MEB

Milli Eğitim’de ‘çantacılar dönemi’ iddiası: MESEM’lerde neler oluyor?

Mahmut ÖZER Döneminde getirilen uygulama ile MESEM'ler devleti ‘soygun’ aracına döndürülmüş. Yeni Bakan Yusuf TEKİN yolsuzluk ve usulsüzlüklerin üzerine giderek soruşturmalarla uygulamaya son verdi. İşte MESEM'lerde yaşanan soygunun korkunç boyutu.

Abone Ol

Mahmut Özer, Bakan olmadan önce, eski adı Çıraklık Eğitim Merkezi olan merkezlerde 159 bin öğrenci bulunuyordu. Mahmut Özer’in Bakan olması ile bu sayı 1 milyon 405 bine kadar yükseldi. Şu an MESEM’lerde 1 milyon 103 bin 428 öğrenci bulunuyor. Bu öğrencilerin bir kısmı okul yaşı çağında, çoğunluğu ise yetişkin. Hatırlarsanız Mahmut Özer, neredeyse her açıklamasında MESEM’lerdeki öğrenci sayısının artması ile övünmüştü. Ancak geldiğimiz noktada bu merkezlerin bazıları kamu kaynaklarını sömürü merkezi haline dönüştü.

SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?

MESEM’lere kayıt yaptıran 9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerine asgari ücretin en az yüzde 30'u, 12. sınıftaki kalfalara asgari ücretin en az yüzde 50'si kadar maaş veriliyor. Sadece iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigorta yapılıyor. Bir örnek üzerinden anlatacak olursak. İş yerinizde 100 çalışanınız var. Bu çalışanlarınızı MESEM’lere kayıt yaptırıyorsunuz. Devlet asgari ücretin yüzde 30-50’sini bu çalışanlar için işyerlerine ödüyor. Başka bir ifade ile sizin maaş yükünüzü üzerinizden alıyor. Hatırlarsanız A101, Köfteci Yusuf gibi kurumlar da bu yöntemleri kullanmış ve basında geniş yer almıştı. Telafi eğitimi adı altında 6 ay ücret ödenmişti.

MESEM’lerde 1 milyon 103 bin kayıtlı öğrenci bulunuyor. Bunların sınıf düzeylerine göre dağılımı paylaşılmıyor. Ancak telafi eğitimleri ve sınıf bazında yaklaşık bir hesap yaptığımızda; tahmini aylık 7,5 milyar, yıllık 90 milyar lira kaynak aktarılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2024 yatırım bütçesi 100 milyar lira. Bu merkezlere aktarılan bütçenin büyüklüğünü düşünebiliyor musunuz?

Buraya kadar her şey normalmiş gibi görülüyor. Ancak MESEM’lerden ve MESEM’lere kayıtlı öğrencilerin çalıştırıldığı iş yerlerinden kötü kokular geliyor.

'RANT VE SÖMÜRÜ KAPISI OLDU’ İDDİALARI

Bazı MESEM’lere aslında işyerinde olmayan kişilerin öğrenci olarak kaydının yapıldığı, başka illerde yaşayan insanların öğrenci gibi gösterildiği, bu öğrencilerin paralarının haksız bir şekilde ödendiği dedikoduları ayyuka çıkıyor. Bunun üzerine MEB, 40 Bakanlık Müfettişini bu merkezlerin denetlenmesi için kurumlara görevlendiriyor. Yine boşta gezen eş, dost, hısım, akraba ve yandaşların bu merkezlere kaydının yapılarak aslında işe gitmeden para almaları sağlandığı, eğitim kamuoyunda konuşuluyor. Tabi bu kişilere kıyak geçenler neler alıyor şu an bilmiyoruz. 22 bin öğrencisi olan MESEM’ler bulunuyor. Kişi başına aktarılan bütçeyi hesapladığınızda ciddi meblağların ortalıkta döndüğünü görebiliyoruz.

Geçtiğimiz günlerde Mesleki Eğitim Merkezlerinde yaşananlara bir kapı aralamıştım. Bu merkezlerde yaşanalar gün yüzüne çıkmaya başladı. Bugün sizlerle MESEM’lerde yaşanan olayların detaylarını paylaşmak istiyorum.

25.08.2021 tarihinde ortaöğretim kurumları yönetmeliğinde bir değişiklik yapılıyor. Bu değişiklikte “…en az ortaöğretim kurumu mezunlarından Bakanlıkça belirlenen Mesleki Eğitim Merkezi Telafi Çerçeve Ortaöğretim Programını başarı ile bitirenlere ustalık belgesi verilir. Çerçeve öğretim programında yer alan alan/dal dersleri işletmelerde yapılabilir" hükmü ekleniyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, 13.10.2021 tarihli yazı ile “hangi yılda mezun olduklarına bakılmaksızın tüm lise ve üniversite mezunlarının programdan faydalanabilecekleri, program süresinin en fazla 27 hafta olarak uygulanacağı, program içeriğinin tamamının işletmelerde yapılacağı, bir işletme ile protokol yapılmasının akabinde eğitime hemen başlanabileceği, eğitim süresince öğrencilerin sigorta primleri ile işletmelere devlet katkısı olarak %50 asgari ücretin ödeneceği, eğitim sonunda başarılı olanlara ustalık belgesi düzenleneceği” belirtiliyor. Bütün olaylar bu düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile başlıyor.

