İstanbul Valiliği, Kadıköy’deki bir okulda sınıflara MEB’in ‘eğitim ortamında olamaz’ kararlarına karşın kamera koydurdu. Eğitim Sen’den Çalık, “Kamu ne kadar zarara uğradı, soruşturma açılacak mı” diye sordu.

Mustafa KÖMÜŞ

İstanbul Valiliği Proje Koordinasyon Birimi “İstanbul Sismik Riskin Azaltılması Ve Acil Durum Hazırlık Projesi” ihalesi için bir zeyilname hazırladı. Eğitim yapıları güçlendirme ve onarım inşaatı sözleşmesi paketine yapılan ekle sınıflarda Milli Eğitim bakanlığı mevzuatına da aykırı olarak kamera konulması istendi.

O İlimizde öğretmenlerin norm belirlenmesinde haksızlık mı yapıldı? O İlimizde öğretmenlerin norm belirlenmesinde haksızlık mı yapıldı?


Zeyilnamede tüm dersliklere, spor salonlarına, kütüphaneye ve laboratuvarlara kamera konulacağı ifade edildi. Müdür odalarına bu görüntülerin izlenebileceği şekilde tesisat kurulacağı aktarıldı.


Kamera konulacak yerler madde madde aktarıldı. Buna göre Kadıköy Hamit İbrahimiye Özel Eğitim Uygulama Okulu için hazırlanan zeyilnamede “Tüm derslik ve atölye mahallerine elektrik teknik şartnamesinde belirtilen özelliklere sahip toplam 1 er adet dahili tip IP kamera konulacaktır” denildi. Uzun süre inşaat halinde olan okul açıldıktan sonra öğretmenler bu kameraların konulduğunu fark etti.

Ümraniye Şehit Erol İnce Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi için hazırlanan zeyilnamenin ise 70’inci maddesinde “Laboratuvar mahallinde bulunan 5 adet cihaz beslemeleri yapılacaktır. İmalat öğretmen masasından dağılacak şekilde yapılacaktır. Elektrik Teknik Şartnamesinde belirtilen özelliklere sahip 2 adet dahili tip IP kamera konulacaktır” ve 72’nci maddesinde “Kütüphane mahalline elektrik teknik şartnamesinde belirtilen özelliklere sahip 2 adet dahili tip IP kamera konulacaktır” ifadeleri kullanıldı.

‘GÜVENLİK İÇİN KONULABİLİYOR’

Sınıflara kamera konulma kararına MEB daha önce karşı çıkmıştı. 2015 yılında Diyarbakır’da bir okula sınıflara kamera konulması istenmişti. MEB’den gönderilen cevapta ise şu ifadeler kullanılmıştı: “Zorunlu güvenlik ihtiyacı ve kamu yararını gerçekleştirme amacı dışında insan onuru ve temel kişilik haklarına aykırı şekilde kamu görevlilerinin izlenmesine imkan veren uygulamalara dönüşmemesi gerektiği düşünülmekte olup, söz konusu kurumlardaki eğitim etkinliklerinin güvenlik amacıyla kameralı veya benzer sistemlerle izlenmesinin uygun olmayacağı, ancak eğitim-öğretim etkinlikleri yapılan bölümlerin dışında kalan yerlerin kamerayla izlenebileceği değerlendirilmektedir.”

Yine MEB’in 2009 tarihli yazısında da “Eğitim etkinliklerinin kameralı sistemle izlenmesinin uygun olmayacağı, ancak güvenlik amacıyla öğretim etkinlikleri yapılan bölümlerin dışında kalan yerleri izlenebileceği değerlendirilmiştir” denilmişti.


Yine MEB’in ortaöğretim kurumları yönetmeliğinde de kameranın “öğrencilerin fizikî ve psikolojik şiddetten korunması için” kullanılacağı ifade ediliyor. Özel öğretim kurumları yönetmeliğinde de “Okullarda, bahçe giriş ve bina kapıları öncelikli olmak üzere, en az on beş gün süreyle görüntü kayıtlarını depolayacak güvenlik kamera sistemi kurulur. Ancak, okul ve diğer kurumların derslik ve ders yapılan bölümler, öğretmenler odası, yönetici ve diğer çalışma/dinlenme odaları, rehberlik odası, kütüphane, spor salonu, yüzme havuzu, tuvalet lavabo, ibadethane ve benzeri birimlerin içini görecek şekilde, güvenlik kameraları yerleştirilemez” deniliyor.

YÖNETMELİKLER YOK SAYILDI

Konuya ilişkin BirGün’e konuşan Eğitim Sen 2 No’lu Şube Hukuk Sekreteri Çayan Çalık şunları söyledi: “İstanbul Proje Koordinasyon Birimi, yönetmelikleri yok sayan ihale gerçekleştirmiştir. Kadıköy ilçesinde bulunan Hamit İbrahimiye Özel Eğitim Uygulama okulunun inşaat şartnamesinde, okulun güvenliğini amaçlamayan okulun her tarafına çok sayıda kamera koyulmasını kararlaştırmış, inşaat bittikten sonra okula geri dönen eğitim emekçileri tarafından bu durum fark edilmiştir.”

“Olmaması gereken yerlerde kamera konulması neden istenmiştir?” diye soran Çalık şöyle devam etti: “Bu kadar sayıda kamera için yüklenici firmaya ne kadar ödeme yapılmış ve kamu ne kadar zarara uğratılmıştır? İhale şartları oluşturulurken mevzuat hükümetiyle ilgili genelgeler yok mu sayılmaktadır? Kamu tarafından ödenen miktarın zararı altında imzası olanlara ödetilecek midir? Milli Eğitim müdürü açık hükümler olmasına ve mevzuata rağmen bu kameraların bulunmasına izin verecek midir? Daha kaç ihalede bu durum gözden kaçmış, kamu zarara uğratılmış mıdır? Bu işlemde imzası olanlar soruşturulacak mıdır?

Eğitim Sen olarak bu yanlıştan dönülmesini, mevzuat hükümlerine göre hareket edilmesi ve ilgililer hakkında soruşturma açılmasını kamuoyunun sağlıklı olarak bilgilendirilmesini istiyoruz. Tüm ihale süreçlerinde sendika temsilcilerinin de katılmasının şeffaflık, çalışacağımız yerlerle ilgili söz ve karar olma hakkımızın olması ve kamu zararının baştan engellenmesi açısından önemli görüyoruz.”

Kaynak:birgun.net

Editör: ELİF KOÇ