Modern çağda çizilen erkek ve kadın rolleri her iki cins için de maalesef uygun değil. Aile filimlerinde sürekli kadınlar tarafından aşağılanan, basitliğe itilen erkekler ve kocalar sahneleri toplumun aile düzenine yönelik bombalardır bence. Ama Sokratın dediği gibi

          -‘’Evlilik müessesi çok değerlidir. Mutlaka evlenin. Mutlu olamazsanız filozof olursunuz.’’

          Biz başarılı erkek arkasında ki kadın meselesine yönelik bir şeyler söylemek isteriz. Bu sözü ilk kim uydurdu ise ya boş zamanına denk gelmiş ya da hatun ile arası limoni iken bir umutla dile gelmiş günü kurtarmış. Sair insanlar açısından ise yine aynı lüzumsuz şahıs gereksiz yere söylemiş olup gelecek nesilleri meşgul edecek bir şey miras bıraksın istemiş.

          Kadınların afaroz etme ihtimalini göze alarakta olsa bu hakikati birinin haykırması ve artık kral çıplak demesi gerekiyordu. Elbette bir kısım kalbi ılık ‘’kılıbık erkeğe yapılan en güzel yakıştırmadır bu ifade’’ erkekler de hanımlara destek türünden yalakalık cümleleri savuracaktır sağda solda duyulsun da hatun bizi bilsin kabilinden. Yani kimse kötü olmak istemiyor hanımlarla. E bunları söylüyorsun da sen neden böyle lüzumlu lüzumsuz hem de cesaretle laf ediyorsun ortalık yerde derseniz cevap vereyim. Benim yazılarımı ölse de okumaz bizim ki de onun için rahatım. He hey akıllım…

          Şimdi gelelim neden bu tezin doğru olmadığını iddia etmemin sebeplerine. Kadınların en büyük rakipleri kendi çevrelerinde ki hemcinsleri olduğunu bilmeyen varmıdır? Yoktur sanıyorum ancak bu da kısmi ve arızi bir durumdan ibaret olup işin aslı başkadır. Aslında bu da kocaman bir yalandan ibaret. Kadınların en büyük rakipleri eşleridir. Aha bunu da söyledim unutmayın bak. Herkes bu kadar iyiliği yapmaz. Hatta babalarınız bile yapmamıştır bu iyiliği size kıymetimi bilin. Erkeğin en büyük rakip olduğu fikrinin temellendirilmesi işi başka bir yazı konusu olarak ileride gelecek. An itibariyle kadın ile erkek varlığının ayrı ayrı ele alınması ya da bir diğerine destek olma durumu üzerinden gidelim.

          Kadın ve erkek varlığının doğal iletişimi için zaruri paylaşımlar önemlidir. Aile bireyleri üzerinden gideceğiz. Çünkü dış dünya da ki yabacı erkekler açısından tespiti imkansız bir konu üzerindeyiz. Her kadının bir babası vardır doğal olarak. Hani derler ya kızlar babalarına düşkündür diye. Hah işte bir erkek ile ilgili çatışma ihtimali aradan çıktı gitti. Kadın açısından başının etini yiyeceği bir erkek azaldı. Artık kıyamaz babasına doğal olarak; onun payına düşen baş eti yeme hakkı eşe / kocaya kısmet olur. Artık koca ikinci bir erkeğin yükünü alacağını ne zaman anlar, jeton ne zaman düşer o kişiden kişiye ve jetonun gramajına göre değişir. Baba ile ilgili olan mesele bundan ibarettir ve konu kapanmıştır. Kayın peder konusu ise benzerlik arzederek ya da etmeden de olsa bu kapsamdadır ve çilede ortaklık söz konusu değildir vesselam.

          Her kadının doğal olarak erkek kardeşi de vardır. Bazen bir bazen bir kaç tane olur bunlar. Hiç olmayanlar istisna kabilinden olup asla ve asla kaideyi bozmaz. Kardeş zaten ikinci derece olup bir şekilde çocukuluk arkadaşı mahiyetinde eski günlerin yad edildiği bir mutluluk yumağı olma imkanıdır hemen herkes için. Hem de kadın erkek pek değişmez bu. Öyle olunca ve bir de araya giren gelin görümce kavga havalarını egale edebilmek adına canımlı cicimli konuşmalara da ihtiyaç duylacağı için kadın; erkek kardeşinin de hatta ailede ki diğer hiç bir erkeğin başının etini yiyemez. Burda ki çile de kocanın üzerine kalan bir mirastır biline.

