Aydın Hedef Gazetesi Muhabiri Özge Çümlek'in haberine göre; Efeler’deki Atatürk Özel Eğitim Meslek Okulu’nda göreve atandığından bu güne öğretmenlere yönelik baskıcı uygulamaları ve liyakatten uzak olumsuz tavır ve tutumlarıyla öğretmenlerle okuldaki görevli çok sayıda personelin tepkisini çeken Müdire Huriye Oktay’ın görevden alınması için bir kez daha çağrıda bulunuldu. Konuyla ilgili olarak Aydın Valisi Yakup Canbolat’a, Efeler Kaymakamı İlker Arıkan’a ve ildeki tüm milletvekillerine Müdire Oktay’ın görevden alınması için daha önceki çağrısını yineleyen Eğitim İş Aydın Şube Başkanı Şaban Özdemir, söz konusu okulda öğretmenlerin huzursuz, öğrencilerin mutsuz, eğitim ve öğretiminse liyakatsiz yöneticiler nedeniyle verimsiz olduğuna dikkati çekti.
Müdire Oktay hakkında sadece Eğitim-İş üyesi öğretmenlerin değil Eğitim Bir Sen, Türk Eğitim Sen, Eğitimin Gücü Sen üyesi ve hiçbir sendikaya üye olmayan öğretmenlerin de şikayetçi olmasına rağmen henüz herhangi bir adım atılamaması bazı soru işaretlerini beraberinde getirdi. Konuyla ilgili geniş açıklamalarda bulunan Eğitim İş Aydın Şube Başkanı Özdemir, “Okul müdiresi Huriye Oktay hakkında şikâyetçi olan 23 öğretmen sadece Eğitim-İş üyesi öğretmenler değildir. Eğitim Bir Sen, Türk Eğitim Sen, Eğitimin Gücü Sen üyesi ve hiçbir sendikaya üye olmayan öğretmenlerdir. Yaşananlar siyasi boyutta bir durum değil, okulun liyakatsiz eller tarafından yönetilmesi sonucu oluşan bir tıkanma, bir krizdir” dedi.
“HATALARININ TELAFİSİ İÇİN ZAMAN MI VERİLİYOR ŞÜPHESİ”
Başkan Özdemir konuyla ilgili yetkililere çağrı yaptığı açıklamasında, süreci tüm detaylarıyla paylaşarak, “Atatürk Özel Eğitim Meslek Okulu'nda görev yapan ve 5 Eylül 2024 tarihinde Efeler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne 23 öğretmen tarafından verilen şikayet dilekçesi üzerine başlatılan soruşturmada müfettişler birer hafta ara ile gelerek 3 öğretmenin ifadesini almış, 50-55 gün 20 öğretmenin ifadesi alınmamasına rağmen bir daha uğranmamış.
Bu durum iş ve işlemleri yavaşlatarak ‘hatalarının telafi edilmesi için zaman mı veriliyor?’ şüphelerine neden olmaktadır. Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra yeniden başlatılan soruşturmalarda öğretmenlere şikâyetlerinden vazgeçmeleri değilse kendilerine ceza verecekleri telkin ve tehditleri ifade edilmiştir.
Öğretmenlerden başka şikâyet eden velilere de yetkililer ve soruşturmayı yürütenler tarafından uzlaşmayı ve şikayetlerinden vazgeçmeyi önerilmiştir. 2 Eylül tarihinde başlayan sene başı öğretmenler kurulu hala tamamlanmamış ve tutanak altına alınamamıştır. Bunun tarihte başka bir örneği de yoktur. Karar altına alınamama gerekçesi ise okul müdiresi Huriye Oktay’ın, ‘Benim istediklerimden başka bir söylem tutanaklara yazılmayacak” demesinden ve yazmanlara yazdırmamasından kaynaklanmaktadır” diye konuştu.
Öğretmenlerin tutanaklara geçirilmeyen talep, öneri ve okulun işleyişiyle ilgili isteklerini ayrı bir tutanak yapılarak imza altına alındığını aktaran Özdemir, “Karara bağlanmayan, bitmeyen toplantı ile ilgili Ekim ayının ikinci haftasında karar defterine öğretmenler tarafından söylenmeyen, yazmanlar tarafından yazılmayan; Müdüre hanımın istediği şekilde yazılarak ve öğretmenleri müdür odasına çağırarak baskı ve mobbing uygulayarak öğretmenlerden imzalamaları istenmiştir. Öğretmenler karar defterine “böyle bir konuşma olmadı, bu şekilde bir karar alınmadı, yazman olarak böyle bir şey yazmadım” şeklinde şerhler düşerek imzalamıştır” dedi.
Usulsüz alınan karar defterinin âdete şerhlerle süslendiğini kaydeden Özdemir, “Bu süsler ve hatalar müdire hanımı korkutmuş, tedirgin ve mutsuz etmiş olmalı ki 16 Ekim de yazmanları ve sendika iş yeri temsilcilerini çağırarak şerhleri kaldırmalarını ve yeniden tutanak tutup kararını yeniden yazmalarını istemiştir. Öğretmenler de toplantıda konuşulanları, istek talep, okulun işleyişi ile ilgili önerileri yazarak ‘düzeltmeleri yapalım’ demeleri üzerine “benim istediklerimden başka bir şey yazdırmam” yanıtını vermiştir” ifadelerini kullandı.
