Öz Sağlık-İş Sendikadan yapılan yazılı açıklama şu şekilde;
Kuruluş yıldönümü etkinliklerine HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert, Hizmet-İş Sendikası Kurucu Genel Başkanı ve HAK-İŞ Kudüs Komitesi Başkanı Hüseyin Tanrıverdi, Genel Başkan Yardımcılarımız Adem Yavuz, Mustafa Özüpek, Remzi Karataş, Süleyman Doğan, TBMM İnsan Kaynakları Başkanı Engin Demir, Danıştay Üyesi Ahmet Murat Altuğ, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Personel Genel Müdür Yardımcısı Volkan Özdede, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Hukuk Hizmetleri uzmanları, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Danışmanı Hakan Ay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı Bürokratları, Genel Sekreterimiz Muhammet Esat Eyvaz, Genel Sekreter Yardımcılarımız Yavuz Aksanoğlu, Fadlı Erdem, Yahya Bilgin, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dili Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Merve Özaydın, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. İbrahim Aydınlı, Konfederasyonumuza bağlı Öz Güven-Sen, Liman-İş, Öz Ağaç-İş, Öz Maden-İş, Öz İnşaat-İş ve Öz Toprak-İş Sendikalarımızın Genel Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri, Deniz Feneri Ankara Şubeleri ve Genel Merkez çalışanlarımız katıldı.
Sendikamız kuruluş yıldönümü programı ve resim yarışması ödül töreni Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
GENEL BAŞKAN SERT, DEPREM ŞEHİTLERİMİZİ ANDI
Genel Başkanımız Sert, Kuruluş yıldönümü programımızda konuşmalarına 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden Adıyaman Şube Başkanımız Merhum Osman İzci ve Ailesini, Şube Başkan Yardımcımız Süleyman Oral ve Ailesini, Genel Sekreter Yardımcımız Fadlı Erdem’in kardeşi ve ailesini, Genel Merkez Yazı İşleri Müdürümüz Abdülkadir Karakoç’un iki evladını, depremde kaybettiğimiz Öz Sağlık İş Sendikamızın 160 üyesini ve ailelerini anarak başladı.
Başkan Sert, Geçtiğimiz günlerde Erzincan İliç’teki altın madeninde meydana gelen büyük toprak kaymasında kaybettiğimiz emekçilerimizi de anarak İş Sağlığı ve Güvenliğinin ehemmiyetini yineledi.
GENEL BAŞKAN SERT:
“YÜREĞİMİZİN HEYECANI ÖZ SAĞLIK-İŞ 10 YAŞINDA”
“Yüreğimizin heyecanı, emek sevdamız, ekmek sevdamız Öz Sağlık-İş, Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçisinin hakkını, hukukunu emanet ettiği bu çatı bugün 10. kuruluş yıldönümünü kutluyor. 10 yıl önce başlayan bu yolculuk bugün, 203 bin üye sayısı ile işkolunun liderliğine, Türkiye’nin en büyük 3. işçi sendikası sıfatına, 85 Şubesi ile Türkiye’nin en büyük örgütlenme ağına sahip bir sivil toplum kuruluşuna, Türkiye genelinde bütün kurumlarında Öz Sağlık -İş adına var olan 3500 Temsilcisi ile dev bir yapıya dönüşmüş durumda.
Genel Başkanından üyesine, Yöneticilerinden temsilcisine emek emek, ilmek ilmek, dağ taş aşarak büyüttük Öz Sağlık-İş’imizi. Memleketimizde ayak basmadık il, ilçe bırakmadık…
Siz de bilirsiniz ki;
Sağlık ve sosyal hizmet işçisi uyumaz, nöbettedir. Biz de uykuyu haram saydık kendimize. Sağlık ve sosyal hizmet işçisi neferdir, 24 saat görev yapar. biz de 25’nci saatleri arar olduk hizmet için. Sağlık ve Sosyal hizmet işçisi ailesine hasrettir… bize yakışmazdı evlerde rahat etmek, sahada gece gündüz omuz omuza mücadele ettik.
