Eğitim-Bir-Sen İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı İdris Şekerci yaptığı açıklamada ''Bugün devleti yöneten iradeye ayna olma misyonumuz gereği, Şube Müdürleri başta olmak üzere İl ve İlçe MEM bürokratları, Müfettiş,Araştırmacı vd görevlerde bulunan, kök kadrosu eğitim öğretim hizmetlerinde olan eğitim çalışanlarının da Kariyer basamakları imkanından yararlanması için alanlarda olduk.'' dedi.
ŞEKERCİ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Eşyanın tabiatına uygun olan şey, herkesin durduğu yerin hakkını vermesidir .Siyasetçi siyasetin, bürokrat bürokratlığın, sivil toplum örgütü ise sivil olmanın hakkını vermelidir. Toplumun varlık ifadesinin tecessüm etmiş hali sivil toplum kuruluşlarından olan sendikaları sendika yapan en temel saik, yetki ve ilgi alanında olup bitene “ayna” olmaktır.
Sendikaların ayna misyonun mihengi eleştirel yönünü kaybetmemektir. Elbette, bunu yaparken “usul esasa mukaddemdir” ilkesi gereği, yıkıcı bir üslup yerine yapıcı bir dil ile bunu yapmak gerekir. Tenkid ve tekdirin kıymeti yeri geldiğinde takdir ifade eden tepkileri verdiğinizde değerli olur. Bizi diğer sendikalardan ayıran en temel vasıf budur. İstemezük sendikacılığı eski usül sendikacılık olarak tedavülden kalkmış bir yöntemdir. Doğru yöntem kimin yaptığına bakmaksızın ne yapıldığına odaklanmaktır.
Müzmin muhalefet sendikacılığı olarak da tanımlayabileceğimiz bu istemezük korosu, son günlerde ideolojik bagajlarında saklı gerekçeleri dışında makul ve anlaşılabilir dayanaktan yoksun tavırları ile zihinleri bulandırmaya, öğretmen odalarını zehirlemeye devam ediyorlar maalesef.
Öğretmenlik Meslek Kanunu ve dünden bugüne kariyer basamakları sürecininin yakinen şahidiyiz. Yargıya taşıdıkları gerekçelere baktığınızda ideolojik bağnazlık ve sorun dilinden başka bir şey göremezsiniz. İstemezük tayfasının en son kısmen iptal edilen Öğretmenlik Meslek Kanunu eleştirilerinin odağında bir istismar icadı olarak Başöğretmen Atatürk sloganını görmedik mi?
Sanki başöğretmenlik kutsal bir ünvan imiş gibi dogmalar ile akla ziyan kurgular üzerinden anayasa mahkemesine müracaat etmediler mi?
Siyam ikizlerini andıran politikaları ile aynı ideolojik ve siyasal dili kullanan arkadaşlara tavsiyemiz bayatlamış yöntemleri terk etmeleri ve eğitim çalışanlarının yararına olacak talepler ile sendikacılık yapmalarıdır.
İki defa öğretmenlerin ekmeği ile oynayan bu istemezükçü yaklaşımın çıkmaza soktuğu ÖMK, umarım bu ay içerisinde mecliste görüşülerek beklentileri karşılayacak şekilde yasalaşır. Artık,Meslek Kanunu‘muz çıkarılır ve öğretmenin özlük ve mali haklarında görece kazanım sunacak bir imkâna ulaşırız.
Bugün devleti yöneten iradeye ayna olma misyonumuz gereği, Şube Müdürleri başta olmak üzere İl ve İlçe MEM bürokratları, Müfettiş,Araştırmacı vd görevlerde bulunan, kök kadrosu eğitim öğretim hizmetlerinde olan eğitim çalışanlarının da Kariyer basamakları imkanından yararlanması için alanlarda olduk.
Malûm ve malul sendikalar gibi sorunlardan beslenmeyi yol edinmedik, edinmeyeceğiz. Bir taraftan yasa düşüncesi için teşekkür etmeye devam edecek öte yandan gördüğümüz eksiklerin telafisi için alanlarda olmak dahil tüm imkanlarımız ile yasanın daha rantabl hale getirilmesi için uğraşacağız.Bugün de yarın da eksiklerin telafisi için mücadele etmeye devam edeceğiz.