İmamoğlu Hangi Vaadini Yerine Getirdi?
Hey gidi günler. Daha dün gibi. Bir elinde mendille terini silerken diğer elini yumruk vaziyetinde tutarak “İstanbul'da hayatı kolaylaştıracak çözümler” başlıklı vaatlerini sıralıyordu.
Erdoğan’dan cayan muhafazakâr maskeli tayfa da ağzının suyunu akıtıyordu.
Bizim Ekrem, formundaydı. Off, neler neler vaat edilmiyordu ki. “İstanbul'da halkın değil bir avuç kesimin çıkarları için çalışan bir israf düzeni var" dediğinde AKP’lilerin yüreği hop iniyor hop kalkıyordu.
"Bu kent” diyordu. “İstanbul'a ihanet edenlere emanet edilemez.' Vay be! Ne esaslı sözlerdi.
Daha bitmedi.
“16 milyonu mağdur eden bu haksızlık, 16 milyonu hizmetten mahrum bırakan bu israf düzeni inanıyorum ki, 2 hafta sonra artık son bulacak” diyordu. Bakın iki hafta diyor.
Devamı var.
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde israf düzeni son bulacak. Kayırmacılık, verimsizlik bitecek. Adil, akılcı ve hakça bir yönetim anlayışı ile İstanbul'u ayağa kaldıracak seferberlikleri başlatacağız''
“İstanbul'un nimetlerini 16 milyon İstanbulluya adil biçimde paylaştıracağım. Ailelerimizin dertlerine derman olacak bir İBB Başkanı olacağım” diyordu. Pek dokunaklı değil mi?
Neler vaat etti neler?
12 yaş altı tüm çocuklara ulaşımı ücretsiz yapacağız. 0-4 yaş arası çocuğu olan annelere ulaşımücretsiz olacak. İlk yarım saat içerisinde yapılan tüm aktarmaları ücretsiz hale getireceğiz.
Deniz, metro, otobüs… Hiç fark etmez. 25 yaş altındaki, öğrenci olmayan tüm gençlerimiz de ulaşımdan yüzde 40 indirimli faydalanacak.
Yetmedi sıradan vatandaşa da zam yaptı. Hem de meclis kararı olmadan yaptı bunu.
“Ulaşımdaki bu indirimlerle birlikte gıdada, eğitimde, sağlıkta ve sosyal yaşamın tüm alanlarında yapacağımız destekler sayesinde, yıllık ortalama 2 bin 500 TL'lik masraftan İstanbullu aileleri kurtarmış olacağız” diye haykırdı. Sayesinde tüm aileler kurtuldu!
İstanbul'da 150 adet kırsal nitelikli mahallemizi de analiz ettik. Buralarda organik tarımı teşvik edeceğiz. Köy pazarları ile üreticiden tüketiciye doğrudan satış sağlayacağız. Daha neler!
Kuracağımız 'Mahalle Mutfakları' da vatandaşın ucuz ve sağlıklı gıdaya erişiminde önemli bir rol üstlenecek. Gelir seviyesi düşük ve emek-yoğun çalışılan mahallelerde ve üniversite öğrencilerinin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde ucuz, temiz ve nitelikli yiyecek hizmeti sağlayan Mahalle Mutfakları'nı kuracağız.
Çok acilen çocuk sayısı en yüksek ve en yoksul 150 mahallede 100 çocuk kapasiteli kreşler açacağız. Böylelikle 15 bin kadın evinde, işinde rahat edecek. Açacağımız kreşlerle 3 bin kadına da doğrudan istihdam sağlayacağız.
Sadece 9 yerin temelini attı. Yapraklar da alkışladı.
İstanbul'da 15-25 yaş arası toplam 2 milyon 278 bin gencimiz yaşıyor. İstanbul'u gençler için yaşanması zor, pahalı bir şehir olmaktan çıkaracak, onlara her türlü eğitim, kültür-sanat ve spor imkânlarını sunacağız.Sundu mu gençler, siz söyleyin?
Biz İstanbul'da yüzde 15'lere varan toplam işsizlik oranını tek hanelere düşüreceğiz. Önce, 'Bu iş yerel yönetimlerin işi değil' deyip de sonradan kamuoyunu afaki rakamlara boğanlar gibi yapmayacağız.
İyi de düşürdün mü tek haneye?
“Sosyal yardımları beş kat daha arttıracağız.” En çok kim faydalanıyor bu yardımlardan?
"www.yoksulluklamucadele.org" adı altında bir internet sitesi hazırladık.” İyi de site erişime kapalı.
“Öğretim yılı başında ihtiyacı olan 500 bin öğrencinin kırtasiye ve üniforma ihtiyaçları İBB tarafından karşılanacak.” Cevabını öğrenciler versin.
“Yine aylar öncesinden açıkladığım 'Evlilik Destek Paketi'yle yeni evlenecek, geliri yoksulluk sınırı altındaki çiftlere 2 bin TL düğün hediyesi vereceğiz.” Sahi verdi mi?
“Sağlık alanında yapılacak yatırımlar kapsamında: 40 adet Semt Doğumhanesi, 20 adet Kadın Sağlığı Tarama Merkezi, 10 adet Çocuk Sağlığı Merkezi, 3 adet Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi ve 5 adet İşçi Sağlığı ve Mesleki Hastalıklar Merkezi açılacak.''Peki, kaç adet açtınız?
Böyle bol keseden vaatler yaptı. Vaatlerini gerçekleştirmediği gibi günün sonunda kendisini kameraların önünde zekat, fitre toplarken gördük.
Salgının tam ortasında 45 Bin liralık maaşla çalışan İBB sözcüsü Murat Ongun ulaşım kullanma oranının yüzde 90 azaldığını, yüzde 20’sinin de kendileri tarafından azaltıldığını ifade etti.
İyi de hangi niyetle ve hangi hakla indirdiniz bunu diye sormazlar mı? Ulaşım Daire Başkanı’nın tam üç kez istifa ettiği bir büyükşehir burası.
Sabah Gazetesi’nden Kenan Kıran da bu konuda güzel bir haber yaparak atıl durumda bulunan İETT otobüslerinin resimlerini yayımlamıştı.
Oysa tramvay vagonlarının 8'den 4'e düşürülmesi, sefer aralarının önce 7 dakika, daha sonra 10 dakikaya çıkarılması tramvaylarda yoğunluğun yaşanmasına neden oluyor.
İstanbul'da toplu taşıma kullanımının yüzde 90 oranında düşmesine rağmen otobüs ve metrobüslerde yaşanan yoğunluğa bile çözüm bulamayan bir başkan, yukarıda yaptığı vaatlerden hangisini gerçekleştirebilir?
İstanbul'da toplam 30 İETT Hattının seferini iptal ettiler. Milat Gazetesi haber yapmasa duraklar kir pas içinde öylece kalacaktı.
Koronavirüs salgınına rağmen otobüs ve metrobüslerin birçoğu İETT garajlarında bekletiliyor. Edirnekapı İETT Garajı'nda çok sayıda metrobüs ve otobüsün bekletildiğine yönelik fotoğraf kamuoyunun tepkisine yol açtı.
Şimdi şöyle bir zamanda insanın kasıtlı mı yapılıyor acaba diye sorası geliyor. Kasıtlı ise korkunç. Değilse başarısız, çapsız bir yönetici olmaları sebebiyle İstanbulluları perişan ediyorlar.