Puanı yüksek ve popüler olan mı yoksa kendiniz için en doğru olan mı?
Bireysel eğitimin ve bireysel tercihlerin böylesine öne çıktığı günümüzde, genel reçetelerle ya da başkalarının doğrularıyla hareket etmek yanlışların en büyüğü olur.
Sınav şampiyonu diye tercih edeceğiniz okullardan mezun olanların yarısının açıkta kaldığını, yabancı dille eğitim yapıyor diye milyonlarca lira akıtılan okul mezunlarından yarısının yeterli dil becerisine sahip olmadığını, fen ya da Anadolu lisesi diye tercih ettiğiniz pek çok okulun tabela okullar olmanın ötesine geçemediğini, altın bilezik kazandırır, bir an önce hayata atılırım diye düşündüğünüz meslek liselerinin pek çoğunda atölye bile olmadığını, katsayı zincirinden kurtulduktan sonra coştular denilen imam hatip liselerinin üniversite başarılarında değişen bir şey olmadığını, “en iyi okullar” diye algı oluşturulan liselerin öğrencilerinin bile üniversiteye dershanelerde hazırlandığını hepimiz biliyoruz.
Bir memnuniyet anketi yapılsa, yüzde kaçı okuduğu ya da mezun olduğu liseden memnundur?
Hep başarılı öğrencileri merkeze yerleştiren, diğer öğrencilerine “imajımıza zarar veriyor” diye yan gözle bakan okullardan ne olur uzak durun.
İyi olursanız iyi de tam da ergenlik çağında ilginiz farklı alanlara kaydığında örneğin müziğe, teknolojiye, spora yöneldiğinizde temponuz biraz düşerse ne olacak?..
“O puanlar durduk yerde yükselmiyor, o popülarite kolay kazanılmıyor” diyenler mutlaka olacaktır.
Elbette puanın da, yüzdelik dilimin de, sıralamanın da, popülaritenin de bir önemi var ama her şey değiller. Diğer tüm kriterleri bir kenara bırakıp sadece puana ve popülariteye bakarak belki günü kurtarırsınız ama gelecek için en doğrusunu yapmış olmazsınız. Çünkü tercihlerde tek doğru yoktur!
Çok popüler liselerimizden 100 ortalama ile mezun olup da açıkta kalan çok öğrenci var. Yine aynı şekilde çok popüler üniversitelerimizden diploma alıp da yıllardır iş bulamayan ya da öğrenim gördüğü alanda kariyer imkânına sahip olamayan yüz binlerce gencimiz bulunuyor.
İleri Teknoloji Mi Dedin?
Popüler ve yüksek puanlı öğretim kurumlarını tercih etmenin en önemli nedenlerinden biri de yabancı dille öğretim yapıyor olmaları. Ama maalesef pek çoğu, bırakın ikinci yabancı dili, birini bile yeterince öğretmeye vakıf değiller. Bu konuda aile desteği olmasa ne kadarı dil öğrenir, ne kadarı bu puanları alırdı?..
Özel böyle de devletler farklı mı? Ya da devletler böyle de milyonlar akıttığınız, çocukluğunuzu, gençliğinizi feda ettiğiniz diğer okulların başarı hikâyeleri değişik mi?
Elbette dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alan öğrencilerimiz de var. Bu noktada da okul başarısı mı yoksa bireysel yetenekler mi öne çıkıyor? Mutlaka sorgulanmalı. Çok daha önemlisi yüzde kaçı bu durumda?
Tercih aşamasında eldeki tüm verileri mutlaka dikkate alın ama en önemlisi mezunlarla konuşun. Özellikle de son 5, 10 yılda mezun olanlarla.
Ne liseler dünkü liseler ne de üniversiteler dünkü üniversiteler. Keşke, olması gerektiği gibi bugünküler, dünkülerden çok daha iyi olsalardı ama değiller…
Hangi liseler?
Lise neden önemli?
Çok iyi araştırmadan, mezuniyet sonrasını sorgulamadan ve özellikle de çocuğunuzun onayını almadan, asla tercih listesi hazırlamayın!
Neden mi? Liseler öğrenim hayatı içerisinde en derin iz bırakan okullar da ondan.
En güçlü arkadaşlıklar lisede kuruluyor, gelecek planları orada şekilleniyor, hayatı tanımaya yönelik ilk adımlar orada atılıyor…
Amacınız başarılı ve keyifli bir öğrencilik mi, bol kazançlı ve mutlu bir gelecek mi yoksa popüler bir lisede okumak mı?
Başkalarının ne yaptığı, ne yapacağı, onların sorunu asıl önemli olan sizin önceliğiniz hangi liseler olmalı. Cevabını arayacağınız asıl soru bu olmalı!..
İşte bu yüzden fen liselerinden Anadolu liselerine, kolejlerden özel statülü liselere, meslek liselerinde imam hatiplere gelin hep birlikte yarın bir göz atalım…
Özetin özeti: Doğru lise, doğru üniversite ve doğru bir gelecek demektir. Bu yüzden popüler ya da puanı yüksek olanı değil, sizin için en doğru olanı seçmelisiniz!