DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, İstanbul başta olmak üzere birçok ildeki proje okullarda yaşanan görevden almalar ve atamalara ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Konukçu, iktidarın eğitim kurumlarını ideolojik kadrolaşma alanına dönüştürdüğünü savundu.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2025 yılı öğretmen ve yönetici atamalarına ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu. Meclis'e sunduğu soru önergesiyle birlikte yaptığı yazılı açıklamada Konukçu, özellikle proje okullarda yaşanan görev değişikliklerinin siyasi saiklerle gerçekleştirildiğini ve eğitim emekçilerinin sistematik biçimde tasfiye edildiğini öne sürdü.
Konukçu, "İktidarın eğitim kurumlarını siyasi mühendislik alanlarına dönüştürme girişimleri, öğrencilerin özgür düşünceyle değil, itaat kültürüyle yetiştirilmeleri çabaları ve öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin temel haklarını ihlal etmeye yönelik uygulamaları aralıksız devam etmektedir" dedi.
2016 yılından itibaren yürürlüğe konulan kapsamlı tasfiye politikaları sonucunda on binlerce öğretmenin görevlerinden alındığını hatırlatan Konukçu, 2025 yılı atamalarının da liyakatten uzak, şeffaflıktan yoksun bir biçimde gerçekleştirildiğini belirtti.
Eğitim sendikalarının verilerine dayandırdığı açıklamada, İstanbul'daki birçok köklü proje okulda onlarca öğretmenin görevden alındığını ya da yerlerinin değiştirildiğini aktaran Konukçu, bazı örnekleri şöyle sıraladı:
-
Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde 35,
-
Küçükçekmece Gazi Anadolu Lisesi’nde 14,
-
Florya Tevfik Ercan Anadolu Lisesi’nde 14,
-
Eyüp Anadolu Lisesi’nde 8,
-
Süleyman Nazif Anadolu Lisesi’nde 30’dan fazla,
-
Bahçelievler Anadolu Lisesi’nde 5,
-
Şehremini Anadolu Lisesi’nde 5,
-
Atakent Anadolu Lisesi’nde 1,
-
Samandağ Atatürk Anadolu Lisesi’nde 6 eğitim emekçisinin kadrosunun alındığı bilgisi paylaşıldı.
Ayrıca, Trabzon, Ankara, İzmir ve İstanbul’daki prestijli okullarda da kadro değişikliklerinin yaşandığını belirten Konukçu, bu uygulamaların kamuoyunda tepkiyle karşılandığını ifade etti.
"Muhalif öğretmenler sistematik biçimde tasfiye ediliyor"
Özellikle muhalif kimlikleriyle bilinen eğitimcilerin hedef alındığını belirten Konukçu, "Yerlerine, iktidara yakın sendika ve yapılarla ilişkili isimler atanıyor. Bu, eğitim kurumları üzerindeki siyasi tahakkümün en somut göstergesidir" dedi.
Eğitimdeki kadrolaşmanın demokratik ilkeleri, ifade özgürlüğünü ve eşit yurttaşlık hakkını ihlal ettiğini vurgulayan Konukçu, kamusal eğitimin niteliğinin zedelendiğini, öğrencilerin pedagojik ortamının da doğrudan etkilendiğini söyledi.
Konukçu açıklamasının sonunda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
-
Son bir yıl içinde kaç öğretmen ve yönetici görevden alındı, açığa alındı ya da farklı kurumlara sürgün edildi? Bu işlemlerin gerekçeleri nelerdir?
-
Görevden alınan öğretmenlerin sendikal ve siyasal kimlikleri göz önünde bulundurulmuş mudur? Bakanlık bu konuda bir inceleme başlatmış mıdır?