CHP’nin, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bazı maddelerinin iptali istemiyle açtığı davada, Anayasa Mahkemesi, kanunun bir kısım hükümleri hakkında iptal kararı vermiştir. Sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek, iptal kararının sonuçlarını ve doğuracağı hukuki durumları görebilmek için kararın gerekçesini görmek gerekse de iptale konu hükümler yönünden hızlı bir sonuç çıkarmak mümkündür.

Buna göre kanunun 5. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda” ibaresi yönünden iptal kararı verilmiştir. İptali istenilen hükümle eğitim ve uygulamadan oluşan Aday Öğretmen Yetiştirme Programı’na tabi tutulan aday öğretmenlerden adaylık süreci sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda başarılı olanların öğretmenliğe atanacağı öngörülmüştür. İptal kararıyla aday öğretmenlerin adaylık süreci sonunda başarılı olup olmadıklarının tespiti konusunda bir boşluk oluşmuş durumdadır. Zira söz konusu değerlendirme artık Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılamayacaktır.


Kanunun 5. maddesinin dördüncü fıkrasının (ç) bendindeki “Aday öğretmenler için öngörülen Aday Öğretmen Yetiştirme Programı’na mazeretsiz olarak katılmayanlar ile bu program sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonu’nca yapılan değerlendirmede başarısız olanların,” hükmü hakkında iptal kararı verilmiştir. İptale konu hükümle, aday öğretmenler için öngörülen Aday Öğretmen Yetiştirme Programı’na mazeretsiz olarak katılmayanlar ile bu program sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonunca yapılan değerlendirmede başarısız olanların görevine son verilerek üç yıl süreyle öğretmenlik mesleğine alınmayacağı öngörülmüştü. İptal kararıyla Aday Öğretmen Yetiştirme Programı’na mazeretsiz olarak katılmayanlar ile bu program sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonu’nca yapılan değerlendirmede başarısız olanların görevlerine son verilmeyecektir.

Kanunun 5. maddesinin altıncı fıkrasındaki “Aday öğretmenlerin adaylık sürecinde yetiştirilmelerine esas Aday Öğretmen Yetiştirme Programı ve Adaylık Değerlendirme Komisyonunun oluşumu ile aday öğretmenlik sürecine ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir” hükmü iptal edilmiştir. İptal kararıyla, aday öğretmenlerin adaylık sürecinde yetiştirilmelerine esas Aday Öğretmen Yetiştirme Programı ve Adaylık Değerlendirme Komisyonu’nun oluşumu ile aday öğretmenlik sürecine ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenleme konusu edilemeyecek, bu hususlarda kanuni düzenleme yapılması gerekecektir.

Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki “Mesleki gelişim alanlarında uzman öğretmenlik için öngörülen asgari çalışmaları tamamlamış olan,” hükmü ile ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “ve mesleki gelişim alanlarında başöğretmenlik için öngörülen çalışmaları tamamlayanlar” ibaresi iptal edilmiştir. İptale konu hükümlerde, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için mesleki gelişim alanlarında uzman/başöğretmenlik için öngörülen çalışmaları tamamlamak şartı aranmaktaydı. Mahkemenin gerekçesinde mesleki gelişim alanlarında çalışma yapılmış olması şartının varlığını mı yoksa mesleki gelişim alanlarındaki çalışmaların kanunla düzenleme konusu edilmemesini mi anayasaya aykırı bulduğunu görmek gerekmekte ise de; mevcut durumda iptal kararıyla birlikte kariyer basamakları ilerleme sürecinde mesleki gelişim alanlarında asgari çalışma yapmış olmak şartı aranmayacaktır.

Kanunun 6. maddesinin sekizinci fıkrasındaki “Öğretmenlik mesleği kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir” hükmü iptal edilmiştir. İptal kararı sonrasında öğretmenlik mesleği kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin usul ve esasların yönetmelik konusu edilebilmesi mümkün değildir. Mevcut Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği de kanuni dayanaktan yoksun ve uygulanamaz hâle gelmiştir. Bu iptal kararı sonrası adaylık sürecindeki uygulamalar, adaylık süreci uygulamaları ve yetiştirme programının değerlendirilmesi, adaylık sürecinin başarılı/başarısız şeklinde nihai değerlendirilmesi gibi konular ile öğretmenlik ve uzman öğretmenlikte geçmiş sayılan süreler, eğitim programı, yazılı sınava ilişkin usul ve esaslar gibi konular yönetmelikle düzenlendiği için hem adaylık hem de uzman ve başöğretmenlik süreci çıkmaza girmiş oldu.

Aday öğretmenlik ve kariyer basamakları sürecinin sağlıklı bir şekilde işlemesi için siyasi irade ve TBMM tarafından ivedilikle Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı gerekçesi çerçevesinde yasal bir düzenleme yapılması gerekmektedir.

Siyasi irade ve TBMM, yasal düzenleme zorunluluğunu ve gerekliliğini, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bütünü yönünden ele almalı; kanunun eksikliklerini, hatalarını ve yanlışlarını da bu vesileyle düzeltmelidir.

Bu çerçevede, öğretmen kadrosuna yapılacak atamalarda, sadece Kamu Personel Seçme Sınavı puan üstünlüğünün esas alınması ilkesi benimsenmeli, mülakat kaldırılmalıdır. Her ne kadar Anayasa Mahkemesi’nde açılan iptal davasında uzman/başöğretmenlik yazılı sınavının iptali istenilmemiş; mahkeme bu konuda bir hüküm kurmamış ise de kariyer basamaklarında ilerleme, sadece öğretmenlikteki hizmet süresine dayalı olmalı, kariyer basamakları sınavı kaldırılarak öğretmenlikte 5 yılını tamamlamış olanlar uzman öğretmen, 10 yılını tamamlamış olanlar başöğretmen unvanı alabilmelidir. (Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi)