önemsiyorum. Kadim medeniyetimizin yeniden ihya ve inşası ancak bu şuur ve bilinçle hareket eden öğretmenler sayesinde olacaktır.

Ama o gün hiçbir şey yazamadım. Değerli dostlarım ve tanıdıklarım kusuruma bakmasınlar.

Belki de duygusallıktan oldu. Hâsılı…

***

Gelelim eğitime. İlerledikçe daha somut konularım yazmaya başlayacağız. Ailenin ve hatta aile kurulması aşamasının çocuğun eğitiminde ne kadar önemli olduğunu yazdık şimdiye kadar.

Şimdi artık okula ve eğitime doğru geliyoruz. Bugün bir girişle/soruyla bitireyim. Yarına devam edeceğiz inşallah.

Bir milleti veya medeniyeti hizmetinize/emrinize almak için sadece bir hamle hakkınız olsa, ne yaparsınız?

Hangi hamle diğer bütün hamleleri kapsar?

Neyi denetim altına alırsanız her şey istediğiniz gibi gider?

En uzun süreli ve en kârlı yatırım nedir?

Cevap:

?