Sınavlara iki ay kala alınan karar, öğrencileri, öğretmenleri, velileri büyük belirsizliğin ortasına attı.

Hani adalet, hani liyakat?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin aldığı karar, okulların kapanmasına iki ay kala eğitim camiasının kalbine adeta pimi çekilmiş bomba bıraktı.

Ne öğretmen ne öğrenci ne veli, işin içinden çıkabiliyor. Ortada büyük karmaşa var; üstelik tam sınav döneminde, tam kritik eşikte.

Malumunuz, proje okullarıyla ilgili 4 yılını dolduran öğretmenlerin yer değiştirme süreci başlatıldı.

Peşi sıra yaşanacak olan norm fazlalığı sorunu, eğitim camiasında büyük krize zemin hazırlıyor.

Norm Fazlası Atamalarda İlçe Grubu Uygulamasına Dava! Norm Fazlası Atamalarda İlçe Grubu Uygulamasına Dava!

Öğretmenler görevlerine dönem sonuna kadar devam edecek deniliyor lakin alınan karar hocalarda motivasyon kalmadı.

Sınavlara hazırlanan binlerce öğrencinin durumu büsbütün vahim.

Peki, soruyorum şimdi

Kararınızın zamanlaması nedir Sayın Bakan?

Yangını tam üniversitelere, liselere geçiş sınavlarının arifesinde neden çıkardınız?

Eğitim milletin istikbali, ülkenin ruhudur.

Alanda alınan her karar, yalnızca kağıt üzerinde işlem değildir.

Aldığınız kararlar öğrencinin geleceğine, öğretmenin huzuruna, velinin güvenine dokunur.

Eğitim, günü kurtarma mantığıyla değil, geleceği inşa etme şuuruyla yönetilmelidir.

Sayın Bakan, diyebilirsiniz: “Nitelikli okullarda görev yapan bazı öğretmenlerin görev süresini sınırlandırarak başarılı olanlara fırsat açmak istiyorum.”

Güzel!

Düşünceniz makul olabilir.

Lakin hamleyi neden eğitim yılının sonunda değil, tam ortasında yapıyorsunuz?

Siz eğitimcilere kaosu önceden görmek zor olmasa gerektir…

Üstelik, proje okullarına bugüne dek yapılan atamalar objektif miydi?

Referanssız isimler o okullarda yer bulabildiler mi?

Şimdi gelenlerin dahi referanssız olmadığını herkes biliyor.

O hâlde soruyoruz:

Gerçekten liyakat mi istiyorsunuz? Gerçekten adalet mi istiyorsunuz?

O zaman şunu yapacaksınız:

Proje okullarına öğretmen alımında şeffaf, mülakatsız yazılı, sözlü sınav yapacaksınız.

Başaran gelir, başaramayan elenir. Kimse itiraz edemez. İşte o zaman millet size sadece saygı duymaz, alkışlar!

Siz hâlâ "Ben yaptım oldu!" mantığıyla hareket eder, eğitimi masa başında şekillendirmeye devam ederseniz, kusura bakmayın sadece yangını büyümüş olursunuz!

Başlattığınız yangın sizin söylediğiniz üzere başarılarını artırmak istediğiniz çocukların yüreğini yakar.

Eğitim işi ciddiyet ister, adalet ister, vicdan ister.

Siz eğitimi günübirlik kararlarla değil, milletin mayasından süzülmüş istişareyle, meşveretle, ortak akılla yönetin.

Yoksa...

Yaptıklarınızla sadece sistemi değil, çocukların geleceğini yıkmaktır.

Kaynak: Recep YAZGAN / Akasyam.com