İnanmaya devam ettik, Sağlık Bakanlığı’nda ki 180 bin emekçinin tercihi olduk. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda 16 bin işçinin tercihi olduk. Türkiye genelinde Üniversite Hastanelerinde çalışan emekçilerin yarısının tercihi olduk. Cenab-ı Hakka sonsuz şükürler olsun.
“ÜYELERİMİZİN HAK VE MENFAATLERİNİ KORUMAK ASLİ VAZİFEMİZ”
Bugün tüm dünya ile birlikte ülkemizin de yaşadığı zor bir süreçten geçiyoruz. Sağlık ve sosyal hizmet işçisinin çok büyük kahramanlıkları ile geçen bir pandemi süreci yaşadık. Bölgede herkesin aynı anda enkaz altında kaldığı asrın felaketini yaşadık. Bunlarla birlikte daha da körüklenen hayat pahalılığını, düşen alım gücünü ve yüksek enflasyonu halen yaşıyoruz.
Sendika olarak üyelerimizin hak ve menfaatlerini korumak asli vazifemiz. Ama yapmış olduğumuz kazanımlı sözleşmelerin bu olağan üstü gelişen olay ve durumlar karşısında bir anda yetersiz hale geldiğini gördük. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın halen yürürlükte olan sözleşmesinin zam dönemini çok büyük uğraşlarla öne alarak 1. ek protokolü imzaladık, yine çare olmadı.
Büyük ısrarlarımızla Ocak ayında tüm kamu işçileri adına imzalanan 2. Ek Protokol, tüm sözleşmelerin başlangıcını 2025 yılı KÇP’sine uyumlu hale getirdi ancak işkolumuzun bir kısmını bir nebze rahatlatırken, bir kısmını yine zor durumda bıraktı.
Şimdi buradan 10. Yaşında genç, dinamik, emek hareketi üzerinde hayalleri ve hedefleri olan bir sendika olarak, Öz Sağlık İş olarak sesleniyoruz:
Toplumun büyük bir bölümünün ücret ve maaşlarına yapılan yüzde 49,25’lik artış kamu işçisi ve emeklisinin de hakkıdır.
Herkesin çoluk çocuğunun yediğinden kamu işçisinin çocuğunun da yemesi, aynısını giymesi, aynı oranda ısınması, aynı eğitimi alması haktır, hakkıdır…
Kamu işçisi olarak çok fazlasını değil hakkımız olanı istiyoruz, eşitlik ve adalet istiyoruz.
Yüzde 32.57 eşitlik değildir, adil bir yaklaşım hiç değildir.
Taşerondan kadroya geçerken yazılan destanın tamamlanmasını bekliyoruz.
Kapsam dışında kalan 100 bin emekçinin kadro hakkının olmasını istiyoruz.
Özellikle sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan 696 Sayılı KHK ile kadroya geçen bizlere, tanınmayan tayin hakkını ısrarla bekliyor ve istiyoruz.
Dün bununla ilgili büyük bir Çalıştay yaptık. Tayin Hakkı ve Ev Tipi Çalışmayı masaya yatırdık. Hukukçular, Çalışma Ekonomisi hocaları tebliğler sundular. Çalıştayımızın çıktılarını yetkililerle de paylaşacağız.
Daha önce zorunlu emeklilik ile ilgili başka bir Çalıştay yapmış, tüm tarafları bir araya toplamıştık. O gün orada yapılan akademik istişareden çıkan sonuçla zorunlu emekliliğin kaldırılmasında büyük pay sahibi olduğumuzu gördük.
Yani biz Öz sağlık-İş olarak sadece isteyen-talep eden taraf değiliz. Akademik çalışmalar ile ön açan, yol gösteren tarafız.
