Bursa Valiliği'ni ziyaret eden Tekin, burada gerçekleştirilen "Eğitim Değerlendirme Toplantısı"nın ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Bakan Tekin’e, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ve İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Alireisoğlu eşlik etti.
Eğitim-Sen üyesi bazı akademisyenlerin derslere girmeme kararı almasının ardından, sendika üyesi öğretmenlerden de bu tür eylemleri yapanlar olursa hukuki sınırlar çerçevesinde hem idare hukuku açısından disiplin mevzuatını uygulayacaklarını hem de adli açıdan ilgili yargı mercilerine hukuki başvuru yapacaklarını bildirdi.
Sendikal Eylemler ve Hukuki Süreçler
Bir gazetecinin Eğitim-Sen üyesi akademisyenlerin derslere girmeme kararı almasına ilişkin sorusu üzerine Tekin, eğitim-öğretimin temel bir hak olduğunu ve sendikal özgürlüklerin başka birinin eğitim hakkını engellememesi gerektiğini belirtti. Sendikal hakların garanti altında olduğunu ancak eğitim hakkının da korunması gerektiğini vurguladı.
Öğretmenleri de uyaran Tekin, "Bu tür eylemleri yapan arkadaşlarımız olursa, hukuki sınırlarımız çerçevesinde kendilerine hem disiplin mevzuatını uygulayacağız hem de hukuki başvurularımızı yapacağız" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bursa Valiliği'nde düzenlenen "Eğitim Değerlendirme Toplantısı"nın ardından gazetecilere konuştu. İBB'ye yönelik terör ve yolsuzluk soruşturmalarını bahane ederek grev kararı alan Eğitim-Sen'e tepki gösteren Bakan Tekin, sendika üyesi öğretmenleri de uyardı.
Öğretmenlerden bu tür eylemlere katılacak olanlara hem disiplin mevzuatını uygulayacaklarını hem de yargı mercilerine hukuki başvuru yapacaklarının altını çizen Tekin, açıklamalarında şunları kaydetti:
"KİMSE HÜRRİYETİMİ KULLANIYORUM DEMESİN"
Bana hiç kimse 'Sendikal hürriyetimi kullanıyorum. O yüzden bugün okula gelmeyeceğim. Vatandaşların çocukları da ne yaparsa yapsınlar, başlarına ne gelirse gelsin.' diyemez. Bunu diyen kişi, temel hak ve hürriyetini kullandığını iddia ediyorsa yanılıyor. Bu, bir başkasının temel hak ve hürriyetinin elinden alınmasıdır, bir anayasal suçtur.
Ben de Milli Eğitim Bakanı olarak, bize emanet edilen çocuklarımızın en temel haklarından biri olan eğitim hakkının sağlıklı şekilde kendilerine verilmesini temin etmekle mükellef bir görevliyim. Dolayısıyla bu anlamda çocuklarımızın eğitim-öğretim hakkının sağlıklı bir şekilde kullanılmasını engelleyen, engellemeye teşebbüs eden her kim varsa bunun kendilerine yönelecek yaptırımlarına da katlanmakla mükelleftir.
"DİSİPLİN MEVZUATINI UYGULAYACAĞIZ"
Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak, bu eylemlere katılanlara gerekli adli ve idari mekanizmaları işleterek, hukuki sınırlar içerisinde gerekli yaptırımları uygulayacağız. Bahsi geçen sendikaların eylemlerini bu şekilde değerlendiriyorum.
Bakanlığımız bünyesinde bu tür eylemleri yapan arkadaşlarımız olursa biz, hukuki sınırlarımız çerçevesinde kendilerine hem idare hukuku açısından, disiplin mevzuatını uygulayacağız hem de adli açıdan ilgili yargı mercilerine hukuki başvurularımızı yapacağız.
Türkiye Gazetesi
