Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Muammer Karaman, İLKSAN’ın iktisadi gerçeklerden habersiz, liyakatsiz kişilerin elinde günden güne eridiğini kaydederek, “Buna rağmen İLKSAN yönetimi önce genel kurul süresini 2021 yılında iki yıl uzatmış, salgın bahanesiyle de Sandığı üyenin iradesinden kaçırmıştır. İLKSAN yönetimi şimdi de Millî Eğitim Bakanlığı’ndan deprem bahanesiyle seçimi erteletmeyi talep etmiştir. Sandığı ekonomik bir enkaz hâline getiren yetkisiz, beceriksiz, ilkesiz İLKSAN yönetimi bir an önce istifa etmelidir” dedi.

Eğitim çalışanlarının pek çok sorununun çözülmesinde emeklerinin bulunduğunu ifade eden Karaman, öğretmeninden genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının sorunlarına, üniversite idari personelinden akademik personelin sorunlarına her konuda çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Karaman, “Nöbete ücret, sınav görev ücretlerinin artırılması, idari izinli günlerde ek ders ödenmesinin sağlanması, kariyer basamaklarında adım atılması, ek gösterge düzenlemesi, sözleşmelilere kadro gibi onlarca sorunun çözüme kavuşturulmasını sağladık. Şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da sendikal yürüyüşümüzü azim ve kararlılıkla sürdürecek, üyemize ve ülkemize kazandırmaya, çözülmemiş sorunların da bir an evvel çözülmesi için ter akıtmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Muammer Karaman, Konya 1 No’lu Şube’nin il divan toplantısına katılarak eğitim gündemine ve sendikal çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Eğitim-Bir-Sen eski Genel Sekreteri ve AK Parti Konya Milletvekili Adayı Latif Selvi’nin de iştirak ettiği toplantının açılışında konuşan Karaman, seçimleri erteletmeye çalışan İLKSAN yönetimine tepki gösterdi. Kurdukları tüm şirketleri zarara uğratan, eğitim çalışanlarının alın terini heba eden İLKSAN yöneticilerinin deprem bahanesiyle seçimleri erteletmek için Millî Eğitim Bakanlığı’na müracaat ettiğini dile getiren Karaman, şöyle devam etti: “Benzer yardım sandıkları rekor kâr oranları açıklayarak üyelerini memnun ederken, İLKSAN masabaşı muhasebe oyunları ile beceriksizliğini ve uğrattığı zararı üyelerinden ve eğitim çalışanlarından gizlemeye çalışıyor. POLSAN’ın üyelerine 2022 yılında yansıttığı temettü geçen yıla göre ortalama 3,5 kat artmış, toplam kârı ise yüzde 377 oranında artış göstermiştir. Buna karşılık, İLKSAN 2021 yılında yüzde 16,9’luk gelir artışı beyan etmesine rağmen gerçekte 417 milyon TL zarar eden bir kurumdur. Her faaliyet yılını zararla kapatan İLKSAN, zorlama muhasebe oyunlarıyla kâğıt üzerinde kârlı gösterilmektedir.”

Tamamlayıcı mesleki emeklilik kurumu niteliğindeki POLSAN ve OYAK’ın piyasa kârlılık oranlarının üzerinde üyelerine temettü ve nema dağıttığına dikkat çeken Karaman, şunları söyledi: “İLKSAN ise iktisadi gerçeklerden habersiz, liyakatsiz kişilerin elinde günden güne erimektedir. Buna rağmen İLKSAN yönetimi önce genel kurul süresini 2021 yılında iki yıl uzatmış, salgın bahanesiyle de Sandığı üyenin iradesinden kaçırmıştır. İLKSAN yönetimi şimdi de Millî Eğitim Bakanlığı’ndan deprem bahanesiyle seçimi erteletmeyi talep etmiştir. Sandığı ekonomik bir enkaz hâline getiren yetkisiz, beceriksiz, ilkesiz İLKSAN yönetimine buradan sesleniyorum: Bir an önce istifa edin. Millî Eğitim Bakanlığı’ndan beklentimiz, yarım kalan seçim sürecini bir an önce tamamlamasıdır.”

