“Müfredat” Arapça kökenli bir kelime:
Bir bütünü oluşturan bireyler, ayrıntılar
Bir şeyin içindekiler,
Toptan malum olan şeylerin tafsilatı- yani ayrıntıları-anlamlarına geliyor.(Türk Dil Kurumu)
Müfredat diğer adıyla öğretim programı, okullarda çocuklarımıza okutulan ders kitaplarının muhtevasının nasıl olması gerektiğini ve neyi, ne kadar öğreneceğimizi belirleyen bir kılavuz niteliği taşıyor olması hasebiyle çok önemli.Biraz daha somutlaştıracak olursak aslında Milli Eğitim Bakanlığı’nın Anayasası diyebiliriz.Bu nedenle ki yabancılara bırakılmayacak kadar mühim.Neden böyle dediğimi birkaç cümle ile özetleyeyim : Türkiye Cumhuriyeti tarihinde devlet kademelerinde yabancı uzman ve danışmanlara kapılar ilk olarak Milli Eğitim'de 27 Aralık 1947′de imzalanan "Fulbright Antlaşması" ile aralandı.( TEKDEN-Yeryüzü Hazinelerimiz-114) Bu anlaşmalar gereği kurulan komisyonlarda yıllarca yabancı uzmanlar görüş sundular.
İşte son günlerin malum en yeni ve tartışmalı gündemi Milli Eğitim Bakanlığı’nın uzun soluklu bir çalışmasının ardından ortaya çıkardığı yeni müfredat. Belli bir kesim camianın yerden yere vurduğu yeni müfredat.
Türkiye tarihinde ilk defa çok katılımlı (Akademisyen, öğretmen, veli, uzman, vb.) yerli, ahlaki değerlere uygun ve varsayımlardan uzak bilimsel gerçekliği yansıtan bir program ortaya kondu.
Yukarıda saydığım gerekçe Milli Eğitimin ana omurgasını oluşturan, eğitimin anayasası dediğimiz müfredatın neden eleştirildiğini anlamamız için yeter de artar bile.
Ama ben bununla yetinmeyeceğim.
Bakalım bu çok tartışılan yeni müfredat neler getirmiş ;
Her şeyden önce müfredat hafifletildi.Kitaplarda az bilgi, çok kazanım olacak. Uluslararası yapılan sınavlar kapsama alınarak konu dağılımı yapıldı.Yeni bir ekol olarak ortaya çıkan ve bir çok ülkede uygulanan STEM programı ilk defa müfredata girdi.Teknolojiyi tüketen bir toplum olmaktan çıkıp üreten bir topluma dönüşmenin ilk basamağı olan kodlama dersi ilk defa müfredat ile hayatımıza dahil oldu. 5’inci sınıflara yabancı dil hazırlığı eklendi. Siber güvenlik, iş sağlığı ve güvenliği, verimlilik stratejisi, ulusal fikri haklar, çölleşme, vergi bilinci, girişimcilik, finansal okuryazarlık gibi konular müfredatta yer aldı.
Bu kadar yeter mi dersiniz bence yetmez devam edelim yeni müfredatın yeniliklerine.
“ Asım'ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek, İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.”
Milli şairimiz Mehmet Akif ERSOY ‘un yukarıdaki dizelerinden hareketle tarihini tanıyan bir gençlik yetiştirmek için tarih kitaplarında Atatürkçülük’ün yanı sıra ilk kez yakın tarihe yer verildi. Mevcut tarih kitaplarında İkinci Dünya Savaşı’na kadar anlatılan Türkiye Cumhuriyeti tarihi, 2016’ya uzatılacak. Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi, 1960-1980 askeri darbeleri ve Kıbrıs müzakereleri gibi yakın tarihe damgasını vuran olaylar da okutulacak.
Yeni öğretim müfredatı ile hayatımıza giren bu kadar yenilik varken, tutarsız ve çelişkili eleştiriler sunmak tarafsız bir aklın ürünü olmasa gerek sevgili okurlar. Ben burada art niyet ve art zihniyetten başka bir şey aramam.
Gelgelelim yeni müfredatın en mühim kısmı çağımız insanının ihtiyaç duyduğu yüksek ahlak ve değerler eğitimi ile bütünleşik olarak dizayn edilmiş olması.İlkokul 1. Sınıftan lise son sınıfa kadar çocuklarda kalıcı ahlaki değerler oluşturmak için tüm derslerin içeriğine bu doğrultuda değerlerimiz yerleştirildi.
Ben müfredatın en çok bu kısmını önemsiyorum.Küçük bir köy olarak tanımladığımız dünyamızda ne yazık ki her geçen gün terör, hırsızlık, tecavüz gibi sosyal ve ahlaki problemler artış göstermekte.Bu durum toplumsal hayatı etkiler boyuta ulaşmadan önlem almak icap etmekte.Yaşadığımız dönemin en temel sorununun evrensel ahlaki değerler bütününü kavrayamama veya uygulayamama olduğu gün gibi ortada.
Sıcak aile ortamında öğrenilerek içselleştirilen değerler ve erdemler, okul ortamında da her ders müfredatında yer alması, geleceğimiz olan yavrularımız için en çok önemsediğim olumlu ve anlamlı değişiklik.Bu bağlamda değişen müfredatın ruhuna ve özüne bakmamızda fayda var.
Ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesi temennisi ile yeni müfredat hayırlı olsun.
Rafet URAL
rafetural@hotmail.com