Kurban ibadeti Vacip olup, Allah yolunda fedâkârlığın bir örneğidir. Rabbimizin verdiği nimetlere karşı yapılan bir şükürdür. Bunun sonucu da sevaba ulaşmak ve birtakım belâlardan korunmaktır.
Kurban, mali imkânları yerinde olan Müslümanların yaptığı ibadetlerdendir. İslam dininde; Allah'ın emrine uyarak ibadet etmek ve sevap kazanmak amacıyla, Allah'a yakınlaşma aracı olarak kesilen hayvana ‘kurban’ ismi verilmektedir.
Kurban kesmenin meşruiyeti; Kur’an, Sünnet ve İcmâ-ı Ümmet ile sabittir. İmam-ı Azam Ebû Hanife (r.a.) ile İmam-ı Muhammed (r.a.) göre de; Kurban kesmek hür, zengin ve seferi halde bulunmayan her mü'min üzerine vaciptir.
Kurban vecibesi ile ilgili Kur’an-ı Kerim Kevser suresinde; ‘’Şüphesiz biz sana Kevseri verdik. O halde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes. Doğrusu sana buğz eden, soyu kesik olanın ta kendisidir.’’
Peygamberimiz (s.a.v.) de hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: ‘‘Eli geniş iken kurban kesmeyen ma’bedimize yaklaşmasın.’’ (İbni Mace, İbni Hanbel, Şevkani,V,116)
‘’Para, kurban bayramı günü kurbana harcandığından daha iyi bir yere harcanmaz.’’ (Darekutni, Şeykani, V,166)
Kurban mal ile yapılan bir ibadet olduğu için vekâlet caizdir. Kurban kestiren kişi kendi bulunduğu yerde birisine vekâlet verip kestirebileceği gibi, başka bir yerdeki kişiye de vekâlet verip kestirebilir.
Kurban kesmenin (Uhdiyye’nin) rüknü kan akıtmaktır. Hayvan boğazlanmadıkça vacip olan kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Onun için kurbanlık hayvanın kesilmeden sadaka olarak verilmesi caiz olmaz. (Ö. Nasuhi Bilmen- B. İslam İlmihali sh. 421)
Koyun-Keçi gibi hayvanlar bir kişi tarafından kesilir. Sığır, Manda ve Deve gibi hayvanlar da yedi kişiye kadar ortaklaşa kesilebilir. Bu tür büyük baş hayvanlar tek veya çift hisse olarak ta kesilebilir.
Kurban Bayramı‘nın arefe gününde, sabah namazından itibaren ‘Teşrik Tekbirleri’ başlar. Bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar sürer. Toplam yirmi üç vakit tutan bu farz namazlardan sonra;
‘’Allâhu ekber. Allahu ekber. Lâilâhe illâllahü vallâhü ekber. Allahu ekber ve li‘llâhi‘l-hamd’’ diye bir defa tekbir getirilir. Buna "teşrik tekbirleri" denir.
Kurbanın bir ibadet olduğunu bilmek gerekir. Bu sebeple kesilen kurbanların etlerinin günah olmayan şekilde ve müslümanca kullanılıyor olmasına dikkat edilmelidir. Kurban kesen mü’min, kurbanının eti ve derisini yerli yerinde değerlendirmelidir.
Kurban, toplum hayatını iyi yönde etkileyen bir ibadettir. Bu sebeple Kurban ibadetinin ferdi ve sosyal yönden birçok faydası vardır.
Kurbanın ferde kazandırdığı güzelliklerden biriside cimrilik hastalığından korumasıdır. Nitekim kesilen kurbanların etlerini fakirlere ulaştırmanın verdiği zevk ve heyecan, kişiyi mala olan düşkünlüğünden korur.
Kurban ibadetinin sosyal bir faydası ise Ramazanda olduğu gibi fakirler hatırlanmaktadır. Fakirler ise kendilerinin toplumdan dışlanmadığını daha iyi fark edebilmektedirler. Bu sebeple Kurban ibadeti, fakirin sofrasına tat getirdiği gibi yüzüne neşe getiren bir ibadettir.
Kurbanlar kıbleye karşı yatırılarak ‘’Bismillâhi Allahu Ekber’’ diye kesilir. Kurbanı, elinden geliyorsa sahibi kesmelidir, değilse uygun gördüğü bir müslümana emredip kestirmeli ve kendisi de başında bulunmalı. Şu âyeti kerimeyi de okumalıdır: ‘’İnne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbil âlemîn.’’- ‘’Benim namazım, ibadetlerim, yaşayışım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir ki, O’nun ortağı yoktur.’’ (En’am-162)
Yalnız kurban sahibinin Besmelesi yeterli olmaz; onu kesenin Besmele’yi getirmesi şarttır. ‘Bismillâhi Allahu Ekber’ demelidir. Kasten Besmele terk edilirse, kurbanın eti yenmez.
Bayram sabahı güneş doğduktan takriben 50 dakika sonra bayram namazı kılınır. Kurbanlar kesilir. Aile efradı eş- dost, akraba ve komşu ziyaretleri yapılarak, bayramlaşılır. Bu arada ölmüşlerimiz de unutulmaz. Kabir ziyaretleri yapılarak Yasinler, Fatihalar okunarak ruhlarına bağışlanır.
İdrak etmekte olduğumuz Kurban Bayramının İslâm Âlemine ve Aziz Milletimize hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ederim.
Abdullah YADİGAR-30-08-2017