KAYNAK KİTAPLARIN KAYNAĞINI KURUTMAK ÜZERE

Abone Ol

Biz öğrenciliğimizden itibaren kaynak kitapların değerini dinleyerek büyüdük. Yıllarca cilt cilt ansiklopediler, evlerimizin baş köşelerinde yer buldu kendine. Bir konuyu ne kadar farklı kaynaktan öğrenirsek, meseleye o derece vâkıf olacağımızı öğrenmiştik. Her yeni kitabın insana başka bir bakış açısı kazandırdığını, bir konuyu öğrenmenin en güzel yolunun bol soru çözmek olduğunu bilirdik.

 

Meğer hepsi yalanmış. Son yılların eğitim anlayışı gösteriyor ki, öğrencinin yükü ne kadar azaltılır, görevi ne derece kolaylaştırılırsa o nisbette başarı olasıdır. Sanırız bu sebeple ders kitaplarının içeriği boşaltılmakta, öğrencinin zahmet edip kitap kapağı çevirmesini önlemek üzere tablet bilgisayarlı eğitim planlanmakta, kaynak kitap kullanımı yasaklanmakta, dersane-sınav sisteminin köküne kibrit çakma planları yapılmaktadır.

 

“Öğrenci merkezi eğitim” sloganı, öğrenciyi kayıran hatta zorla tembelliğe alıştıran bir sistem olarak yanlış mı kurgulandı acaba? Çünkü öğrencilerin sınıf tekrarı yapmasını imkansızlaştıran, ödevini getirmesini sağlamak  görevini bile öğretmene veren bu sistem içinde öğrenci her türlü kaygıdan arınmış, bu şartlar altında eğitim görevi zorlu bir mücadele haline gelmiştir.

 

Kaynak kitap kullanımını yasaklayan yönetmelik, velinin kesesini korumak ve öğrenciyi belli bir çıtanın üstünde çalışma mecburiyetinden kurtarmak amacına yönelik olmalıdır. Ya da bu işten para kazanan yayınevlerine bu kazanç fazla görülüyor olabilir.

 

Sebep her ne ise yeterince etraflı düşünülmediği aşikardır ve sonuç hiç de olumlu yönde gelişmemektedir.

Hangi veli, çocuğunun aldığı bilgiye para ödemeyi kayıp olarak görür?

Hangi çocuk, en basite indirgenmiş ders kitabı dışında, dikkatini düşünme ve sonuç çıkarma yeteneğini fitilleyecek farklı bilgilere kapamak ister kendini, her şeyin daha fazlasını bilmeyi kendine kötülük sayar?

Hangi öğretmen kendisinden beklenen başarıyı her türlü imkanı kullanarak yakalamak, öğrencisini farklı kaynaklardan beslemek istemez?

Hangi yayıncı, eğitime hizmet maksadıyla hazırladığı kitapların eğitim alanında yasaklanmasını anlayabilir?

Bu yasağı getiren amirler, denetleyen müfettişler kendi evlatlarını sınavlara hazırlarken bütün kaynak kitaplardan uzak mı dururlar?

Peki aynı yönetmeliklere tâbi olan özel okullarda kendi isimleriyle kaynak kitaplar hazırlanırken, bu çifte standart kimseye tuhaf gelmez mi?

 

Şu sıralar eğitimde, birbiriyle çelişen denemeler had safhada. Üniversiteye giriş sınavı yürürlükte iken dersaneleri kapatma ihtimalini gündeme getirmek ne kadar ütopik ise, bilimde dünya ile yarışmak idealinden bahsedip de eğitimde farklı kaynaklar kullanmayı yasaklamak o kadar mantık dışıdır.

 

Ders kitaplarını her geçen gün hafifleterek, çocuklarımızı hangi bilgiyle donatmayı umuyoruz? Asgari bilgi ile gelecek nesillerden hangi bilimsel başarıyı bekliyoruz?

 

Çocuklarımızın yarış atı misali okul-dersane-sınav çıkmazında koşturulması hiçbir eğitimcinin onayladığı bir sistem olamaz elbette. Ama çocuklarımıza yapılacak iyilik, onların çalışma ritmini düşürecek uygulamalara gitmek değildir. Enerjimizi ders kitaplarını hafifletmek yerine, dersten arta kalan zamanları için çocuklara oyun alanları kurmak üzere harcasak; bedava ders kitabı dağıtmak yerine ücretsiz eğlence alanları kursak eğitim ve teneffüs dengesini daha doğru kurmuş oluruz.

 

Çünkü bu şartlarda çocuğu dersten azad ettiğimiz her an onu bilgisayarın ya da televizyonun kucağına itmiş oluyoruz. Onu az çalıştırmak, boş işlere çok zaman bırakmaktan başka mana ifade etmez. Bu tehdit için bir natif sunmadan, çocuğu ders yükünden arındırmak tüm millete ihanet olur.

 

Bırakalım da veli öğrencisinin eğitimi için para ayırsın, gerekirse cebinden eksik etmediği sigarayı bıraksın. Kitaba para ödemenin bir erdem olduğu anlaşılsın. Vatandaşa kıyak yapılacaksa elektriğe, suya, doğalgaza, dünyanın en pahalı akaryakıtına indirim uygulansın.

 

Bırakalım da yeni nesil her bilgi kaynağına uzansın, dağarcığını internette oyun şifreleri ile değil bilimsel verilerle donatsın.

 

Bırakalım da öğretmen hiçbir çıkarı olmadan öğrencisine bilginin en fazlasını bulmak üzere uğraşırken kaynak kitap yasağı ile boğuşmasın.

 

Bırakalım da, eğitim camiasından her kesimin karşı çıktığı anlaşılmaz yasaklar artık kalksın.

 

Hatice TOKDEMİR