          Yine her evli kadının çocuğu yani oğlu da olur. Hem de bir ya da birkaç tane olabilir. Yine burada erkek evlat nasibi olmayan hanım efendiler istisna kabilinden olur; olmasa da bizim kuramımıza zarar veremez durumda olduğu için o bahse girmiyoruz. Kadınlar erkek evlatlarına karşı özel bir bakış açısına sahiptirler. Hatta bazen sanırsınız ki kocası olmadan tek başına yapıvermişte iyi ki doğurmuşum seni tarzında inanılmaz bir hava yapar. Ve çocuğunu kocasının da az bir kademe üstünde bir rütbelendirmeyle yüce bir konuma, mevkiye yerleştirir oğlunu.

          Dolayısıyla babasından, kardeşinden, oğlundan ya da diğer akrabadan erkeklerle olan iletişiminde herhangi bir hesap kesimi ve burnundan getirerek rahatlama imkanı olamamaktadır. Peki çektiği ya da çektiğine inandığı -ki bu önemlidir ve çektiği bir çile olmasa da inanıyorsa herkesi de inandırır- çilelerin intikamını alacak başka hiç bir erkek kalmamaktadır. Eee ne olacak hayatın getirdiği bu kadar yükün faturası kime çıkacak… Tabii ki kocaya... Şimdi gelelim bu kadar lakırdının esbab-ı mucibesine:

          Hiç bir kadın sırf erkeği, eşi başarılı olsun diye kendi konforundan taviz vermez bu bir. Fıtratına aykırı. O; erkeğinin nasıl olup da kendisi ile baş edip bir de iş hayatında başarılı olduğuna bile şaşırır ama belli etmez. Hatta dışarıda başarılı olmuş bir çok kişinin evde hanımını bu başarısına ikna bile edemediği olmuştur. Padişahın saygıda kusur etmediği Zembilli Ali Efendinin karısı dolayısıyla manevi mertebe kazandığı rivayetini bilirsiniz. Yahu şöyle bir düşünün evde istediği ortam oluşmamış bir kadın nasıl olsun da eşinin başarısı ile ya da işi ile ilgilensin ki.

          O yaşadığı hayatta bir kaç küçük şeyle ilgilenir.

          Bir: Nasıl görünüyorum. Aha da bir maddeye hepsi sığdı galiba. Sadece alt gruplar var diyebiliriz. 1- Güzellik olarak ‘’kıyafet ve sima’’ 2- Eşi yakışıklı mı maaşı dolgun mu? 3- Çocuklarının cemali ve eğitim durumu 4- Ev’inin görünümü ‘’İçten ve dıştan’’....  

          Tüm bunların dışarıdan görülme biçimi bazen gerçek durumundan daha önemli olabilir. Mesela gelir durumu içeride yeterli ama birileri tarafından yetersiz gibi algılanmış ise fena. O bilgi neye mal olursa olsun düzeltilmelidir. Ekonomik kısım zor bir alan orayı pas geçiyorum. Başka bir alan olan çocuklar üzerinden örnekleme yapalım.Mesela çocuğunun eğitim durumu arzu ettiği seviyede değilse ya muhatabın çocuklarının başka kusurlarını ya da kendi çocuklarının farklı meziyetlerini ön plana çıkararak mesele çözümlenir…

          Yani başarılı erkeğe dair sözün aslı şöyle olmalı:

          Her başarılı erkeği iki defa takdir edin.

          Birincisi dışarıda ki başarısı için olmazsa olmaz evin içinde ki başarısı ki bu öyle kolay bir şey değildir ha. Hele de bu zamanda.

          İkincisi ise dışarıda ki başarısı ki bu birinciye göre çok daha kolaydır.

          Bana gelince ben dışarıda çok başarılı sayılmam zaten. Onun için okuyucularımın derdine derman olmak isteyerek kaleme alıyorum bu tür yazıları. İçerde ise İÇERDE dizisini izleyerek zaman geçiriyorum. Tavsiye ederim bayağı heyecanlı bir aksiyon… :)(Final vermemişti yazdığım günlerde:)) Aslına bakarsanız Payitaht Abdülhamit dizisi benim için çok daha öncelikli. Harem içinde ki hanımlar ve Padişah’ın bu konularla uğraşısı durumu bir delil olarak yeter sanıyorum. Gölge etmeseler başka ihsan istemeyecek / istemiyor sultan…

          Not: Bu arada unutmadan eğer bir kadının erkeğe yaptığı bir tesir dolayısıyla başarının arkasında olduğunu söyleyeceksek bu kadın Anne’dir. Bir çok başarılı insanın Anne figürü hayatında ve başarısında çok büyük oranda etki ve güce sahip olmuştur. Bir miktar garnitür niyetine babaya da hak tanıyalım. Onların da çocuklar üzerinde ki Baba tesiri dolayısıyla başarılı bir nesle katkıları oluyor sanıyorum. Siz ne dersiniz…

          Vesselam…

          Selehattin DUMAN

          Eğitim Bir Sen İst. Bir Nl. Şb. Bşk. Yrd.

         03:10 03.06.2017