Dolayısıyla 696 ile kadroya geçen emekçiler olarak sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ailelerini dağılma noktasına getiren, bizden ısrarla esirgenen Tayin Hakkı konusunda acil kanun değişikliği istiyoruz…
“ÖZ SAĞLIK-İŞ OLARAK YENİ TÜRKİYE YÜZYILININ HER YERİNDEYİZ”
Bizler Öz Sağlık-İş olarak HAK-İŞ olarak Yeni Türkiye Yüzyılının her yerindeyiz desteğimizle, liyakate olan güvenimizle.
Emanetin ehil ellerde bulunduğuna olan inancımızla, hep destek olduk.Hep bu inançla hareket ettik, yine buna inanıyoruz.
Türkiye’mizi de, yerel yönetimlerimizi de emanet edeceğimiz kadroların ehil olduğuna, adaletli olduğuna, kalkınmanın ve ilerlemenin teminatı olduğuna bugün de inanıyoruz.
Ama; Büyük Türkiye Sevdamızın içinde, Türkiye’mizin büyük gücü de var. Büyük ve Güçlü Türkiye’nin kaynaklarından kamu işçileri olarak hakkımızı almak, bu hakka layık görülmek istiyoruz. Yani; değerli olduğumuzu hissetmek istiyoruz”.
“KATİL DEVLET İSRAL’İN KIYAMINA KARŞI DURDUK”
Bizler işçiyiz…Ülkemizin örgütlü gücüyüz. Sadece çalışma hayatında değil, ekonomik-sosyal hayattan tutun, mağdur mazlum coğrafyalarda da büyük sorumluluklarımızın olduğunu biliyoruz.şte o yüzdendir ki:
Katil Devlet İsrail’in 7 Ekimden bu yana bombalarla katlettiği Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduk, insanlık tarihi boyunca görülmemiş bir alçaklığa karşı kıyama durduk…
Türkiye’nin her yerinde Filistinli-Gazzeli kardeşlerimiz için desteğimizi gösterdik. Rabbim’in gazabı İsrail’in üzerine, merhameti Gazzeli Müslümanların başına olsun.
“ÖZ SAĞLIK-İŞ’İN ŞEFKAT VE MERHAMET ELİ ARTIK GAZZE’DE”
Biliyor musunuz? Öz Sağlık İş Sendikası Üyelerinin her birinin şefkat ve merhamet eli artık Gazze’de. Gazze’de Sendikamızın yaptırdığı 350 öğrenci kapasiteli bir okulumuz ve Rehabilitasyon Merkezimiz var. Engelli ve yetim Gazzeli öğrencilerin yatılı olarak kaldığı, eğitim gördüğü, fizik tedavilerinin devam ettiği bir okul…
Şu an ayakta. Ama akıbetini biz de bilemiyoruz. Eğitime başlamış olan okulumuz katliamlardan sonra Gazzeliler için bir sığınma noktası oldu. Şu an 200 aile Okulumuza sığındı. Her türlü ihtiyacı oradan karşılanıyor.
Bu kan dursun ve Dünyanın eli kanlı en büyük terör şebekesi olan İsrail ve sorumlular en büyük cezayı alıp bir daha gün yüzü göremesinler.
Yine sosyal sorumluluk anlayışımızla Afrika da bir damla suya hasret insanlar için Benin ve Tanzanya’da su kuyuları açtık. Bunlar uzak coğrafyalardaki sorumluluklarımız.
Kendi üyelerimiz için de sendikal örgütlenme, toplu sözleşme, kazanım sağlamanın ötesinde sorumluluklarımız da var.
Pandeminin kahramanları sağlık ve sosyal hizmet işçisi üyelerimize Sağımıza solumuza bakmadan, eleştiriye iftiraya aldırmadan “pandemi yardımı” yaptık.
Deprem de devletimizin yardım eli olan kuruluşlara 70 milyon lira nakdi, kat be kat fazlasını ayni yardım olarak yaptık.
