Belki videoyu izlemişsinizdir. israil polisi protestolara katılan küçük bir çocuğu boğarak öldürdü. Çocuk boğulma anında Kelime-i Şahadet getirmeye çalışıyordu.
İnsanlığın en aşağılık halini sergiliyor israil, tüm dünyanın gözü önünde, kimseden çekinmeden.
Kudüs insanlığın onurunun test edildiği yerdir. Kudüs, sıkışıp kalmış kalbimizdir.
Kudüs bizler için, Selahaddin’in rüyası, Kanuni’nin mirâsı, Abdülhamid’in davasıdır.
Kudüs'e uzanan her eli İstanbul'a uzanmış saymak boynumuzun borcudur.
İbrahim Abu Süreyya…
29 yaşında Filistinli bir gençti. Bacakları yoktu. Kudüs protestolarında israil ordusu tarafından kurşuna dizilerek acımasızca şehit edildi. Son sözleri “Bu toprak bizim, teslim etmeyeceğiz oldu.”
Maduro…
Venezüella Devlet Başkanı olarak çağrım, bölgedeki Arap halkına ve liderlerine… Ne zamana kadar bu katliama sessiz kalacaksınız? Filistinli kardeşlerinizin katliamını izlemeye devam mı edeceksiniz?
Arap halkları ne zaman uyanacak? ...ve Arap liderleri…
Ne zaman uyanıp Filistin halkının sesine ses vereceksiniz?
Yerin dibine batsın resmî açıklamalarınız!
Yerin dibine batsın uluslararası protokolünüz!
Artık harekete geçmelisiniz!
Filistin halkının katillerine cevap vermelisiniz!
Durdurmalısınız!
Venezuela Devlet Başkanı olarak size sesleniyorum: Yeter artık!
Mavi Marmara…
Yola çıktığı andan itibaren onlarca insanı bizatihi güvertesinde taşırken yüz binlerce insanın da kalbini kamaralara dolduran bir gemi Mavi Marmara. Ümmeti ayağa kaldıran bir gemi. İnsanlığın ortak vicdanını taşıyan gemi. Ablukayı denizden delmek için, Gazze'ye birazcık insanlık kırıntısı götürmek bir vicdanı ayakta tutabilmek, bu çığlığa en yüksek perdeden katılabilmek için yola çıkan bir gemi. Uluslararası sularda, kanun dışı olarak israil ordusunun saldırısına uğramış bir gemi.
Rachel Corrie…
Hayata dair umutlarını, hayallerini arkasında bırakıp gelmişti Filistin’e. Herkese nasip olmayacak bir ölümle noktalandı hayatı.
23 yaşında Amerika’daki evini ve ailesini bırakıp adalet ve insaniyet duygusunu yanına alarak Filistin’e, o çocukların yanına gelen Rachel Corrie’yi anmazsak, bir israil buldozerinin önünde Filistinli bir ailenin evi yıkılmasın diye verdiği mücadelenin ölümle sonuçlanan anısına saygımızı eksik bırakmış oluruz.
Bizden, bu tabloya sessiz kalmamızı istiyorlar.
Köşemize çekilmemizi, adaletsizliğe boyun eğmemizi, çocukların kanları üzerine inşa ettikleri zulüm düzenine rıza göstermemizi bekliyorlar.
Kudüs’ü çocuk katili bir ülkenin insafına terk etmeyeceğiz.
Bilinsin ki bu millet tavrını, birilerinin cüssesine göre belirlemeyecek kadar cesur bir millettir.
Uluslararası toplumu tehlikeli bir şekilde istikrarsızlaştırma sürecine giren Amerikan yönetiminden artık korkmayı değil, aşmayı öğrenmenin zamanı geldi.
Donald Trump, Papa dâhil tüm yöneticilerin nazik uyarı ve temennilerini görmezlikten gelerek 6 Aralık Çarşamba günü resmen Kudüs’ü israil’in başkenti olarak tanıdığını duyurdu.
Biz her seferinde Trump bundan daha kötüsünü yapamaz derken o her seferinde bizi şaşırtıyor.
Körfez krallıkları israil’le balayı dönemini yaşıyor.
Arap diktatörler ve kraliyetler sırtını dayadıkları amerikalılara ne söz verirlerse versinler, Arap halkları Filistin’in Kudüs tutumunu destekliyor.
Mazlumlar ayağa kalkmadıkça, zalimler diz çökmez!
Türk milleti olarak daha son sözü söylemedik. Kalbimizle buğzetmekten, dille itiraz seviyesine çıktık, inşallah elle düzelteceğimiz günleri de göreceğiz.
Rahmetli ERBAKAN,”Bir gün gelecek İsrail’e öyle bir tokat atacağız ki, bütün hayatı gözlerinin önünden GAZZE ŞERİDİ gibi geçecek “ demişti.
İnşallah o günleri de göreceğiz.