Deprem bölgesinde gereken tedbirler alınmalıdır

Karaman, 11 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerde 50 binin üzerinde insanımızın hayatını kaybettiğini, yüz bini aşkın kişinin ise yaralandığını hatırlatarak, “24 Nisan tarihi itibarıyla deprem nedeniyle ara verilen eğitim-öğretim faaliyetlerine bütün illerde yeniden başlanması kararı alınmıştır. Ancak depremin yol açtığı büyük can kaybı ve yıkım göz önüne alındığında, eğitim-öğretimin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi oldukça çok zordur. Depremde çok sayıda öğretmen ve eğitim çalışanı hayatını kaybetmiş, yaralanmış, pek çok okulda eğitim-öğretimin devamını mümkün kılamayacak ölçüde hasar meydana gelmiş; yıkılan ve oturulamayacak durumda olan binalar nedeniyle ciddi bir konut ve barınma sorunu ortaya çıkmıştır. Bu durum, eğitim çalışanlarının uğradığı maddi ve manevi zararların giderilmesi, bölgedeki eğitim-öğretim hizmetlerinin kesintiye uğramadan devam etmesi ve sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için acil olarak bazı tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır” diye konuştu.

Kalıcı konut inşasında eğitim çalışanlarına öncelik verilmesi gerektiğini söyleyen Karaman, “Kalıcı konutlar tamamlanıncaya eğitim çalışanlarının barınma ihtiyacı bölgede bulunan ve boş olan kamu lojmanlarının bedelsiz tahsisi, oturulabilir özel mülkiyete tabi konutlar için kira yardımı yapılması, ulaşım hizmetleri için servis tahsis edilmesi veya ulaşım yardımında bulunulması ve tam donanımlı prefabrik konutların tahsisi gibi yöntemlerle sorunlara çözüm bulunmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Eğitim çalışanlarının bölgedeki görevlerinin devamlılığının sağlanması için teşvik edici önlemlerin alınması gerektiğini belirten Karaman, şöyle konuştu: “Deprem bölgesinde görev yapan eğitim çalışanlarına yer değiştirme hakkı tanınmalı ve atamaları yeni öğretmen ataması sürecinde yapılmalıdır. Eğitim çalışanlarından birinci dereceden yakını vefat eden, bedensel veya psikolojik tedavi süreci devam eden, konutu oturulacak durumda olmayan veya barınma sorunu yaşayan, 0-60 ay arası çocuğu bulunan, kendisi engelli olan veya engelli çocuğu bulunan ya da her ikisi de çalışan eşlerden birisi idari izinli sayılmalıdır.”

Kamu görevlilerinin en temel sorunlarının çözümünü sağladık

Sendikal çalışmalara da değinen Karaman, ideolojik sendikacılığa karşı müzakereye ve mücadeleye dayalı hizmet sendikacılığı yaptıklarını vurguladı.

“Mücadelemiz emeğin değerini bulması, alın terinin karşılığını alması içindir” diyen Karaman, “Son bir yılda 3600 ek göstergenin verilmesini, 424 bini aşan sözleşmelinin kadroya geçirilmesini, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikte 600 bini bulan bir kitlede memnuniyet üretilmesini, 50/d’lilerin 33-a’ya alınmasını sağladık. Mali, sosyal ve özlük haklarını artırdık. İş güvencesine karşı bütün riskli girişimlerin karşısında durduk. 2012’den bugüne sözleşmelilerin kadroya geçirilmesine ilişkin bütün kararların arkasında bizim alın terimiz; 4/C’lilerin 4/B statüsüne geçirilmesinde, 4/C’nin tümden kaldırılmasında bizim gayretimiz var. 4/B’nin istisna istihdam modeli olarak kalması, istihdamın 4/A üzerinden yapılması için çabalarımız sürerken, sözleşmelilerin özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda katedilen mesafede bizim kararlı mücadelemiz var. Kamu görevlilerinin en temel sorunlarının çözümünü sağladık, kalan sorunları da çözmek için ter döküyoruz” ifadelerini kullandı.

Muammer Karaman, 15 Mayıs mutabakatlarına kadar zirvedeki konumlarını daha da güçlendirmek, çıtayı daha yükseğe koymak için çalışacaklarını sözlerine ekledi.

Eğitim-Bir-Sen eski Genel Sekreteri ve AK Parti Konya Milletvekili Adayı Latif Selvi ve Konya 1 No’lu Şube Başkanı Nazif Karlıer de birer konuşma yaptılar.