Eğitim Sen İstanbul 4 No’lu Şubenin düzenlediği çalıştaya Boğaziçi Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Gök, Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Gümüş ve TTB Okul Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Sevcan Karakoç’un yanı sıra eğitim emekçileri ve veliler katılmıştı. Çalıştayın sonuç bildirgesinde 1980 darbesi sonrası kamusal eğitim hakkının kaybedildiği, eğitimin metalaşarak özelleştirmenin yaygınlaştırıldığına işaret edilerek “Diğer yandan da eğitimin içeriği milliyetçi, dinci bir anlayışla yeniden düzenlendi, zorunlu din dersi yanında seçmeli din dersi sayısı artırılarak din okulu/medreseler (imam hatipler) artırılmış ve teşvik edilmiştir. ‘Onaylanmış suç’ olan MESEM’lerle de çocuklar örgün eğitimden koparılarak patronlara ucuz iş gücü olarak sunulmaktadır” denildi.
“MESEM’LER ONAYLANMIŞ SUÇTUR”
18 yaşın altındakilerin çocuk olarak tanımlandığı hatırlatılarak devlet teşviğiyle çocuk işçiliğine yasal kılıf olan MESEM’lerin uluslararası sözleşmelere de aykırı olduğuna vurgu yapılarak “MESEM’ler, onaylanmış suç ve halk sağlığı sorunudur” denildi. 8. sınıftan itibaren öğrenci kaydı yapılarak, ‘1 gün okul, 4 gün iş yeri uygulaması’ ile çocuk işçiliğinin bizzat devlet eliyle yaygınlaştırıldığı belirtilerek “Ortaokulu yeni bitirmiş 14-15 yaşındaki çocukların işçiliği ‘örgün eğitim’ adı altında yasallaştırılmıştır. Öte yandan emekçi ailelerinin çocuklarına ‘mesleki eğitim’ adı altında işçi olmaktan başka seçenek bırakmamaktadır. MESEM uygulaması kamunun kaynaklarını özel sektöre transfer etme üzerine kurulu olup bu kamu kaynaklarından küçük bir payı çocuk işçiliği ücreti olarak yoksul çocuklara/ailelere aktararak ‘rıza üretimi’ de sağlanmaktadır” ifadelerine yer verildi.
“PATRONLARIN İNSAFINA TERK EDİLİYORLAR”
MESEM’le filli olarak 12 yıllık zorunlu eğitim yılının da 8 yıla düşürüldüğüne vurgu yapılarak “Çocuklar MESEM kapsamında uzun çalışma saatleri ve yoğun çalışma koşulları altında ve iş güvenliği önlemlerinden yoksun bir şekilde sömürüye, ucuz iş gücüne, kuralsız çalışmaya maruz bırakılarak piyasanın/patronun insafına terk edilmiştir. Öyle ki iş yerlerinde ölümler olmaktadır, yaralanma sayısı hiç bilinmemektedir. Ayrıca MESEM okul yerine iş yerinde eğitim konsepti dayatmaktadır. Böylece okul da öğretmenlik de tasfiye edilmektedir. Çocuğun işçiliği fiziksel, duygusal ve bilişsel gelişimine ket vuran, büyümede ve gelişimde duraklama gibi birçok riskler barındıran MESEM programı kapatılmalıdır” denildi.