Evet, Değerli anne babalar! Karne günü geldi çattı...
Ne çabuk değil mi? Çocuğun notları da zaten artık belli... Notu iyi olan çocuklar elbet anne babanın eseri... Yani anne babanın bu yüksek notlarda ciddi emeği var. Derslere de zaten çocuğuyla birlikte çalıştılar... Fakat çocuğunun ders notları yani karnesi iyi olmayan anne babaların hiç suçu yok. Onlar çocuğunun eksiklerini giderdiler. Harçlığını verdiler. Daha ne yapsınlar? Okula gidip çocuğun durumunu soracak zamanları oldu da onlar mı gitmediler? Asla... Alınan zayıf karnede en büyük suçlu öğrencinin ta kendisidir. Ders dışında bazen top oynamak istedi, bazen arkadaşları ile oynamak istedi, bazen bizimle zaman geçirmek istedi, bazen hasta oldu... Yani çocuk yeterince ders çalışmadı. Oysa çocuğun oynamaya, hastalanmaya, aile ile vakit geçirmeye ne gerek var! Hep bu istekleri zayıf almasına sebep oldu.
Diğer bir suçlu ise öğretmenlerdir. Hep zor soru sordular. Pek ders anlatmadılar. Öyle tahmin ediliyor. Okul idaresi ise, zaten ne zaman veliyi okula çağırsa, ya para toplamak için ya da çocuk bir suç işlemiştir bu yüzden idare veliyi okula çağırır. Bunlar için de okula gitmeye ne gerek var?
…
Aslında çocuğun ahlakını bozan bir de arkadaşlarıdır. Oysa biz gayet iyi yetiştirmiştik. Bu çocuk bize çekmedi gitti…
Onca para harcandı daha ne yapılsın! Öğrenci dediğin duygusal boşluk yaşamaz, arkadaşa, aileye ihtiyaç duymaz. Dikkati dağılmamalı, hastalanmamalı, oyun oynamamalı, sadece ders çalışmalı. Yoksa nasıl başarılı olsun?
Oysa aile elinden geleni yapmıştır. Karne zayıf geliyor. Bu karne ile alakası yok ailenin…
Kusura bakmasın öğrenci ama sömestr tatili ciddi ders çalışacak. Dersleri düzeltmesi gerekiyor. Başka iş yapmayacak. Yoksa görür gününü. Karneyi alan kendisi olduğundan ceza olarak tatil boyunca yemeyecek, içmeyecek ders çalışacak…
İşte çocuğunuzu kaybedeceğiniz yöntemler…
Adnan Kalkan
Psikoterapist
Aile Eğitim Danışmanı