Genç, "Köprüleri paralı, hastanesi paralı, eğitimi paralı ve sahilde denize girmesi paralı ve ormanları yaylaları beşli çeteye peşkeş çekilmiş, kim kime dum duma, asıl ahır neresi? Hazine'den bir gecede 127 milyar dolar uçtu, nereye uçtu, asıl ahır neresi?" diye sordu.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Batman AKP İl Kongresinde yaptığı konuşmada, laikliği hedef alan açıklamalarda bulundu.
“Laiklikten Müslümanların inanç özgürlüğünün prangalar altına alınmasını anlıyorlar. Ben evrensel laiklikten yanayım sen kendi icat ettiğin laiklik kavramını bana dayatıyorsun” ifadelerini kullanan Tekin, daha önce pek çok kez yalanlanan “camilerin ahıra çevrildiği” iddiasını tekrar gündeme getirdi.
‘CAMİLERİ YAKAN VE AHIR YAPAN KİMDİ, YUNAN’
Veryansın Tv yazarı Nihat Genç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla Tekin’in laikliği hedef alan sözlerine tepki gösterdi.
Genç, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Milli Eğitim Bakanı, Bursa Eskişehir’e kadar köyleri camileri yakıp kadınlarımıza tecavüz ederek ilerleyen Yunan ordusunu durdurmak için harekete geçen Kuvayı Milliye’nin önüne kim çıktı? Anzavur! Sarayın ordusu! Köylerimize ve cephedeki askerlerimizin başına da kuvacılar kafirdir bildirileri attılar!
Camileri yakan ve ahır yapan kimdi, Yunan! Bu camileri ahır yaptı laflarını kim uydurdu, vatan haini Mustafa Sabriler, Damat Feritler Dürizadeler ve tohumları!
Türk tarihinin bu en trajik günlerinde ortaya çıkan milli kuvvetlerimiz ve cumhuriyetimizi eksiği fazlası doğrusu yanlışıyla öpüp başımızın üstüne koyacağımıza kalkıp hala ahır iftirası yapabilecek bir cehalet içindesiniz! Yediğiniz ekmeğe oturduğunuz makama ihanet içindesiniz!
Asıl dingonun ahırı sömürgeci maden şirketlerine 360 bin maden ruhsatını vermektir!
‘HASTANELERİMİZİ MEZBAHAYA KİM ÇEVİRDİ?’
Birkaç bin liraya bebeklerimizi öldüren sağlıkçılarınız(?) hastanelerimizi mezbahaya, kim çevirdi?
Bugün okudum, Çanakkale Yalova Marmara, elektriği Limak’a verildi ve Limak da İngiliz şirkete sattı ve İngiliz şirkette hiç vergi vermiyor ve daha geçen gün en tepedeki holdinglerin dahi vergi vermediği ortaya çıktı? Ahır neresiymiş?
Dinimizde ayetle ölmüş hayvan eti yenilmez denildiği halde Arjantin’den getirilip yolda ölen inekleri kesip millete sattınız, asıl ahır neresiymiş?
Uyuşturucu mafyası, hapishanelerde kim ziyaret edildi, kimin kontrolünde, asıl ahır neresiymiş?
Bahis çeteleri otuz-kırk milyar dolar döndürüyor, asıl ahır neresiymiş?
Ordusunu hukukunu teslim ettiğiniz Fetö kaç yüz milyar dolar kaçırdı, asıl ahır neresiymiş?
Sedat Peker ortaya çıkarttı, her gün Kur’an’dan ayetler okuyan vekiliniz 50-100 milyon dolarını yemiş diye kocasına bıçak çekiyor ve kayda alıyor ve adam Borsa’nın başında, asıl ahır neresiymiş!
Binali Yıldırım’ın Melih Gökçek’in Süleyman Soylu’nun ve Mücahit Aslan’ın ve nicesinin servetlerinin kaynağını bilen var mı, asıl ahır neresiymiş?
‘BİR GECEDE 127 MİLYAR DOLAR UÇTU’
Köprüleri paralı, hastanesi paralı, eğitimi paralı ve sahilde denize girmesi paralı ve ormanları yaylaları beşli çeteye peşkeş çekilmiş, kim kime dum duma, asıl ahır neresi?
Hazine’den bir gecede 127 milyar dolar uçtu, nereye uçtu, asıl ahır neresi?
Bu kadar büyük servetleri nüfuzlarına geçirmelerine rağmen Türk tarihinin şefkati merhameti ve onuru olan Türk Kızılayı deprem altında kalmış insanlara çadırları bile parayla sattı, asıl ahır neresiymiş?
