Lale, Yeniden mi Dönüyor?
Hem edebiyatımızda, hem gönül hanemizde güle, güllere, gülün kattığı anlamlara vurulduk yıllarca biz.
Bilemedik Lale'nin sırlarla dolu dünyasını.
Bilemedik Lale'nin suskunluğunu.
Bilemedik Lale'nin asaletini.
Bilemedik ama peşinden koşmayı da unutmadık asırlarca...
İskender Pala’nın deyimiyle; "Lale, taze bir gelin kadar, iltifat görmüş bir nazenin kadar utangaç."
Gülün egemenliği yanında her daim ikinci planda kalmış mağrur bir çiçektir o...
O bizdir aslında, biz de oyuz... Seneler de bunun ispatıdır.
Rivayet odur ki; Orta Asya bozkırlarından heybede bizimle birlikte gelmiştir Anadolu coğrafyasına. Adeta nazenin bir misafir gibi ağırlamışız evimizde yıllarca. Lakin sonra sırt çevirmiş gibiyiz sanki Lale'ye her ne hikmetse. Kıymetini ihmal eder olmuşuz.
Eee... Durur mu güzele sevdalı insanlar, bilmez mi onun kıymetini, anlamaz mı onsuz yaşamın tadının çıkmayacağını? Madem değerini bilmiyorsunuz bu güzelliğin, biz de götürelim kendi memleketimize demişler. Almışlar uzak diyarlara taşımışlar Lale'yi. Küsmüş Lale Anadolu coğrafyasına, Anadolu coğrafyasını kanıyla boyayan biz Türklere... Evvelden, her daim göz önündeki Lale, şimdi de sıla hasreti çekmeye başlamış bir de.
Lale bu, durur mu hiç? Ünlenir yabancı diyarlarda bir anda, meşhurluğu ülkeler aşar. Sonra biz, seneler sonra yeniden, "aslında bizimdi Lale, bizdendi o güzellik" demeye başlamışız. Tekrar sahip çıkmışız ama bir kere kırılmıştır o bize.
Edebiyatımızda, peygamber efendimizden dolayı gülün önemi daha çok vurgulansa da, Lale'nin ayrı bir yeri vardır gönlümüzde.
Kayseri Meydan’da siz de Lale'ye bir hoş geldin deyin
Evet... Sahip çıktık yeniden özüyle, asaletiyle, suskunluğu ile bize ait olan bu çiçeğe; Kayseri'de tekrar toprak ile buluşturmayı başardık. Son dönemlerde Lale'nin, Kayseri’nin pek çok noktasında rengârenk görüntüler oluşturduğuna şahidiz mesela. Meydanlarda, kavşaklarda, parklarda, kaldırımlarda eşsiz bir güzellik çıktı ortaya. Bir devre adına veren Lale, Kayseri caddelerini süsler oldu şimdilerde.
Aslında Lale hep aynı yerdeydi; yanı başımızdaydı. Ama biz onu görmedik, göremedik, fark edemedik. Kayseri de tarihi mekânlarda dolaşırken dikkat ederseniz etrafınızda pek çok Lale motifinin olduğunu da görebilirsiniz.
Selçuklu ve Osmanlı kültüründe pek çok yerde Lale motifleri kullanılmıştır. Askerlerin kalkanlarında, zırhlarda, miğferlerde, silahlarda, camilerde… Askerler şehit olduklarında kullandıkları savaş malzemeleri yere düşeceği için, bu aletlere Allah yazmak yerine Lale motifi çizmişler mesela. Her ikisinin de ebcedi 66'ya, yani Elhamdülillâh’a denk gelir. Hatta şekil itibariyle lale motifinin Allah isminin Arapça olarak yazılımına benzediği için, bu, simge de oldu.
Aynı zamanda Arapça harflerle lale yazılırken, Allah kelimesindeki aynı harflerin kullanıldığını görmek de mümkün. Arap alfabesiyle yazılan laleyi tersten okuduğumuzda, ortaya hilâl kelimesi çıkıyor.
Lale sadece bir devre adını vermekle kalmamış, hattatlara, şairlere, yazarlara, âşıklara, ressamlara ilham kaynağı da olmuştur.
Selçuklunun mirası Lale, bugünlerde yeniden Kayseri'de hayat buluyor desek, yalan olmaz her halde. Geçtiğimiz hafta Kayseri meydanında bir dünya rekoru kırıldı mesela.
Rekor denemesi hakkında bilgi veren Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik; bayrak peyzajı için 168 bin lale kullanıldığını, 400'den fazla kişinin yaklaşık 12 saat peyzaj için çalıştığını belirtti. Çelik, bayrak temalı peyzajın 403 metrekare olduğunu da kaydetti. Dünya Erkekler Rekorları Rekor Tescil Kurulu Başkanı Prof. Dr. Orhan Kural, Başkan Çelik'e rekor belgesi verdi. Gerek Kayserililerin, gerekse turistlerin büyük ilgi gösterdiği bayrak temalı Lale Peyzajı, 23 Nisan'a kadar Cumhuriyet Meydanı'nda sergileniyor.
Kayserimize böyle anlamlı bir çalışmayı sundukları için Büyükşehir Belediyesine ve özellikle Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa ÇELİK Bey’e teşekkür ediyorum.
Şanlı bayrağımız, Lalelerden yapılan peyzaj ile adeta taçlandı. Ve asırlardır bizden uzaklardaki Lale, artık evine dönüyor.
Kayseri Meydan’da siz de Lale'ye bir hoş geldin deyin… Kırılır sonra...