MEB’in 20 bin sözleşmeli öğretmen atamalarındaki mülakat sonucunda ataması yapılmayan öğretmenlerin başlattığı mücadele 103’üncü gününü geride bıraktı. Öğretmen Özdemir, “Hesaplamalar yanlış, puanlamalar farklı” diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 20 bin sözleşmeli öğretmen atamasına ilişkin yapılan mülakatlar sonucu mağdur olan öğretmenlerin başlattığı mücadeleyi sürdürüyor. KPSS’de kontenjan içinde olan ancak mülakatla kontenjan dışına itilen ataması yapılmayan öğretmenlerin mücadelesi ise 103’üncü gününü geride bıraktı.

Gerek Ankara’da bulunan MEB önünde oturma eylemi yaparak gerekse ilçe milli eğitim müdürlükleri önünde bir araya gelen ataması yapılmayan öğretmenler, mülakatla mağdur edilen eğitimciler için ek atama talep ediyor.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin her ne kadar “torpilin önüne geçildiğini” söylese de mülakatta iller ve komisyonlar arasında puanlama farklılıkları yaşandı. Tekin her ne kadar 1100 öğretmenin kontenjan dışına atıldığını öne sürse de ataması yapılmayan öğretmenlere göre mülakatlardaki yanlış hesaplamalar ve il il değişen komisyon puanlamaları sonucu kontenjan dışına itilenlerin sayısı bunun çok daha üzerinde.

Ek atama talebiyle başlattıkları mücadeleyi sürdüreceklerini belirten ataması yapılmayan öğretmen Özkan Özdemir, “Sayın Bakan itirazlarımıza yalnızca ‘Torpil olmadı’ demekle yetiniyor” dedi.

KOMİSYON PUANLARI FARKLI
Mülakatlarda benzer puanlamalar yapıldığının ortaya çıktığına dikkat çeken Özdemir, “Eğer bir şehirdeki ya da aynı okuldaki bir komisyonun kalkıp 10 puan vermesi, diğer komisyonun cimri davranması ya da belli bir ölçüte göre puanlaması bir torpildir. Bir komisyon torpilli puan veriyor, diğer komisyon ‘Ben kimseye haksızlık etmem’ diyerek o şiarla davranıyor. Nitekim İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden görüştüğümüz şube müdürleri ‘Biz doğrusunu yaptık’ dediler. Yani eski usule göre yapmışlar, kısacası KPSS puanının aynısını yuvarlayarak veriyorlardı” diye konuştu.

Bakan Tekin’in “Hakkaniyetli davrandık” sözlerini anımsatan Özdemir, “Hakkaniyetli davranma’ aslında mağdur etti. Ve biz tüm savlarını da çürüttük. Komisyon üyelerinin önünde bir cevap anahtarı olacak denildi. Mülakatlarda cevap anahtarı sadece tek bir soruya ilişkindi. O da 10 puanlık bir soru. Geriye kalan 90 puanlık soruya ilişkin bir cevap anahtarı yok” ifadelerini kullandı.

Komisyondaki üyelerin bir kısmının yıllardır derse girmediğini ifade eden Özdemir, “Milli Eğitim Bakanlığı teknolojik gelişmelere uygun bir ders sunumu yapmamızı istiyor. Akıllı tahtayla dersle nasıl uyumlu bir sunum yapabilirsinin örneği isteniyor ama karşımdaki kişinin akıllı tahtayla birebir tecrübesi yok” diye konuştu.

Öğretmenlerin ek ders ücretleri bayramdan önce hesaplara yatacak mı? Öğretmenlerin ek ders ücretleri bayramdan önce hesaplara yatacak mı?

GEMİ SU ALIYOR
Özdemir, “103 gündür mücadele veriyoruz. Yazar Leonard Cohen’in söylediği gibi ‘Herkes biliyor geminin su aldığını, herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu.’ Nitekim biz milletvekilinden tutun sendika, yetkili sendikasına kadar herkesle görüştük. Bakan yardımcısıyla da görüştük. Bakan Tekin ile de görüştük. En son kertede Bakan’ın bile çıkıp yüzde 100 haklı olsanız da benim yapabileceğim bir şey yok demesi bu memlekette insanların üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmekten ne kadar aciz olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı. Özdemir son olarak şunları aktardı: “Vicdanlı bir insan olsaydı ‘Bakıyorum bütün adaylara aynı puanlar verilmiş. Benim dediğim gibi bir mülakat olmadı. Değil 1300 kişi, bir kişi bile mağdur olursa bu benim sorumluluğumdadır’ demeliydi. Bakan Bey nitelikli öğretmen seçeceği sözünü yerine getirebildi mi acaba? Buna cevap versin.”

Kaynak: Birgün