Türkiye tarihine "postmodern darbe" olarak geçen ve sonuçları uzun yıllar tartışılan 28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının üzerinden 28 yıl geçti. Eğitim-Bir-Sen İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı İdris Şekerci 28 Şubat sürecine ilişkin yaptığı açıklamada ''Kesintisiz eğitim ile budanan İmam Hatip Liselerini, imam hatip düşmanlığı yapalım derken bitirilen meslek liselerinin hikayesini, askeri nizamiye'den başörtülü olduğu için geri çevrilen asker annelerini, hastane kapısından tedavisi reddedilen kadınları, okul birincisi olduğu halde başörtüsünden çekilerek “Sana burada söz hakkı yok! denilen genç kızları, milyonların kenetlenerek yürüdüğü “el ele yürüyüşü” nü, bu yürüyüşü organize edenleri idamla yargılayan vesayetçi yargı mensuplarını, millete parmak sallayan üniformalı tetikçileri unutmayacağız, hakkımızı helal etmeyeceğiz.'' dedi.
ŞEKERCİ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Toplumsal Hafıza'mızın zayıflığı hepimizin malumu. Oysa tarihin tekerrür etmemesi için yaşanılandan ibret almak ve geçmişi unutmayarak daima teyakkuz halinde bulunmak gerekir.
Bilge Kral Aliye İzzet Begoviç’in “Zulmü unutmayın. Çünkü, unutulan zulüm tekrarlanır!” sözü hepimizin kulağına küpe etmesi gereken tarihi bir uyarıdır. Sermayenin dahi yeşilinin olduğu, Allah'ın tesettür emri gereği örtülen başörtüsünün siyasal simge türban olarak etiketlenerek bu toprakların sahibi bir milletin inancının irtica olarak tanımlandığı o kara günleri unutturmayacağız. Bin yıl sürecek denen mezalimin, büyük şeytan ABD ‘nin vesayet aparatları bizim çocuklar tarafından yapıldığını unutmayacak, unutturmayacağız.
Kesintisiz eğitim ile budanan İmam Hatip Liselerini, imam hatip düşmanlığı yapalım derken bitirilen meslek liselerinin hikayesini, askeri nizamiye'den başörtülü olduğu için geri çevrilen asker annelerini, hastane kapısından tedavisi reddedilen kadınları, okul birincisi olduğu halde başörtüsünden çekilerek “Sana burada söz hakkı yok! denilen genç kızları, milyonların kenetlenerek yürüdüğü “el ele yürüyüşü” nü, bu yürüyüşü organize edenleri idamla yargılayan vesayetçi yargı mensuplarını, millete parmak sallayan üniformalı tetikçileri unutmayacağız, hakkımızı helal etmeyeceğiz.
Rahatlık daima rehavet getir bilinciyle hareket etmeli; başta kendi çocuklarımız olmak üzere yeni kuşaklara hangi badireleri aşarak, hangi mücadeleleri vererek bugünlere geldiğimizi hatırlatmalıyız.
Şube Kadın Komisyonu’muzun öncülüğünde, tarihe kayıt düşmek amacıyla o kara günleri yaşayan yakınımızdaki tanıkları dinleyelim istedik. Amatör ruhların ortaya koyduğu bu hasbî çalışmanın hayra vesile olmasını temenni ediyorum. Kara Gün ve 28 Şubat tanıkları etiketiyle sanal mecrada gündem ederek farkındalık oluşturmak istediğimiz bu çalışmaya duyarlı gönüllere selâm ediyor,
Niyet hayır akıbet hayır olsun diye dua ediyoruz.