Depremden etkilenen 30 binden fazla üyemiz oldu. Kendisi vefat eden, ailesinden kayıplar yaşayanlar, yaralananlar, evsiz barksız kalanlar oldu. İlk etapta yaptığımız taramalarla 30 bin üyemize acil ihtiyaçlarında kullanılmak üzere 60 milyon lira yolladık.
Bunları uzun uzun sıralayacak değilim.
Ancak 10. Yılımızı doldururken geriye dönüp baktığımızda yok yıllarımızı,
Üyesine eşantiyon olarak bir bloknot bir kalem veren sendikalara imrenerek baktığımız yılları hatırlıyoruz.
O yüzdendir Rabbimize sonsuz şükrümüz…
O yüzdendir Sendikamıza kuruluşundan bugüne kadar emek veren, hizmet eden herkese olan sonsuz teşekkürümüz.
O yüzdendir geriye dönüp geçen 10 yıla, en az 100 yıllık tecrübe, kazanım sığdırmış olmamıza hayretle ve bir o kadar da gururla bakmamız.
Sevgili Gönül Dostlarımız, Kıymetli ÖZ SAĞLIK-İŞ ve HAK-İŞ Ailesi
Çok gururluyuz, çok mutluyuz…Sorumluluklarımız çok fazla ama enerjimiz sınırsız…
Genç bir teşkilatımız, yeni nesil sendikal kadrolarımız var…
Biz bu işin üstesinden hep geldik, Allah’ın izni ile gelmeye de devam edeceğiz. Biz önce bize inandık, sonra da bize inananlara inandık
Bu, büyük çatının altında bu, büyük ailenin kollarında herkese yer var.
Rabbim bu kutlu yolda bizleri muzaffer eylesin…
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçisi yüzbinleri saygı ve sevgi ile selamlıyorum…
HAK-İŞ GENEL BAŞKANI MAHMUT ARSLAN:
‘’HAK-İŞ’in gücü Türkiye’nin gücüdür’’
Konfederasyonumuzun Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Öz Sağlık-İş Sendikamızın 10. yaş gününüzü tebrik ediyorum. HAK-İŞ olarak sizin başarınız bizim başarımızdır. Sizin sorunlarınız bizim sorunlarımızdır. O yüzden biz bu ülkenin güçlü bir sivil toplum kuruluşu, sendikası olmalıyız. HAK-İŞ’i Öz Sağlık-İş sendikasından ayırmak, etle kemiği birbirinden ayırmak gibidir diyen Arslan, HAK-İŞ’i Öz Sağlık-İş den ayrı görmeyin. Güçlü bir Öz Sağlık-İş Sendikasını inşa etmek, daha büyük bir HAK-İŞ’i inşa etmek gibidir. Öz Sağlık-İş Sendikamızın gücü, HAK-İŞ’in de gücüdür. Hatta biz yeni bir anlayış getirdik. HAK-İŞ’in gücü Türkiye’nin gücüdür” ifadesinde bulundu.
“GAZZE’DE İNSANLIK ÖLÜYOR”
“Gazze’de sadece kadınlar çocuklar ölmüyor, Gazze’de insanlık ölüyorsa biz insanlığı yeniden ayağa kaldırmak için orada olmak zorundayız. Bu 3 temeli hiç unutmayın. Bağımsız bir ülkede özgür bir ülkede yaşamanın ne demek olduğunu Gazze’yi seyredince daha iyi anlıyoruz. Kaç kuşaktır kendi topraklarında mülteci, kendi topraklarında işgalci duruma düştüler. Onun için Filistin meselesini kendi meselemiz olarak görmek zorundayız. Ben her toplantımızda Filistin ile ilgili yapmamız gerekenleri söylerken önce kendime soruyorum, sonra etrafımızı daha fazlasına ihtiyacımız var.” İfadelerini kullandı.
Konuşmaların tamamlanmasının ardından 10. Kuruluş yıldönümü gala yemeği, Ailemin Emeği Benim Geleceğim Resim Yarışması Ödül Töreni programı ile devam etti.