Milli eğitimin temel ilkelerinden olan ‘’Bilimsellik’’ ve ‘’Planlılık’’ eğitim ve öğretimin bütün aşamalarında titizlikle uygulanması gereken önemli ilkelerdir.
Bilimsel bir planlama ile yapılan iş ve işlemler, süreç olarak şeffaf, basit, anlaşılır bir şekilde ilerlerken neticesinde de herkesin üzerinde mutabık kaldığı verimli gelişmeleri barındırır.
Eğitim öğretim sisteminin öğrenci ile birlikte iki ana unsurundan biri olan öğretmenlerin görevlerine başlarken önlerinde bir kariyer planlamalarının olması gerekir.
Bu durum net karar vermelerine ve işlerinde başarılı olarak öğrenciye dokunur ve eğitim öğretime faydalı işler yapmalarını sağlayacaktır.
Mesleğe yeni başlayan bir öğretmenin kariyer planlamasını ‘’Öğretmenlik’’, ‘’Eğitim Yöneticiliği’’ veya ‘’Eğitim Pogramcılığı’’ gibi ana alanlarda yapacağını bilmesi kafasının net olmasını sağlayacak ve öğretmeni bu yönde planlama yapmaya itecektir.
Belirlediği alanda kariyer yapmasında sınav sistemi ile mesleki performansından alacağı dönütlerin etkili olacağını bilmesi meslek yaşamına atılırken önünde uzanan yolu görmesini ve buna göre hareket etmesini sağlayacaktır.
Aksi takdirde öğretmenliğin yanı sıra eğitim yöneticiliği veya eğitim programcılığı alanında mesleki kariyerine devam etmek isteyenler ne zaman yapılacağı belli olmayan sürpriz sınavları beklemek zorunda kalacaktır.
Her atama döneminde değişen atama yönetmeliklerine hakim olmaya çalışacak, bazen hiç puana etki etmeyen sadece baraj aşılmak için girilmesi gereken sınavlara girecek, bazen de mülakata kalabilecek miyim? Diye endişelenecektir.
Bunun en bariz örneğini; 1 Nisan 2018 tarihinde yapılacak olan Şube Müdürlüğü Sınavı oluşturmaktadır. En son 2013 yılında yapılan bu sınav 5 yıl aradan Sonra tekrar eğitimcilerin gündemini meşgul etmeye başladı.
Tarihi gibi içeriği ve sonucunda ne olacağı eğitimciler için sürprizler dolu olan bu sınavın yapılacağı duyuruldu.
Sınav tarihinden yaklaşık iki ay gibi kısa bir süre önce duyurulunca sınava girip girmeme arasında kararsız kalan, sınava girdikten sonra mülakatı düşünen, bu zorlu yolları hepsini başarıyla bitirse bile sonucunda nereye ne şekilde atanacağı ile ilgili soru işaretleri öğretmenlerin kafasını karıştırmaya başladı.
Uzun bir aradan sonra tekrar sınavın yapılması ve isteklilerin bu sınava girerek şube müdürlüğüne atanmaları tabi ki olumlu bir gelişmedir.
Ancak yapılması gereken bunun önceden planlanmış bir şekilde belli periyodik aralıklar ile yapılması isteklilerin bu durumu bilmeleri ve sınava hazırlanmaları için gerekli motivasyona ve yeterli zamana sahip olmalarıdır.
Uzman öğretmenlik sınavı, görevde yükselme sınavı, şube müdürlüğü sınavı ve diğer sınavların belli bir takvime bağlanarak önceden açıklanması eğitimcilerin ve diğer eğitim çalışanlarının önlerini rahat görmelerini sağlayacak ve kariye planlamalarını daha verimli olacak şekilde yapmalarına vesile olacaktır.