Mevlana Mesnevisinde “Değer Nedir?” diye sorar ve cevaplar:
Buğday ve un değerlidir. Asıl amaç ve ürün olan ekmek daha değerlidir.
En değerli nedir? Tohumun ekmeğe dönüşmesine şükreden insan daha değerlidir.
Bu insan sadece bedenini değil, canını da beslemiştir. Önce yok olmuş, sonra başak vermiştir.”
Öğrenciler, sınıfta, öğretmenin gelmesini bekliyorlardı. Az sonra, öğretmen, tüm ciddiyetiyle kapıda belirdi; sınıfa şöyle bir göz atıp, tahtanın önüne geçti; bir tebeşir alarak, tahtaya, kocaman bir 1 yazdı. - Bakın, dedi. Bu 1 kişiliktir; erdemli bir kişilik... Hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey… Sonra 1’in yanına 0 koydu. - Bu, başarıdır. Başarılı bir kişilik, 1’i 10 yapar… Bir 0 daha… - Bu da tecrübedir. Ona sahip olduğunuzda 10’ken, 100 olursunuz.. Sıfırlar, böyle uzayıp gidiyor; yetenek, disiplin, sevgi, tevazu… Eklenen her yeni 0’ın kişiliği, 10 kat zenginleştirdiğini anlatıyor öğretmen… Sonra, eline silgiyi alıp en baştaki 1’i siliyor; geriye bir sürü 0 kalıyor ve diyor ki: - Erdemli bir kişiliğiniz yoksa gerisi hiçtir.
Değerler(karekter) eğitiminin zarureti insanlar arasında bazı “duyarlılıkların” kaybolduğu gerçeğinden hareketle, gençler arasında ; 1- Yükselen şiddet eğilimleri, 2- Sahtekârlıkta artış (yalan söyleme, kopya çekme ve hırsızlık), 3- Anne-babaya, öğretmene, yetkili kişilere karşı gelme,kötü davranma 4- İş ahlâkında düşüş, 5- Kişisel ve toplumsal sorumluluk bilincinde azalma, 6- Kendine zarar verici davranışlarda (madde bağımlılığı ve intihar) artış, olguların” günden güne çoğaldığı eğitimcilerin gözlemleri ve istatistikler ile maalesef doğrulanmaktadır.
“Ahlakın olmadığı bir yerde kanunlar hiçbir şey yapamaz.” (Napoleon)
“Uzun yaşamak için değil, doğru yaşamak için çabalamalıyız.” (Seneca)
“Toplumun temeli ahlaktır.” (Victor Hugo)
“Milletler, parasızlıktan dolayı değil ahlaksızlıktan dolayı çöker.” (Çiçero)
Değer, erdem, ahlak ve etik birbiriyle ilişkili, birbirlerine yakın kavramlardır.Değerin sözlük karşılığı, “kıymet, önem”dir.Toplumun geneli tarafından kabul gören, iyi–kötü, doğru–yanlış gibi duygu, düşünce ve yargılara, değer denir.Değer, bireylerin olumlu tepkiler verdikleri, onayladıkları düşünceler, kurallar, uygulamalar ve maddi nesnelerdir.Değerler neyin iyi ve istenen, neyin kötü ve istenmeyen olduğunu gösteren ölçütlerdir; doğru ve yanlışı ayırmamıza yardımcı olur; davranışlarımıza yön verir. Değerler, kültürü oluşturan ögelerden biridir.
Erdem, iyiye (ahlaki olana) yönelmek ve iyi (değerlere uygun) davranmaktır.Değerlere uygun davranan kişiye, erdemli kişi denir. Norm, bir toplumda yaptırım gücüne sahip, emredici, zorlayıcı kurallardır.Değerler, normlara kaynaklık eder. Örneğin, değerler, hırsızlığın yanlış ve yapılmaması gereken bir iş olduğunu belirtirken; normlar, hırsızlığı yasaklar ve hırsızlık yapanı cezalandırır.Değer, ahlaka göre daha geneldir; ahlakı kapsar. Değerlerin çeşitleri vardır: Milli (toplumsal) değerler, manevi (dini) değerler, ahlaki değerler… gibi. Değerlerin temeli (kaynağı), büyük ölçüde, din ve inançlardır; özellikle ahlaki değerler, büyük ölçüde, dinlerle, inançlarla bağlantılıdır. Ahlak, neyin doğru ve neyin yanlış olduğunu belirten davranışsal ilkelerdir. Etik, bir meslek alanında, sorumluluk bilinci ile nelerin yapılabileceğini ve nelerin yapılamayacağını gösteren ilkelerdir. Etik, daha çok, mesleklerle, mesleki alanla ilgilidir; ahlaka göre dar bir alana ve anlama sahiptir; ahlak, daha geneldir. Karakter, insanın davranış (tepki) biçimidir; kişilik özelliğidir; kişiliğin parçasıdır. Karakter toplumsal çevrenin etkisiyle, öğrenilme yoluyla kazanılır. Bireyin nerede, nasıl tepki verdiği, nasıl davrandığı onun karakteridir… Kimlere” karaktersiz” diyoruz?... Davranışları düzgün (uygun) olmayan, tutarsız davranışlar gösteren, inandığı, söylediği ve yaptığı birbirine uymayan kişilere karaktersiz diyoruz; değil mi? Karakter eğitimi, belirli değerlerin kazandırılmasıyla gerçekleşir. Bu bakımdan değerler eğitimi, aynı zamanda, karakter eğitimidir. Karakterli insan davranışı, değerlere ve ahlaka uygundur.
