Genelkurmay Başkanlığı'nın Harp okullarına öğrenci alımıyla ilgili konuşan Eğitim Bir-Sen Manisa Şube Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi Mehmet Emin Sofuoğlu, "Daha başvuru bile yaptırmadan elemeye tâbi tutulan imam hatip lisesi öğrencileri, bu ülkenin öz evlatları değil mi?" dedi.
‘“Kara Harp Okuluna girmek isteyen adayların, ÖSYM klavuzunda belirtilen başvuru şartlarını sağlıyorlarsa YGS başvurusunda bulunduktan sonra 23 Mart - 13 Mayıs 2016tarihleri arasında www.kkk.tsk.tr veya www.kho.edu.tr internet adresine girerek ön kayıt başvurusu yapmaları gerekmektedir” şeklinde Genelkurmay Başkanlığı'nın sitesinde duyuruya çıktığı Harp okullarına öğrenci alımlarıyla ilgili başvuru şartlarında, “Devam mecburiyeti olan ve aşağıda belirtilen okul türlerinden mezun olmak” (bakınız: http://www.kho.edu.tr/basvuru/BasvuruKosullari.html) maddesinde İmam-Hatip Lisesi bulunmuyor’ diyen Sofuoğlu, bu ayrıma son verilmesi gerektiğini söyledi.
Sofuoğlu; “İmam-Hatip Liselerinin ara sınıflarında bile asla okumamış olmak şartını koymakla, Genelkurmay Başkanlığı, tabiri caizse ayrım ve eşitsizliği derinleştirdi. Yıllardır imam hatip liselerine kapılarını kapatan Genelkurmay, ara sınıflarda dahi olsa imam hatiplerin önünden geçmiş olmayı, gençler arasında üvey evlat muamelesine tâbi tutulmak için yeterli bir sebep saymıştır."
Dünyanın birçok yerinde eşitlik ve özgürlükler adına olumlu adımlar atıldığını dile getiren Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Sofuoğlu, "Demokrasilerde özgürlük alanlarının her geçen gün genişlemesi, haksızlıkların azalması ve hattâ bitmesi beklenirken eşitlik adına geri adım sayılabilecek bu durumun dayanağını merak ediyoruz. Milletin zihninde olumsuz bir algı oluşturan bu durumun neyle izah edildiğini öğrenmek istiyoruz." şeklinde konuştu.
Askerlik görevine çağrılırken hiçbir ayrım yapılmadığını, cepheye koşarken hep birlikte koştuklarını vurgulayan Mehmet Emin Sofuoğlu, "İmam hatip lisesi öğrencilerini diğerlerinden ayıran fark, düz lise müfredatına ek olarak, Kur'ân–ı Kerîm ve bazı dînî konuları içeren dersleri öğrenmiş olmalarıdır. Bu derslerin hepsi Milli Eğitim Bakanlığınca, resmî devlet okullarında, devletin öğretmenlerince okutulmaktadır.
Hiç kimse bu çocukları, daha az başarılı olmakla veya hainlikle, bölücülükle, terörle suçlayamaz ve diğer okulların öğrencilerinden daha az güvenilir olduğu iddiasında da bulunamaz. Öyleyse İmam Hatipli öğrencilere yapılan bu ayrım neyle izah edilecek?
Bu ülkenin gençlerini, sadece diplomalarına bakarak elemeye tâbi tutmanın hiçbir dayanağı olamaz. Bu ayrıma son verilmelidir." dedi.