Eğitim

Milyonlarca Liseli Üniversiteye Gidememe Tehlikesiyle Karşı Karşıya

Liselerde 3+1 sistemi ne getirecek? Eğitim planlı bir üretim ekonomisiyle yürümezse, üniversite diplomalı işsizlerin yerini bu kez de lise diplomalı işsizlerin alacak.

Abone Ol

4+4+4 SİSTEMİ BİR BÜTÜN OLARAK ELE ALINMALI
- Bu yaklaşım meslek liselerinde niteliği artıracak bir yaklaşım mıdır?

-Bakanlığın son 4’ü yeniden ele alması olumlu, fakat yine eksik, yine plansız. 4+4+4 sistemini bir bütün olarak ele almak gerekiyor. Son 4 kısmı mutlaka tadil edilmeli. Hepimizin Sendikası Grubu olarak 2021 Şura sürecinde, alanın ihtiyacına, eğitimin mahiyetine göre bunun gözden geçirmesi gerekir demiştik. Nihayet önlerine bir sorun olarak geldi ki Bakanlık bunu tartışmaya açtı.

Mevcut sistemin içinden bakarsak, bizim görüşümüz şudur: LGS puanıyla öğrenci alan akademik liseler ve mesleki teknik programlar 4 yıl olarak devam edebilir. Bunun dışındaki okulların yani adrese dayalı öğrenci alan okullar, ekonominin ihtiyaç duyduğu iş gücünü yetiştiren MESEM’ler ve Anadolu Meslek Programları üç yıla düşürülebilir. Özellikle MESEM gibi doğrudan iş sahasında eğitim gören öğrenciler zaten ara eleman olarak çalışıyor. Bunun yanı sıra MESEM'ler varken Anadolu Meslek Programlarının da çok işlevli olmadığıdır, lağvedilmesi gerekir.

Teknik programlarda tadilat dediğimiz şeylerden biri şu: Ortaokul 5'inci sınıftaki hazırlık sınıflarının kapatılması ve gerek akademik liselerde gerek teknik liselerimizde, mesleki yabancı dil hazırlık eğitiminin verilmesi gerekir.

TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ ‘MODEL’ DEĞİL PROGRAM
Bakanlığın, bütüncül bakıştan yoksul olduklarını görüyoruz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli diye yeni eğitim programını hayata geçirdiler. 4+4+4 tartışması başlatmalarıyla, bunun ‘Model’ olmadığı ortaya çıkmış oldu. Önce her kademedeki eğitim programını, kazanımları belirliyorsunuz, sonra eğitimin süresini kısaltmaktan bahsediyorsunuz.

Bunu en başta planlı, programlı olarak düşünmek gerekiyor. Sil baştan! O zaman eğitim programları yeniden değişmek zorunda kalacak. Bir plansızlık, programsızlık sürüyor. Günübirlik işleyiş maalesef hakim. Parçalı işler yapılıyor ve bunlar eğitimi içinden çıkılamaz hale getiriyor.

- Maarif Modelini yeniden mi düzenlemek gerekecek?

-O dördüncü yıldaki bir takım kazanımları daha alt kademelere kaydırmanız gerekecek.
Daha geçen Mayıs ayında, mürekkebi kurmadı, bunları yazdık. Kademeler arası geçiş, kademelerin niteliği, eğitim süresi, bunları kapsamayan bir çalışmaya model denemez, bu bir eğitim programıdır. Bizi doğrulamış oldular.

ANADOLU MESLEK PROGRAMLARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
- Bakanlık ‘ ileri lise diploması’ ve ‘normal lise diploması’ diye ikiye ayırmış.

-Puanla öğrenci alan liseler ileri lise diploması verecek. Bunun dışında kalan, adrese dayalı olarak öğrenci alan okullar ise 3 yıllık eğitim verip o öğrencilerin üniversiteye başvurmaların önüne geçilecek. Geldiğimiz nokta plansızlığın sonucu. Her şehre üniversite açtılar, milyonlarca insanı üniversitelere soktular. Şimdi bunun önünü kesmek için çare arıyorlar.

