Sendika

"Sabık Bakan Mahmut Özer'den Geriye Kalanlar..."

Abone Ol

Sabık Bakan Mahmut Özer döneminden geriye, toplum nezdinde aşınan öğretmen imajı kaldı. Eğitimde sanal başarının grafiklere yansıyan şişirilmiş görüntüsü gerçeklerle aydınlatılır, yanlış adımlar bir şekilde düzeltilir. Ancak yıpranan öğretmen imajının tamiri emek ister, zaman ister.

Alanına hâkim olamayan yönetici için korku ve sert disiplin adeta can simididir. Bizim öğrencilik yıllarımızda, mesleki anlamda ne kadar yetersiz öğretmen varsa korku salar, şiddete başvurur ve çoğu zaman da sıra dayağı ile üzerimizde hâkimiyet kurardı. Soru soramaz, bildiğimiz sorulara cevap veremezdik. Görünce yolumuzu değiştirirdik.

Başarılı yöneticiler, alanına hâkim, kendini ispat etmiş astlarından çekinmez, onları sudan sebeplerle görevden almaz, tam aksine onlara alan açar, imkanlar sunar ve toplum yararına üretmelerini sağlar. Alanını bilmeyen yöneticiler istihdam etmez, astlarının hatalarını öğrenme fırsatı olarak görür, gerçek bir lider gibi davranır. Ortama korku değil güven hâkimdir.

Yine bir yönetici için en büyük zorluk olmadığı gibi görünme çabasıdır. Bu çaba bir zaman sonra bünyeyi esir alır, dil değişir, ses titrer, cümleler ruhsuz, içerik sığ kalır. Uydurulmuş birkaç hikayenin sermayesi erken biter, yolda yaya kalınır. Yaşanan bir nevi, “bizim evde de Kur’an var, benim babaannem de başörtülü” sendromudur.

Buradan bakınca aslında eğitimde ne oldu diye soracak olursak, öncelikle herkesin rahatladığını söyleyebiliriz. Öğretmene, idareciye istatistikleri tutturma görevlisi olarak değil; insanı yoğuran, nesli şekillendiren, geleceği kuran, içli, dertli, emeği kıymetli çalışanlar olarak gören bir yaklaşımın işbaşı yaptığını söyleyebiliriz.

Eğitimde başarının ilk düğmesi eğitimciye saygıdır. Kendisine, yaptığı işe, emeğine saygı duyulan, değer verilen öğretmen çalışır, üretir ve başarılı olur. İlk düğmenin doğru iliklendiğini söylemeliyiz. Daha önce çok defa belirtmiştim, öğretmenleri eğitime alacağım, onları sınava sokacağım diyerek başlayan süreçler başarısızlıkla sonuçlandı.

MEB’de yeni döneme, tecrübenin eğitimciye doğru yaklaşımı ile büyük dönüşüm dönemi diyebiliriz. Nerede kalmıştık diyerek, beş yıl önce yarım kalan mücadele azmi ile Türkiye Yüzyılına yürüyüşümüz başladı. Yeni dönem öğretmen, öğretmene saygı, gerçek eğitim gündemi ve sistemin dönüşümü ile geçeceğini şimdiden gördüğüm bir dönem olacak.

Talat YAVUZ

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri