11 Ekim 1098'de bir Papaz'ın günlüğünde; “Her yerde Türkler! Türklere karşı sürekli savaş” yazılıdır. 1100'de ise Roma'daki Papa II. Baschalis bunun adını koydu; “Müslümanlar eşittir Türkler!” Bu aynı zamanda dehşet bir “Türk” korkusudur.
Bin yıldır işte bu korkunun kaynağını ortadan kaldırmak istiyorlar. Bu korku, bugün Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde şahlanan Türkiye’dir.
ABD’de kurulan mahkemenin düzmece olduğunu iflah olmaz bir Erdoğan muhalifi olan Cüneyt Özdemir bile itiraf ediyorsa bunun başka bir anlamı olamaz. Bugün Tanrısı şeytan olan, ulus üstü elit bir sınıf tarafından oluşturulan küresel yönetici zümrenin saldırısı altındayız. Küresel ekonominin yarısından fazlasını ellerinde bulunduran bir iki milyon insan, dünyanın anasını ağlatıyor!
Dünyayı krallıkla yönetiyorlar. İstedikleri ülkeleri terörist ülke statüsüne sokarak milyonlarca masum insanı kıyımdan geçirdiler. Ticaret yasağı koyup, dünyada tek para sisteminin egemen olmasını istiyorlar. Eğilmeyen ülkelere de finansal operasyon düzenleyip o ülkenin yönetici sınıfı dahil tüm kaynaklarını esir alıyorlar!
Bugün de düzmece bir mahkeme kurup ülkemizi yani direnen son kaleyi ve bu kalenin şerefli komutanını yıkmak için seferber oldular. Tek şey istiyorlar; itaat!
Sahibinin kapısının önünde kuyruk sallayan köpekler gibi bekleşen beslemeleri de her dönem olduğu gibi yine iş başında! Bir kemiğe kendilerini satan bu soysuzlar 10 bin kilometre ötede kurulan bir mahkemeden medet umarak bu topraklara ihanet ediyor.
Seksen yıldır taşeron örgütleriyle Anadolu topraklarını sömüren bu aşağılık düzene, despotizme, küresel diktatörlüğe isyan ettiği için de Erdoğan’ı yargılamak istiyorlar!
Milli eğitimi 150 milyon dolara ABD’ye satan, İMF gibi bir tasmayı boynumuza geçiren, darbelerle, yasaklarla, baskılarla Müslüman Anadolu insanına nefes aldırmayan, gazeteleriyle hükümet deviren/kuran, ülkeyi Rockefeller burslarıyla yetişen omurgasız, korkak, satılmış siyasetçilere teslim eden FETÖ gibi küresel oligarkların cariyesi olmuş tarihin en soysuz köpeklerinden oluşan bir örgütü başımıza musallat eden emperyalist Amerikan düzeninin hesaplarını, tuzaklarını bozan Erdoğan’dan bunun hesabını sormak istiyorlar!
Üstelik yasama ve yürütmeyi sermayenin belirlediği, dolayısıyla yargının da bu sermayeden beslendiği Haçlı zihniyetinin kalesi olan ABD’de yapmak istiyorlar bunu! İşte böyle bir Amerika ile Türklerin savaşında tarafını Amerika’dan yana koyan CHP kesinlikle bu toprakların partisi değildir. Amerika’nın bir bürosudur, acentesidir.
17-25 Aralık operasyonun yapıldığı gün kaleme aldığım “Bu bir darbe teşebbüsüdür” başlıklı yazımda aynen şöyle demiştim; “Bu vakitten sonra dili, ırkı, inancı ne olursa olsun ülkesinden yana tavır koyanlarla bunun tam karşısında olanlar arasında sıkı bir mücadeleye tanıklık edeceğiz. Artık net olma zamanı, herkes safını belirlesin.”