Ekim 2008 tarihinden sonra memuriyete girenler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4/1-c maddesi kapsamına alınmıştır. Bu tarihten önce memur olanlara ise anılan Kanunun geçici 4 üncü maddesi çerçevesinde 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulanacaktır.
5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte memur emeklilerinin maaş sistemi de değişmiştir. Emekli maaşının hesaplanmasında 5434 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun arasındaki farklılıklara aşağıda yer verilmiştir.
1- 5434 sayılı Kanunda "emekli keseneğine esas aylık" kavramı kullanılmaktadır. Söz konusu aylığın matrahını; gösterge aylığı, ek gösterge aylığı, taban aylığı, kıdem aylığı ve özel hizmet aylığı (ek md.70) oluşturmaktadır.
5510 sayılı Kanunda ise "prime esas kazanç" kavramı kullanılmakta olup söz konusu kazanç matrahını; gösterge aylığı, ek gösterge aylığı, taban aylığı, kıdem aylığı, özel hizmet tazminatları ile varsa makam/görev/temsil tazminatları oluşturmaktadır.
2- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 26 ncı maddesinin (b) fıkrasına göre, makam tazminatını almaya müstehak görevlerde toplam iki yıl süre ile çalıştıktan sonra emekliye ayrılanlara makam tazminatının (dolayısıyla görev ya da temsil tazminatının) tamamı 5434 sayılı Kanuna tabi olanlara ödenecektir. 5510 sayılı Kanuna tabi olanlara ise bu ödeme yapılmayacak olup makam/görev/temsil tazminatları prim kesintisinde dikkate alınacaktır.
3- 5434 sayılı Kanuna tabi olanlar bakımından ek gösterge çok önemlidir. Çünkü söz konusu Kanunun ek 70 inci maddesi kapsamında ödenen tazminat ek göstergelere göre belirlenmektedir.
Söz konusu madde şu şekildedir:
"Zam, tazminat ve ödenekler ile benzeri ödemeler toplamına karşılık gelmek üzere en yüksek Devlet memuru aylığı (ek gösterge dahil) brüt tutarının;
- Ek göstergesi 8400 ve daha yüksek olanlarda% 255'ine,
- Ek göstergesi 7800 (dahil) - 8400 (hariç) arasında olanlarda% 215'ine,
- Ek göstergesi 7000 (dahil) - 7800 (hariç) arasında olanlarda% 195'ine,
- Ek göstergesi 5400 (dahil) - 7000 (hariç) arasında olanlarda% 165'ine,
- Ek göstergesi 3600 (dahil) - 5400 (hariç) arasında olanlarda% 145'ine,
- Ek göstergesi 2800 (dahil) - 3600 (hariç) arasında olanlarda% 85'ine,
- Diğerlerinde% 55'ine,
tekabül eden miktarı, emeklilik keseneğine ve kurum karşılığına tabi tutulur."
Bu nedenle memurun ek göstergesi ne kadar yüksekse bu madde kapsamında ödenecek tazminat tutarı da o kadar yükselecektir. Ayrıca anılan Kanunun (mülga) ek 73 üncü maddesinde; "Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı iştirakçilerinden ek göstergeli veya daha yüksek ek göstergeli bir göreve atananlara; atandıkları görevin ek göstergesi üzerinden emekli aylığı, malulluk aylığı bağlanması ve emekli ikramiyesi ödenebilmesi veya toptan ödeme yapılabilmesi için, atandıkları görevin ek göstergesi üzerinden, bu göreve başladıkları tarihten itibaren en az altı ay süreyle Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına kesenek ve karşılık ödemiş olması şarttır." hükmü yer almaktadır. Bu çerçevede, yüksek ek göstergeli bir görevde en az 6 ay görev yapanların emekli aylıkları bu ek gösterge esas alınarak hesaplanacaktır.
4- 5434 sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre, emekli aylıkları hizmet toplamı 25 yıl olanlara%75'i, 25 yıldan az olanlara her tam yıl için%1 eksiği, fazla olanlara da her tam yıl için%1 fazlası üzerinden bağlanmaktadır. Yani hizmet süresi 25 yıl olanların aylık bağlama oranı %75, 30 yıl olanların%80, 35 yıl olanların%85, 40 yıl olanların%90 olacaktır. Ayrıca bağlanacak aylıkların toplamı, emekli aylığı bağlanmasına esas aylıklarının%100'unu geçemeyecektir. 5510 sayılı Kanunun 29 uncu maddesine göre ise; aylık bağlama oranı ise, sigortalının malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için%2 olarak uygulanmaktadır. Yani hizmet süresi 25 yıl olanların aylık bağlama oranı%50, 30 yıl olanların%60, 35 yıl olanların%70, 40 yıl olanların%80 olacaktır. Ayrıca aylık bağlama oranı%90'ı geçemeyecektir.
5- 5434 sayılı Kanuna tabi olanların emekli aylıkları en az 6 ay görev yapmak kaydıyla tabi olduğu en yüksek ek gösterge üzerinden belirlenmektedir. Yani memur emeklilerinin aylıkları, tüm hizmeti bulunduğu en yüksek ek göstergeli görevde geçmiş gibi hesaplanacaktır. 5510 sayılı Kanuna tabi olanların emekli aylıkları ise "ortalama aylık kazanç" üzerinden belirlenmektedir. Ortalama aylık kazanç, anılan Kanunun 29 uncu maddesinde; "sigortalının her yıla ait prime esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, itibari hizmet süresi ile fiili hizmet süresi zammı hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın otuz katıdır." şeklinde tanımlanmaktadır. Yani ortalama aylık kazancın belirlenmesinde özetle sigortalının geçmiş yıllardaki prime esas kazançlarının ortalaması esas alınmaktadır.
Yukarıda yer verilen düzenleme ve açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; 5434 sayılı Kanuna tabi olanlar ile 5510 sayılı Kanuna tabi olanların prime esas kazançlarındaki farklılıklar, makam/görev/temsil tazminatlarının 5510 sayılı Kanuna tabi olanlara ödenmemesi, ek gösterge sisteminin 5434 sayılı Kanuna tabi olanların lehine olması, aylık bağlama oranının 5434 sayılı Kanunda daha yüksek belirlenmesi ve 5510 sayılı Kanunda yer alan ortalama aylık kazanç uygulamasının 5434 sayılı Kanun düzenlemelerine göre dezavantajlı olması sebepleriyle Ekim 2008 tarihinden sonra memuriyete girenlerin emekli maaşları bu tarihten önce girenlere göre çok daha düşük kalacaktır.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 7456 sayılı Kanunun 28 inci maddesi ile eklenen ek 40 ıncı madde uyarınca ödenen ilave (seyyanen) ödeme, prim kesintisine tabi olmadığından hem 5434 hem de 5510 sayılı Kanun kapsamında olanların emekli maaşlarının düşük kalmasına neden olacaktır.
Memurlar.net