Hadi sizin verecek cevabınız yok!
Yok mu sizin yazarınız, çizeriniz, aydınınız, ideologunuz, kalkıp bu yağma ve talanın İslamla dinle ne alakası varmış diye bir anlatsın millete!
Ve Diyanet, Allah’ın Dostları diye denetlenmeyen ve korunan kendinden menkul bir ulema sınıfı ilan etti!
Adına Gavs diyorlar, gavs, ne demek, haşa Allah gibi bir şey, ve!
Ve vatan topraklarına ve hazinelerimize ve tarlalarımıza ve sınırlarımıza ve yolsuzluk hesaplarına denetimine bakacağınıza, kalkıp Rabıta adı altında insanlar her gece gavsın resmine odaklanıp bakması bir ibadet haline getirildi! Dinimizde böyle bir ibadet tarzı yok, niye millet gece kalkıp şeyhinin fotoğrafına odaklanıyar, bu delilikten ne tür bir menfaat umuyorsunuz?
Şu Allah’ın dostları nedir bir masaya yatıralım, hepimizi Allah yaratmadı mı, hepimiz Allah’ın kulları değil miyiz, nedir bu ayrıcalıklı Allah’ın dostları, İranlılar buna Hizbullah diyor yani Allah’ın dostları ilan ediyorsunuz ve Allah’ın dostları da kalkıp bizi Allah’ın düşmanları ilan ediyor, böyle bir kıyas, böyle bir benzetme, böyle bir düşman ilan etme dinimize yakışıyor mu, bir de kalkmış Reisiniz iç cepheyi sağlam tutalım diyor, bu ne turşu bu ne perhiz, kafayı mı sıyırdınız?
Yani Allah’ın dostları seçilmiş kullar mı? Hangi sınavla seçilmişler? Allah onları kendisine yardım etsin diye mi seçti, bu haşa Allah’a eksiklik atfetmek değil midir, Allah’ın özel bir dosta niye ihtiyacı olsun, kitabı göndermiş ama tamamlanmamış böyle mi, bir de üstüne tarikat mı göndermiş?
‘ORTALIK GAVSLARDAN, ŞEYHLERDEN GEÇİLMİYOR’
Allah’ın bu özel dostların yardımına ihtiyacı mı var yoksa sizin mi insanların gözlerini bağlayan uyutan gavslara ihtiyacınız var?
Bu soruların cevabı niye yok, asıl ahır yoksa kafanızdan uydurduğunuz din mi?
Yani Allah’ın üstün gücünü ele geçirmek için bazı insanlar tayin etmişsiniz, gidin ve Allah’ın keramet-mucize gibi güçleriyle donanın, haşa, mucize ne demek, haşa Allahlığa özenmek, bu deliliği din kisvesi altında pazarlayan fonlayan kim?
Ve ortalık gavslardan şeyhlerden geçilmiyor maşallah hepsi keramet sahibi, kutsal kitapta yazılmayan emirleri müritlerine veriyor, mesela diyorlar ki toplanın hatme duası okuyun siz de Allah’ın dostlarıyla aynı makamlara yükselin!
Bence Allah’ın sıfatları gibi adil olursak ancak bölüşürsek kardeş ve insan olmanın en üst makamına o zaman çıkarız!
Bu her şeyi haşa Allah gibi gören duyan bilen, Jüpiterde dahi ne olduğunu bilip Nasa’ya akıl veren gavslarınız, bu sömürgeci şirketleri, bu yağma ve talanı ve yolsuzlukları ve mümin müslüman ve yoksul halkın elinden ekmeğinin evinin arazisinin ormanlarının yaylalarının alınmasını, niye görmüyor!
Bu gavslar kör mü, hırsızlıkları niye göremiyor, mucizelerinde bir sakatlık bir eksiklik mi var!
Altın ve nadir elementlerin ve petrolün yerini niye bilemiyorlar, kerametlerinde bir eksiklik mi var?
Bu kara cehaletin bu hurafenin şeyhlerini ilkokullara kadar götürüp bir de çocuklarımıza dersler verdiyorsunuz, sayın bakan, ahır neresiymiş?
Ne zaman yolsuzluklar yağma talan bataklığında çırpınmaya başlasanız Cumhuriyet’i baş düşman ilan edip saldırıya geçiyorsunuz, yine ne oldu hayırdır?