“TOPLANTILARA HAZIRLIKLI GELİNMESİNE OLANAK VERİLMİYOR”
Bir yöneticinin asli işleri olan iş ve işlemleri yapmadığının altını çizen Özdemir, “Kindar davranarak, doğrusuna yanlışına biat etmeyen, herkesi okuldan uzaklaştırma yolunu tercih etmiş, hizmetliyi sürgün, öğretmenlerin sınıflarını kapatma, norm fazlası yapmak için norm duyurusu, tebliği ve güncellemelerini yapmama, okulun hemşire kadrosu için girişimde bulunmama yolunu tercih etmiştir. Toplantıları resmi olmayan yöntemlerle kısa süre kala duyurarak hazırlıklı gelinmesine verimli olmasına olanak vermemektedir. Bu durum zamanında yapılmayan BEP toplantısı nedeniyle 12. sınıf öğrencilerinin iş yerinde eğitime katılamamalarına neden olmuştur” diye konuştu.
KİŞİSEL HIRS VE DAVRANIŞLAR ÖĞRENCİLERİ OLUMSUZ ETKİLEDİ
Okulun öğrencilerinin özel öğrenciler olduğunu ifade eden Özdemir, “ Öğrencilerin, her şeyden önce sosyalleşmeye ihtiyaçları vardır. Kişisel hırs ve kindar davranışlar nedeniyle 12. sınıf öğrencilerinin iş yerinde eğitime katılamamaları sadece sosyal yönden değil, bu öğrencilerin beceri ve ekonomik kayıplarına da neden olmuştur. Müdür yardımcısı Meltem Koçi Toktaş bir yönetici değil, bir dedektif gibi davranmakta, deyim yerindeyse öğretmenlerin adımlarını sayar olmuş, zaman zaman ortamı gererek hata yapmaya ve suç işlemeye zorlamaktadır. Müdür yardımcısı Zeynep Gök, öğrenci velilerine “bu okulda bir şey öğretilmiyor, eğitim öğretim yok, öğretmenler ders vermiyor, çocuklarınızı okula değil işe gönderin” dediği iddia ediliyor. Bu söylem bir yöneticiye yakışmayan, kuruma aidiyet duygusu kaybedilmiş, öğretmen ile velileri karşı karşıya getiren, kurumun itibarını zedeleyen bir ifadedir” dedi.
Huriye Oktay’ın sene başında, öğretmenler kurulunda “istediğiniz yere şikâyet edin” diyerek mevzuata uygun olmayan iş ve işlemler yaptığını dile getiren Özdemir, “İl, İlçe Milli Eğitim Müdürlerine ve devlete meydan okumuş ve hala devam etmektedir. Bu gücü kimden almaktadır? Okula, alınması gereken izinleri almadan, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün istediği belgeleri tamamlamadan, yapılmasına onay vermediği halde ruhsatsız yemekhane yaptırıp, ruhsatı olmayan, kaçak yapılmış bir yerin açılışını da ilin en büyük mülki amiri valisine yaptıracak siyasi güce sahip olması birileri tarafından korunduğu sorularını biraz daha güçlendirmektedir” ifadelerini kullandı.
“RESMEN PSİKOLOJİK HARP YAŞANIYOR”
Yetkililere seslenen Özdemir, “Sayın Aydın Valim, sayın Efeler Kaymamım, bu okulda öğretmenler rahatsız, huzursuz, öğrenciler mutsuz, eğitim öğretim liyakatsiz yöneticiler nedeniyle verimsiz, resmen psikolojik harp yaşanıyor. İzinsiz ve habersiz bir şekilde, açık suç olduğu bilindiği halde öğrencilerin, öğretmenlerin fotoğrafları çekiliyor, video kayıtları alınıyor. Tüm yaptıkları hukuksuz işlere kılıf bulmak, kamuoyunu ve yerel siyasiler üzerinde algı yaratmak amacıyla okulda Eğitim-İş üyeleri tarafından kendisine yapılan bir saldırı, bazı siyasi partilerin kendisini hedef aldığı iftirasında bulunmaktadır. Okul müdiresi Huriye Oktay hakkında şikâyetçi olan 23 öğretmen, sadece Eğitim-İş üyesi öğretmenler değildir. Eğitim Bir Sen, Türk Eğitim Sen, Eğitimin Gücü Sen üyesi ve hiçbir sendikaya üye olmayan öğretmenlerdir. Yaşananlar siyasi boyutta bir durum değil, okulun liyakatsiz eller tarafından yönetilmesi sonucu oluşan bir tıkanma, bir krizdir. Eğitim-İş bir emek örgütüdür, mağdur olan tüm emekçilerin, öğrencilerin, velilerin yanındadır. İlimizdeki tüm milletvekilleri anlatılanları gerçekleri ve yaratılmak istenen algıyı istedikleri an yaşayanlardan öğrenebilirler” dedi.
ATATÜRK’ÜN SÖZÜNE DİKKAT ÇEKTİ
Öğretmenlerin uzun yıllardır bu okulda barış, işbirliği halinde, başarılı, sorunsuz, huzur içinde ve üretken bir şekilde çalıştığını kaydeden Özdemir, “29 öğretmeni olan okulun, 23 öğretmeni, 1 hizmetlisi tarafından şikâyet edilen yöneticiler masum olamaz. Yasalara, yönetmeliklere, mevzuata değil siyasilere sırtını yaslayanların devlet kurumlarına verdiği zararların telafisi ağır bedeller ödetir. Sizleri bu okulu liyakatsiz idarecilerden; önceki, çalışmalarına uygun ortam yaratacak, gergin ortamdan arındırılmış, öğrencileri üretken mutlu, velileri endişeden uzak, öğretmen veli ve öğrencileriyle huzurlu bir aile olduğu eski haline sorunsuz günlerine getirmenizi bekliyoruz. Ülkemizin kurucusu Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün "Eğitimde feda edilecek tek bir fert bile yoktur.” sözünü hatırlatarak göreve davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
KAYNAK: AYDINHEDEF