EĞİTİM ÜZERİNE – 6

 

Geçen hafta başladığım yazı dizisi beklediğimin üzerinde ilgi gördü. Özellikle özelden çok sayıda mesaj aldım. Demek ki toplumda bu konuda önemli bir duyarlılık var.

Bu son derece sevindirici bir durum.

İlk yazıda ifade ettiğim bir hususu burada da tekrar etmek istiyorum:

Maksadım sistem ve/veya yöntem eleştirisi değildir. Elbette ki sıkıntılı durumlar var. Ama benim amacım önerilerimi sunmak ve gelen tepkiler/katkılar doğrultusunda istişare kültürü babında düşüncelerimi şekillendirmektir.

Ne de olsa akıl akıldan üstündür ve kendimiz kadar başkasına da kulak verelim ki ortak bir sonuca ulaşalım.

Ziya Paşa’nın dediği gibi: “Barika-yı hakikat müsademe-yi efkârdan doğar.” (Gerçeğin şimşeği düşüncelerin çatışmasıyla çakar)

***

Devam edelim.

Aile öncesinin eğitimdeki öneminden bahsettim. Bu konunun uzmanı değilim. O sebeple özetle geçiyorum.

Sağlıklı bir eğitim için sağlıklı bir aile kurulduktan sonra sıra ana ana rahmine düşen çocuğun gelişine hazırlık aşaması başlar.

Hamilelik başlar başlamaz yine belli eğitimler ücretsiz ve zorunlu olarak, devlet tarafından veya devlet denetiminde verilmeli.

Bu konuda hastaneler, doğum doktorları, ebeler hemşireler çok iyi eğitimli olmalı.

Bir yandan anne, depreyondan uzak bir hamilelik geçirirken; öte yandan görevliler de doğum sonrasında annenin bebeğiyle doğru iletişim kurmasına yardımcı olmalıdır.

Anne ve bebeğin sağlıklı ilişki kurmalarının sağlanması bebeğin karakter oluşumunda hayati etkiye sahiptir. Özelikle 0-2 yaş arasında güvenli bağlanma sürecini sağlıklı geçiren bir bebek ilerine güvenilir bir insan olmak açısından temel kazanmış olur.

Aynı hassasiyet anne için de geçerlidir şüphesiz…

İnsan hayatının bütün aşamaları birbiri ile ilgilidir. Her aşamanın ise bir kritik noktası vardır. O noktaları iyi bilmek ve dikkatli olmak lazımdır.

Diyeceksiniz ki bir eğitim yazı dizisinde bu kadar geriye gitmeye ne gerek var?

Temel önemlidir efendim. Ne kadar derinden ve sağlam olursa bina o kadar sağlam ve yüksek olabilir. (Devam edecek…)