Milli Eğitim kamuoyunda ortaya atılan iddialar şunlar…

2021’de yapılan yönetmelik değişikliğinden sonra işveren ile Milli Eğitim Müdürlüklerinin koordinasyonunu sağlayan çantacılar devreye giriyor.

Sistem nasıl işliyor?

Bir berber dükkanında, güzellik merkezinde 20-25 kişi gösterilerek MESEM’lere kayıt yapılıyor. Ayrıca ödeneklerini Milli Eğitimden alan özel özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri öğretmenlerini büro görevlisi olarak göstererek MESEM’lere kayıt yaptırıyor. Öte yandan birçok özel okul da öğretmenlerini büro hizmetleri görevlisi olarak göstererek MESEM’lere öğrenciymiş gibi kayıt yaptırıyor. Bu kişilerin sigortaları devlet tarafından yapılıyor. Ayrıca asgari ücretin yüzde 50’si kadar ücret ödeniyor. Diyarbakır’da yaşayan ama İstanbul’da bir MESEM’e kayıtlı öğrenci olduğu ifade ediliyor. 2021-2023 arası ustalık telafi programına katılma sınırlaması bulunmuyordu. Normalde bir kişinin programdan bir kez faydalanması gerekirken 27.7.2023’e kadar işini bilenler 27 haftada bir bu imkandan faydalandı. Bir kişi her 27 haftada bir başka programa yazılarak hem sigortasını ödetiyor hem de asgari ücretin yarısı kadar para alıyor. Bu işleri organize edenler de aradan komisyon alarak ceplerini dolduruyorlar.

Öte yandan iddia odur ki, bu işletmelere mesleki eğitim kuralları gereği koordinatör öğretmen görevlendirilmesi gerekirken bunlar sadece kağıt üzerinde yapılmış. Zaten öğretmenin her hafta İstanbul'dan Diyarbakır’a gidip işletmeleri ya da öğrencileri kontrol etmesi de olanaklı değil. Bazı yerlerde özellikle mülki idare amirlerinin sorunu dile getirmelerinin üzerine soruşturma başlatılıyor ancak yerindelik denetimi yapılıp yapılmadığı bilinmiyor. Balık baştan değil tümden kokmuş. Bu uygulamayı başlatan ve varsa yolsuzluk ve usulsüzlüklere göz yumanlar derhal cezalandırılmalıdır.

MESEM’ler üzerinden ödenen paranın aylık 7,5 milyar, yıllık ise yaklaşık 90 milyar olduğu ifade ediliyor.

Şimdi Milli Eğitim Bakanı’nın yanıtlaması gereken sorular…

YANIT BEKLEYEN SORULAR

Milli Eğitim Bakanı, aşağıdaki soruları cevapladıktan sonra derhal istifa etmelidir.

1. MESEM’lere aylık ve yıllık ne kadar para aktarılıyor?

2. Buraların denetimleri neden yapılmıyor?

3. Bu kurumlarda ya da işyerlerinde hayatın olağan akışına aykırı bir şekilde zenginleşen insanlar var mı? Varsa hesabı soruldu mu?

4. Başka illerde yaşayan insanları kim ya da kimler bu kurumlara kaydetti? Bu kişileri kaydedenler hakkında soruşturma açıldı mı?

5. 2016 yılından günümüze MESEM’lerle ilgili hangi konularda kaç soruşturma açıldı? Kaç yönetici, öğretmen ya da işyerine ceza verildi?

6. Mesleki eğitim kapsamında hangi kurumlarla anlaşma yapılmış ve bu kurumlara toplamda ne kadar ücret ödenmiştir?

Son olarak kurumunun makinalarını sattığı iddia edilen okul müdürü ve arkadaşları nasıllar? İyiler mi? Bu arkadaşlar herhangi bir ceza aldılar mı? Yoksa üstün körü bir soruşturma yapılarak olay soğumaya mı terkedildi?

7.MESEM’lerle ilgili kaç soruşturma açıldı?

8.Haksız kazanç elde eden kaç kişi ya da kurum tespit edildi?

9.Öğretmenlerini büro personeli olarak gösterip maaş ve sigortalarını devlete ödeten kurumlar hangileri?

10. Uygulama başladığından bu yana maaş ve sigorta ödemesi olarak toplam kaç lira aktarıldı?

-Bizler bunları dile getirip kamu kaynaklarını korumaya çalıştığımız için muhtemelen hakkımızda dava açılacak. Ancak kamu kaynaklarından haksız kazanç elde edip zenginleşenlere ne olacak sayın Bakan?

Okullara tarikat ve cemaatlerin uzantıları girerken, çocuklarımızın geleceği bu iş bilmezlere teslim edilirken arkasında duranlar, MESEM’lerde yaşananların hesabını tüm kamuoyuna vermelidir.

Kaynak: Ali TAŞTAN / Gerçek Gündem