Okulöncesi eğitimde ‘açık hava sınıfı modeli’yle yeni müfredatta örnek gösterilen Rumeysa öğretmen, “2025 Global Teacher Prize” (Küresel Öğretmen Ödülleri) yarışmasında dünyanın en iyi 50 öğretmeninden biri seçildi.

Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde doğup büyüyen ve aynı ilçeye bağlı Kayasuyu köy ilkokulunda öğretmenlik yapan Rumeysa Çevlik’in evlerdeki atıkları dönüştürerek geliştirdiği ‘açık hava sınıfı’ modeli, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne örnek gösterilmiş, sonrasında bu model Osmani’yenin Kadirli ilçesindeki 12 okula yayılmıştı. Rumeysa öğretmenin örnek sınıfı, Erasmus Projesi kapsamında yurtdışında da ilgi uyandırmış, İtalya’nın Marche Bölgesi Milli  Eğitim Müdürlüğü’nden yetkililerin Kayasuyu İlkokulunu ziyareti sonrası İtalya’daki okullarda da uygulanacağı duyurulmuştu.


‘OKUL KÜÇÜK FİKİR BÜYÜK’

Haber geçtiğimiz günlerde İtalyan basınında ‘Büyük Fikri Olan Küçük Bir Okul’ başlığıyla yer aldı. Rumeysa öğretmeni çocuklara iyi ve nitelikli bir  eğitim sunmaya iten en önemli motivasyon, annesini küçük yaşta kaybettiği için yaşadığı zorlu çocukluk yıllarıydı. Öğretmenlik hayalinin peşinden gittiği yol da alışılmışın dışındaydı. Evlendikten sonra üniversiteye başlayan Çevlik, Konya’daki Selçuk Üniversitesi Okulöncesi Öğretmenliği Bölümü’ne başladığında çiçeği burnunda bir anneydi. Oğlu Bekir Kaan'ı yanına alıp bazen yurtta bazen kiraladığı evde kalarak öğrencilik hayatını sürdürdü. Öğretmen olma hayaline engebeli yollardan geçerek ulaşan Rumeysa öğretmen, daha yolun başındayken eğitimde dönüştürücü bir fark yaratmayı kafasına koymuştu. Ve şimdi onursal başkanlığını ABD eski Başkanı Bill Clinton’ın üstlendiği Varkey Vakfı ve UNESCO işbirliğiyle verilen Global Teacher Prize’da 89 ülkeden 5 bin rakibini geride bırakarak dünyanın en iyi 50 öğretmeni arasına seçildi.En iyi online kurslar
İNANDIM VE BAŞARDIM’

Rumeysa öğretmen başarı sırlarını ve hedeflerini şöyle anlattı: “Çocukların hayalleri üzerine kurduğum sınıfımın ve yaptığım sosyal çalışmaların uluslararası alanda duyulması için dünya çapında öneme sahip bu ödüle başvurmaya karar verdim. Mesleğimi sevgiyle yapıyor olmam çok önemli. Bu sayede, engellere takılıp kalmak yerine hep bir çözüm bulmayı seçtim. Kararlılığımı ve yenilikçi ruhumu hiç kaybetmedim. Hem bir anne hem bir öğretmen olarak çalıştığım bölgede tüm annelere ve kadınlara örnek olduğuma inanıyorum. Çevremde benim gibi evlendikten sonra üniversite okuyan kadınların sayısı arttı. Biz kadınlar önce hayallerimizden, kendimizden vazgeçmeyerek bu toplumda etki yaratabiliriz. Ben de bunu yaptım. Aslında buradaki en önemli unsur inanmaktı. Önceliğim çocukların ve ailelerin ilgisini çekecek ve çocukları zevkle gönderebilecekleri model bir anasınıfı oluşturmak oldu. Sonra bu dalga dalga yayıldı.”

DOĞADAKİ 'AÇIK’ SINIF

- Rumeysa öğretmen, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne örnek gösterilen ‘açık sınıf’ modelini şu sözlerle anlattı: “Çalışmalarımın tümüne birden ‘Doğadaki Sınıf’ diyorum. Çocukların hayallerini yansıtan işleri merkeze koydum. Bunların odağında sürdürülebilir malzemelerle oluşturduğum ekolojik sınıfım ve öğrenme istasyonları yer alıyor. Tabii bunun dışında Uzay Bilimleri Atölyesi, Oyunlarla Matematik Atölyesi, Sanat-Spor-Müzik Atölyesi ve Ağaç Ev Açık Hava Kütüphanesi gibi benzersiz öğrenme ortamları tasarladım.

KIZ ÇOCUKLARI OKUMALI

Dikkat O Öğretmenler Ek Ders Ücreti Alamayacak Dikkat O Öğretmenler Ek Ders Ücreti Alamayacak

Küçükken bir çocuğun kaldıramayacağı zorluklar yaşadım. Ama babam ve daha 5 yaşındayken kaybettiğim annem hep okumamı istiyordu. İnsanın yaşadıkları elbette derin izler bırakıyor. Bu izler şimdi bana çocuklara nasıl yaklaşmam, onlara nasıl bir eğitim vermem gerektiğini anlatıyor. Ben bu kötü düzeni değiştirmek, kız çocuklarını ve kadınları güçlendirmek adına başta kendimle savaş verdim, daha küçük bir çocukken kendi kabuğumdan çıktım. O küçük Rumeysa’nın hayalleri beni dünya çapında başarılar kazanacak kadar büyüttü.”

Kaynak: hürriyet.com