Eğitim-İş Edirne Şube Sekreteri Olcay Dal, yaptığı basın açıklamasından yeni eğitim yılında ki eksiklere dikkat çekti. Dal, “Eksikliklerle başlayacak bir eğitim öğretim yılının daha bizleri beklediği bugünlerde Başöğretmenimizin “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.” sözünü bir an bile aklımızdan çıkarmamamız gerekir” dedi.
Eğitim-İş Edirne Şube Sekreteri Olcay Dal, “Okullarımızdaki hizmetli personel açığını gidermek için İŞKUR tarafından tüm Türkiye’de başlatılan İUP (İşgücü Uyumu Programı) kapsamında ilçeler de dâhil olmak üzere Edirne’de toplam 650 kişi işe alınacak. İlk hafta çeşitli eğitimlerden geçtikten sonra işe başlayacak olan bu kişiler haftada 3 gün çalışacak. 10 ay sürecek programdan bir katılımcı en fazla 140 gün faydalanabilecek ve gün başına alacağı ücret 566,73 lira olacak.
Öğretmen açığının sözleşmeli öğretmenlik ile çözülmeye çalışıldığı Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinde hizmetli açığı da bu geçici programla çözülmeye çalışılacak. 500 öğrencili bir lisemizi ele alalım. Bu okulumuzda 1 adet kadrolu hizmetli olduğunu hayal edelim. Hayal edelim deyimini kullanıyorum çünkü çoğu okulumuzda böyle bir görevli yok. En iyimser tahminle bu okulumuza İUP kapsamında 3 kişi verildiğini de hayal edelim. Bu kişiler öğrencilik yıllarını saymazsak daha önce hiçbir zaman bir okulda bulunmamış kişiler olacak. Her ne kadar iş güvenliği eğitimi alacak olsalar da verilecek her türlü görevi layıkıyla ve güvenli bir şekilde yerine getirebilecekler mi? Varsa sabıka kayıtları, psikolojik ve fiziksel durumları 5 yaşından 18 yaşına kadar çocuklarımızın bulunduğu okullarda çalışmaya uygun olacak mı? En önemlisi de umdukları gibi olmadığını söyleyerek bir hafta sonra biz bu işi bırakıyoruz derlerse okullarımızın durumu ne olacak? İUP kapsamında istihdam edilecek kişilerin bir eğitim öğretim yılını tamamlayıp tamamlamayacağının garantisi yok.
İşin en ilginç kısmı da bu programın öğrencilerin ve öğretmenlerin ders başı yaptığı tarih olan 9 Eylül’de başlayacak olması. Bu proje başlayacaksa en geç Ağustos ayının ikinci yarısında başlamalı ki okullar 1 Eylül’de hazır hale gelebilsin, öğrenciler ve öğretmenler tüm hazırlıkları eksiksiz tamamlanmış okullarda ders başı yapabilsin.
İşsiz vatandaşlarımızın bu geçici yollarla oyalanması, güvenceli ve tam zamanlı bir işe yerleştirilmemesi de olayın tartışılması gereken ayrı bir boyutudur.
Yarınımızın sahibi, göz bebeğimiz çocuklarımızın okullarına neden kadrolu öğretmen ve kadrolu hizmetli alımı yapılmıyor? Çocuklarımız hijyen koşullarının eksiksiz sağlandığı pırıl pırıl okullarda yarınlarından endişe duymayan öğretmenler tarafından eğitilmeyi hak etmiyor mu? Öğretmenlerin sözleşmeli, hizmetlilerin geçici olduğu okullarda neden sözleşmeli ya da geçici güvenlik görevlisi yok? Sürekli değiştirilen müfredata harcanan kaynaklar neden okullarımızın ihtiyaçları için kullanılmıyor? Her öğrenciye bir tablet, özel okula giden her öğrenciye maddi destek verilen günlerden kadrolu öğretmen ve kadrolu hizmetli istihdam edilemeyecek bugünlere nasıl gelindi? Eğitimdeki bu yanlışlardan kimler etkilenecek? Bu yanlışların telafi edilmesi ne kadar zaman alacak? Gerçekten de bu yanlışların telafi edilmesi isteniyor mu?
Eksikliklerle başlayacak bir eğitim öğretim yılının daha bizleri beklediği bugünlerde Başöğretmenimizin “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.” sözünü bir an bile aklımızdan çıkarmamamız gerekir diyor ve tüm öğrencilerimize, meslektaşlarıma, memurlarımıza ve hizmetlilerimize sağlıklı ve başarılı günler diliyorum.