Açıklamalardan şunu anlıyoruz: LGS puanıyla Türkiye'de öğrenci alan lise toplam öğrenci kapasitesi 150-160 bin dolayında. Diyecek ki üniversiteye, ileri lise dediği 4 yıllık eğitimi alan öğrenci girebilsin, diğerleri girmesin. Yolu kapatmış oluyor. Bakanlığın yapacağı çalışma kabaca böyle görünüyor. Üç yıllık eğitim veren diğer okullar ise sadece öğrenciye bir lise diploması verecek.

Bu, tartışılabilir, yabana atmıyoruz. Burada MESEM programlarına dikkat etmek lazım. Yine mutlaka Anadolu Meslek Programlarının gözden geçirilmeleri lazım. Adrese dayalı olarak öğrenci alan genel liselerimiz var, normal liselerimiz.

Bu liseler o zaman havada kalıyor çünkü puanla öğrenci almıyorlar ama akademik eğitim veriyorlar. Eğer burada okuyan öğrenci üniversiteye giremeyecekse, o zaman bu liseler fiilen kapatılma noktasına gelir.

- Çok teşekkür ederiz.

LİSELERE NİTELİK EKONOMİYE ÜRETİM
- Normal liseye gidecek milyonlarca gence meslek de edindirmiyorsun, üniversite yolunu da kapatıyorsun. Bu öğrenciler ne yapacak?

-İşte mesele bu… Genel liselerin orta öğretimdeki payı, yüzde 70’lerde şu an, yüzde 30’lara düşürülmesi gerekir. Bu uygulamayla düşürmüş olacaklar. Ama alternatifini getirmeniz, yani mesleki eğitimi nitelikli hale getirmeniz lazım. O da yetmez. Ekonominin üretime dayalı olması gerekiyor. Bunlar birbiriyle bağlantılı. Ekonomide üretim odaklı olmadığınız zaman istihdam yaratamazsınız.

Ekonomiyle Milli Eğitim'in iç içe geçtiğini görmemiz lazım. Ben Milli Eğitim Bakanlığı'nın hayatın dayattığı zorlamalarla geç de olsa bazı adımları atmaya başladığını ama bunun ekonomik temelden yoksun olduğunu, ekonomiyle beraber eşgüdüm halinde götürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Hepimizin Sendikası Grubu olarak bütün raporlarımızda sürekli vurguladık: planlama, planlama, planlama!

İKTİDARIN EKONOMİ AYAĞI 3+1’E UYGUN DEĞİL
- Yeni sorunlar bizi bekliyor gibi görünüyor.

- Kısa vadede evet bu dönüşüm büyük bir soruna yol açacak. Üretim ve yatırım formülasyonunun hayata geçirilemediği koşullarda ciddi bir çıkmazdır. Ama mevcut sistem de çıkmaz. Sürekli insanları üniversiteye yığalım, üniversiteler işlevsizleşti, etkisizleşti ve niteliksizleşti. Şimdi Bakanlık aslında doğru bir rotaya girecek ama iktidarın ekonomi ayağı buna uygun değil.

Bizim insanlara insanca yaşayacakları bir gelecek sunmak, mutlu, müreffeh bir hayat sunmak gibi bir görevimiz var. Bunun için insanlara meslek eğitimleri verilmesi lazım. Ama üniversite diplomalı işsizlerin yerini bu defa da meslek okulu diplomalı işsizler almasın. Ekonomide üretime yönelik yatırımların yapılması gerekiyor. Hangi yatırımlara, ne kadar ihtiyaç var? Bunların planlanmasına, buna göre okulların açılmasına ihtiyaç var.

Aydınlık, 2-3 gün önce manşetinde 30 milyar doları kömüre veriyoruz, dedi. Neden biz maden liseleri açmıyoruz ve kendi madenlerimizi işletmiyoruz?

- Zonguldak Meslek Lisesi'nde madencilik bölümü yok diye haber yapmıştık, hatırlıyor musunuz?

-Evet hatırlıyorum. Cumhurbaşkanı da maden liseleri kuracağız demişti. Bartın’da kurulacağına dair söylentiler çıkmıştı ama henüz hayata geçmedi maalesef.