Psikologlara göre ahlak, gelişme ve olgunlaşma sürecinde, öğrenme ile kazanılır. Değerler kişinin, kendisi ve çevresiyle barışık ve uyumlu yaşamasına yardımcı olur, bireyleri mutlu eder; koruyucu ruh sağlığı açısından gereklidir. Değerleri sarsılan bir toplumun fertlerinde, karakter sorunları görülür; buna bağlı olarak, ruhsal bozukluklar artış gösterir. Hayvanların davranışlarını, içgüdüleri ve bedensel ihtiyaçları (yeme, içme, uyku, cinsellik) yönlendirir. İnsan ise sadece bedensel ihtiyaçlarına, içndürtülerine göre davranmaz; insan, davranışta bulunurken, değerleri, ahlak ve hukuk kurallarını da dikkate alır.
Öğrenciye, sadece bilgi öğretmek, hem eksik hem yanlıştır. Bilgi sahibi ve yüksek mevkilere gelecek kişilerin, ahlaklı olması çok önemlidir. Mevlana diyor ki; “Kötü yaratılışlı (ahlaklı) kişiye ilim öğretmek, eşkıyanın eline kılıç vermeye benzer.”
Değerler, çocuklardaki iyi tarafı ortaya çıkarmayı ve kişiliğini bütünüyle geliştirmeyi amaçlar. Sevgi, saygı, dürüstlük, dayanışma, paylaşma, mutluluk, sabır, cesaret ve sorumluluk gibi değerlerin okullarda doğru tarzda öğretilmesinin toplumsal yaşamda ortaya çıkan olumsuzlukları azaltan bir işlev görmesi kaçınılmazdır. Derslerde değer eğitimi gerçekleştirilirken en çok kullanılabilecek yöntem ve teknikleri; tartışma temelli yaklaşım, öğrenci merkezli aktif öğrenme stratejileri, grup çalışması, drama, uygulamalı aktiviteler, öğrenciler tarafından yönetilen araştırmalar, eğitimsel oyunlar olarak sıralanabilir. Derslerde grup çalışması şeklide yapılan etkinlikler sayesinde başta temel insani değerler olmak üzere, insanlığın ortak evrensel değerlerini çocuklara benimsetmek ve bu değerlerin çocukların karakter oluşumuna katkı sunması sağlanabilir. Örneğin, oyunların, sanatın, tartışmaların, bilmecelerin ve diğer birçok etkinliğin kullanımı bunu sağlayabilir. Çocukların ilgi ve yetenek alanları sınırlı olmadığından, belirli bir değeri onlara aktarmak eğitimde kullanılan yönteme göre değişebilir. Üniversitelerin, eğitim fakültelerinin öğretmen yetiştiren bölümlerinde, değerler eğitimi bir ders olarak yer almamaktadır. Bu durum ileriki yaşamlarında geleceğin öğretmenleri olacak öğrencilerin, değer yargıları ve değerler eğitimi konularında yeterince eğitimsel bilgiye sahip olmamaları sorununu ortaya çıkarmaktadır. Türkiye’de değerler eğitiminin etkili bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için; Değerler eğitiminin, ailede başlayan ve bireyin yaşamının sonuna kadar devam eden bir süreç olmasından kaynaklı olarak; hangi eğitim kademesinde, hangi sınıfta ve ne boyutta verileceğinin öncelikle belirlenmesi gerekir.
Değer eğitimi sadece okullarda verilir ise öğrenciler evde ve okulda karşılaştıkları değerler arasında seçim yapmak zorunda kalacaklardır. Amaçları sadece okulun maddi ihtiyaçlarını gidermek olarak düşünülen okul-aile birliklerinde ve veli toplantılarında okullarda öğrencilere kazandırılmak istenilen değerler velilere anlatılmalıdır.Değerler eğitimi sürecine velilere yönelik seminer, konferans gibi eğitsel faaliyetlerle değerler eğitiminin neden önemli olduğu anlatılmalıdır. Üniversitelerin eğitim fakültelerinde, değerler eğitimi ile ilgili dersler verilmeli, öğretmenlerin bu konuda donanımlı olması sağlanmalıdır.Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim bilimciler, çocuk psikologları ve eğitim sendikaların önerilerini de dikkate alarak değerler eğitimiyle uyumlu öğretim programları hazırlanmalıdır. ([email protected])