Açıklamaya Eğitim Sen İstanbul 3 No'lu Şube Başkanı Ayfer Koçak başta olmak üzere 2 No'lu Şube Başkanı Çayan Çalık ve birçok sendikalı katılım gösterdi. Milli Eğitim Bakanlığının Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu (ÖMK) hayata geçirmesiyle eğitim emekçilerine yönelik ayrımcı ve adaletsiz uygulamalara sebep olduğunu ifade eden Eğitim-Sen, bu kanuna tepki göstererek seçim sonrası oluşacak yeni hükümetten de taleplerini sıraladı.

"KAMU EMEKÇİLERİ YOKSULLUĞUN PENÇESİNDE"
2 No'lu Şube Başkanı Çalık, İstanbul Eğitim-Sen Şubeleri olarak "ÖMK iptal edilsin, eşit işe eşit ücret" talebiyle burada olduklarını ifade ederken "Bu memleket zenginler ve yoksullar olarak ikiye bölünmüş durumda. Bugün kamu emekçileri de bu yoksulluğun pençesine düşmüş halde. Memleketi bu şekilde bölenlere karşı mücadelemizi sürdürdük, sürdürmeye devam edeceğiz. Bunu kabul etmiyoruz" açıklamasının ardından alkışlayarak iktidarı protesto etti.
Basın açıklamasını okuyan Koçak, var olan çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek yerine ÖMK üzerinden eğitim emekçilerine yönelik ayrımcı uygulamaların hayata geçirildiğini ifade etti.

"MAAŞLARINA ŞÜKRETMESİ BEKLENMEKTEDİR"
Bu kanunla kariyer basamaklarına göre ücret düzenlemesinin eğitimcilerin maaşlarının açlık sınırında olduğu gerçeğini saklamak olduğunu aktaran Koçak "Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Kariyer Basamakları Sınavı sonucunda 67 bin öğretmen ‘başöğretmen’, 517 bin öğretmen ‘uzman öğretmen’ unvanını almıştır. Sınava girmeyen ve on yıldan az kıdemi olan öğretmen sayısı ise 400 binin üzerindedir. Göreve yeni başlayan bir öğretmenin maaşı bugün 12 bin 224 TL’dir. Bir okulda aynı derse girip, tamamen aynı müfredatı işleyen ve 25 yıllık kıdemi olan üç öğretmenden kariyer basamakları sınavına girmeyen bir öğretmen yaklaşık 14 bin 200 TL; ‘uzman öğretmen’ 17 bin TL; ‘başöğretmen’ ise 19 bin 500 TL maaş almaktadır. Eğitimcilerden yoksulluk sınırının 33.754 tl olduğu şartlarda ayrıcalıklı maaş olarak sunulan 19 bin 500 TL’lik başöğretmen maaşına şükretmesi beklenmektedir" diye sözlerine ekledi.

Eğitim-Sen'in kadrolu atama mücadelesinden de bahseden Koçak, sadece bu yıla özel güvenceli kadrolu atama yapıldığını ve öğretmenlik mesleğinin bir seçim vaadi haline gelmemesi gerektiğini söyledi.
Eğitim-Sen'lilerin 14 Mayıs seçimleri sonrasında gelecek yeni hükümetten taleplerini şu şekilde sıraladı:

  1. "ILO-UNESCO ortak metni olan Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ni esas alan yeni bir meslek kanunu hazırlanmalıdır.
  2. Kamuda en düşük maaş yoksulluk sınırı üzerinde belirlenmelidir.
  3. Mevcut ücret farkları derece ve kademe gibi kriterler dikkate alınarak, ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesi doğrultusunda düzenlenmelidir.
  4. Kamuda maaşlar başta olmak üzere, ekonomik, sosyal ve demokratik hak ve özgürlüklerimiz siyasi iktidarın ya da Cumhurbaşkanı’nın insafına bırakılmamalıdır.
  5. Sendikalarımızın ilk kurulduğu yıllardan bu yana temel talebimiz olan grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı yasal güvence altına alınmalıdır."
    (Cumhuriyet)