İstiklal mahkemeleri devlete isyan eden eşkiyayı vatan hainlerini asmamalı mıydı, tabii ki asacaktı ve kaç kişiyi astı, II. Mahmut Laleli’de on binlerce yeniçeriyi öldürdü, padişah diye gıkınız çıkmıyor?
Atatürk’ün arkadaşlarıyla suikast sonrası küslük girdi diye yeri göğü ayağa kaldırıyorsunuz, büyük devrimler büyük başlangıçlar da bu tür ihtilaflar doğanın kanunudur, Hazreti Ali’yle peygamber kızı savaşmadı mı, Ebubekir’den sonraki halifeler öldürülmedi mi, iktidar kavgası uğruna tarih boyu sünni şii diye kanlı iç savaşlarla ortaya çıkmadı mı, hadi hepsini geçtim, Fetö’yle Tayyip niye anlaşamadı, kardeşim, nedir Cumhuriyet’le derdiniz?
‘İSTİYORSUNUZ Kİ KEYFİ SARAY REJİMİNE KİMSE İSYAN ETMESİN’
Şeyhleriniz Mercedeslere binsin malı götürsün diye mi bu Cumhuriyet düşmanlığınız?
Yoksa, Cumhuriyet, herkesi hukuk önünde eşitlediği için, herkesle eşit olmak kibir ve büyüklük taslayan şeyhlerin ağırlarına gittiği için mi?
Beş on tane şeyhin .ötünün rahatlığı için Cumhuriyet’e kıymak için gözünüz dönmüş, hayır asıl büyük mucize Cumhuriyettir!
Batı dışı toprakların ilk büyük milli mücadelesi olan Cumhuriyet’ten sonra esaret ve sömürge altındaki ülkeler ayağa kalktı ve bir hesaba göre Batılı emperyalist sömürgecilerin ellerindeki 30 milyon km’lik toprağı milli isyan ve direnişlerle kaybettiler!
Türkiye’de yedi yüz seksen bin km kare kurtuldu ama dünyada Türkiye’nin otuz kırk elli kat fazlası kurtuldu!
Yani milli isyanlar ve direnişler yüzlerce yepyeni bağımsız ülkenin ortaya çıkmasını sağladı!
İstiyorsunuz ki keyfi saray rejimine ve sömürgeci şirketlere ve taşeronlara ve hırsızlara karşı kimse isyan etmesin!
İşte vahşi madenciler altını üstüne getirdi Artvin’in Akbelen’in Erzincan’ın Afyon’un Perşembe’nin Kayseri’nin, Kaz Dağları’nın, nicesinin…
Sayın Milli Eğitim Bakanı, korkularında haklısın, Artvin’in o tulumu var ya, bir kere şişmesin…
O tulum çok şişti, çoktandır şişti, artık biz direniş diye üflemesek de o tulumu hiçbir güç susturamaz!
O tulum, halaydır, zeybektir, horondur, toprağımızdır, bağımsızlığımızdır, Cumhuriyettir, kardeşliğimizdir, vatan toprağına sahip çıkmaktır!
Yemezler artık gözü dönüp canavarlaşmış dingonun ahırı langur lungur cehaletinizi ve hezeyanlarınızı!
Hiç kuşkunuz olmasın, şeyhlerinizin ve hırsızlarınızın makamlara göklere sığmayan o çok şişmiş .ötlerinin şişini ancak, o şişmiş tulumlar o davullar o sazlar, işte ağzınızın payını veren ayağa kalkmış bu isyan dalgası, verdi, verecek!
Bu memleket hırsızlardan ve taşeronlarından din ahlak öğrenecek kadar ayağa düşmedi!”
BAKAN TEKİN’İN LAİKLİK KARŞITI AÇIKLAMALARI
Bakan Tekin daha önce de laiklik karşıtı açıklamalarıyla gündeme gelmişti.
Tarikatların okula girmesini sağlayan protokoller tepki çekerken, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada tarikatlarla yapılan protokolleri savunmuştu.
“Sizin ‘tarikat, cemaat’ dediğiniz, bizim ‘STK’ dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır” diyen Tekin, “Ben bu protokollerle bize destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz” ifadelerini kullanmıştı.
Tekin’in, geçen aylarda katıldığı bir televizyon programındaki laikliği ve karma eğitimi hedef alan “kız okulları” çıkışı tartışma konusu olmuştu. Tekin, “Kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin en baştaki argümanı, ‘Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum’ oluyor. Veliyi ikna etmek için gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz. Veli isterse çocuğunu kız okullarına gönderebilmeli” diye konuşmuştu.
Kaynak: Veryansıntv
