Eğitimde ödevin öneminin yeterince anlaşılamadığı kanaatindeyim. bilginin kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe geçişinde ödevlerin ciddi bir etkisi söz konusudur. öğretmenler dengeli ödev verdiğinde, öğrenciler ödevini günlük yerine getirdiğinde ve veliler aktif rehberlik yaptığında ödevler istenmeyen çalışmalar olmak yerine öğrenmeye vesile olacak çalışmalara dönüşecektir.
Yapılan araştırmalara göre yirmi dört saat içinde tekrar edilmeyen bilgilerin %90 civarı unutuluyor. Oysa bizim öğrencilerimiz bir konuya çalıştıktan sonra sınava ya da yazılıya kadar bir daha tekrar etme ihtiyacı hissetmezler. “Ne de olsa çalıştım” mantığından olsa gerek. İlk iki saat içinde tekrar yapıldığı takdirde daha sonra da soru çözerek devam edilirse bilgilerin % 90 civarı kalıcı olacaktır.
Rivayet edilir ki, eskiden medrese talebeleri akşam dersleri bitip eve dönerlerken müderrisler(öğretmenler) talebeleri gruplar halinde değil tek tek eve gönderirlermiş. Bunun sebebi ise öğrendikleri bilgileri yolda tekrar etme fırsatı sunmakmış.
Tekrarın eğitimdeki yeri pek idrak edilmemiş olmasındandır ki öğrenilen bilgiler kısa zamanda unutulmaktadır. İşte bu unutmayı önlemek için öğretmenler, öğrencilere günlük ödevler verirler. Amaç günlük tekrar yaptırmaktır, öğrenmeyi sağlamaktır.
Ödevler Anne-Babaya Değil Çocuğunuza Veriliyor.
Birçok anne- baba öğretmen tarafından çocuğa verilen ödevi kendileri yapmaya çalışıyor. Oysa ödevler tekrar ve öğrenme için zihinsel antreman olarak çocuğa veriliyor. Ailenin, çocuğun ödevini yapması, çocuğa fayda değil, zarar verir. Öğrenmesini engelleyip unutkanlığını artırmasına sebep olur.
Ödevleri anne-baba yerine, çocuklar yapmalıdır. Böylece sorumluluk duyguları da gelişmiş olur.
Yol Gösterip Ödevi Çocuğa Bırakmalı
Özellikle ödevler yapılırken çocuklar yardıma ihtiyaç duyabiliyor. Bu durumda anne-baba ilk etapta yol göstermeli, gerisini çocuğa bırakmalıdır. Kendi işini kendisi görsün. Başarılı oldukça özgüveni de artacaktır.
Mesela a harfi yazacak. Önce anne-baba birkaç "a" harfi yazmalı ve daha sonra çocuğun elini eline alıp ve kalemi çocuk tutacak şekilde birkaç kere a harfi yazdırılmalıdır. Daha sonra a harfini çocuğun yazmasını istemelidir. Önce zorlanacaktır. Ama anne-baba onu takdir etmelidir ve devamını sağlamalıdır. Yanlışını düzelterek ve öğrenene kadar sabırla rehberlik yapılmalıdır. Bu hem çocuğun anne-babaya olan güvenini artıracak hem de kendinde başarmak için kuvvet bulacaktır.
Sadece Gerekli Olan Materyalleri Almalı
Malum, öğretmenlerimiz bazen gerek ders için gerekse ödevler için materyal aldırırlar. Bu materyaller gerekli olduğu takdirde alınmalı ancak bazen de gereksiz harcamalarla israf yapılmaktadır.
Okul açılışında “buda lazım olur” mantığından uzak durmak gerektiği gibi devam eden süreçte de gereksiz materyalleri almamak gerekir.
ödevler ve tekrar için materyal önem arzeder. fakat gereksiz materyaller sadece israf olacaktır.
"Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz." (Araf Sûresi, 7:31.)