2020 yılında meydana gelen deprem sonrası Elazığ Mehmet Akif Ersoy Lisesi'nin hasarlı olduğu gerekçesiyle yıkıldığı ancak yıkılan liseye ait hasar kaydı olmadığı iddiaları üzerine sacvılık soruşturma açtı. Soruşturma sonucunda düzenlenen raporda, lisenin hasar kaydı olmadığı ve dolayısıyla usulsüz yıkıldığı bildirildi.
Bunun üzerine savcılık, eylül ayında dönemin İl Milli Eğitim Müdürü ve müdürlüğe bağlı olarak çalışan personel hakkında dava açılmasına karar verdi. Davanın ilk duruşması 27 Kasım’da yapılacak.


DÖNEMİN YENİDEN REFAH PARTİSİ İL BAŞKANI SUÇ SUYURUSUNDA BULUNDU
Depremden sonraki süreçte birçok depremzede aileye de ev sahipliği yapan okulun, yıkım sürecinde öğrenci velilerinden de tepki gelmiş ve okulun sağlam olduğu iddia edilmişti.

MEB'den öğretmenlere Uzman ve Başöğretmenlik mesajı MEB'den öğretmenlere Uzman ve Başöğretmenlik mesajı

Okulun yıkılmasından sonra Yeniden Refah Partisi bir önceki dönem İl Başkanı avukat Erhun Karakuş, ihale yapılmadan ve ilgili kurumların bilgisi olmadan yıkılan okul konusunda ilgili kurum yöneticilerine suç duyurusunda bulunmuştu.

USULSÜZLÜK RAPORLA ORTAYA KONDU
Elazığ Valiliği, 25 Temmuz 2022 tarihinde Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı'na o dönemin Milli Eğitim Müdürü ve eski şube müdürü hakkında soruşturma izni vermişti. Yapılan incelemeler sonucunda okulun hasar kaydı olmadan usulsüz bir şekilde yıkıldığı ortaya çıktı.


Okulun yıkılmasındaki amacın belediyenin otopark yapması olduğu müfettiş raporları ile tespit edildi. Konuyla ilgili raporda şu ifadeler yer aldı: "Okulun ağır hasarlı olduğu hakkında hiçbir rapor olmadığı ve işlemleri hakkında hiçbir resmi kayda ve bilgiye ulaşılmadığı, resmi bir ihale yapılmadığı ve herhangi bir protokol dahi düzenlenmediği, Mehmet Akif Ersoy Lisesi binalarının yıkılması kararının kimin tarafından verildiği muğlak ise de yıkılması amacıyla tahliye sürecinin İl Milli Eğitim Müdür tarafından yönetildiği, okulun yıktırılması depremde gördüğü hasar sebebiyle değil, yerinin Elazığ Belediyesi'ne verilmesi için 24 Ocak depreminin bir fırsat olarak değerlendirildiği, enkazı acilen kaldırılan binalarla birlikte okulun yıktırıldığı, ağır hasar kaydı, yıkım kararı olmadan ilgili kurumlara gerekli bildirimler ve ihale yapılmadan yıkılmasına göz yumdukları anlaşıldığı.."


'YIKIM TALİMATI VERENLER DOSYA DIŞI TUTULDU'
Konuyla ilgili olarak açıklama yapan avukat Erhun Karakuş, usulsüz yıkım iddiaları konusunda yaptıkları suç duyurusu neticesinde iddialarının doğruluğunun bilirkişi raporunda da ortaya çıktığını belirtti. Karakuş şunları söyledi: "Yaptığımız suç duyurusundan sonra geçen zaman içerisinde soruşturulan olayda müfettiş raporları ile haklılığımızı ortaya koyuldu. Gerek soruşturma dosyasına giren bilirkişi raporları, gerekse Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen iki muhakkik tarafından hazırlanan raporlarda iddialarımızın doğru olduğu ortaya çıkmıştır.’’


Karakuş, binanın yıkımında da usulsüzlük yapıldığını belirterek yıkımda kamu bütçesine katkı olmadığının da altını çizdi. Karakuş, "Kamunun bütçesine yıkımdan elde edilen bir liralık bile gelir tahsis edilmediği görülmüştür. Tabiri caizse bina yıkımından elde edilen gelirin birilerine arpalık olarak dağıtıldığı iddialarımız sübuta erdi" dedi.

Binanın yıkımı ile ilgili hukuki süreçte yıkım kararı veren ve binayı yıktıranlarla ilgili siyasi mercilerin dava dosyasının tutulduğunu da belirten Karakuş , sözlerini şöyle tamamladı: "Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı, hazırladığı iddianame ile hukuka aykırı bir durumun tespit edilmesi neticesinde, bununla beraber ilgililerin yargılanması amacıyla Asliye Ceza Mahkemesi’ne bir iddianame düzenledi. Tabi iddianame dönemin İl Milli Eğitim Müdürü ve bir görevli ile alakalı olarak düzenlenmiştir. Bu hususla ilgili yıkım talimatını verenler, yıkımı yerine getirenler ne yazık ki işin siyasi boyutunda kaldığı için dosya dışı bırakılmıştır. Tabii bu saatten sonra söz yargıda. Yargılama sürecinin takipçisi olacağız."


gazeteduvar