Destekleme Kurslarında Acil Çözüm Bekleyen Hususlar

Abone Ol

Bir kaç kuşağın hayatında önemli izler bırakan dershane kavramı yasal olarak 1 eylül 2015 itibariyle sona erdi. Fakat etüd merkezleri ve farklı isimler altında içerik olarak kurslar devam ediyor. Bu acı gerçekten kaçamıyoruz maalesef.Öğrencilerin dershane ya da kurs ihtiyacını karşılamak amacıyla geçen yıl ortaokullarda ve liselerde uygulamaya konulan destekleme ve yetiştirme kursları açıldı ve şu anda devam ediyor. Milletin 5-10 bin lirası cebinde kaldı. Ancak okullarda açılan kursların velilerin ve öğrencilerin ihtiyacını karşılaması şart. Devlet sosyal devlet olduğunu ve en önemli eşitleyici eğitimi her öğrenciye ulaştırma konusunda tarihi bir adım atmıştır.

Okulların açılmasıyla birlikte eba üzerinden şifre ile yapılan başvurulara göre başvuru süreci daha tamamlanıp program yapılmadan 3 ekimde genelde okullarda kurslar açılmıştır.İki defa başvurular uzatılmış ve her isteyenin başvurmasının yolu açılmıştır.Bu devam eden süreç okulların planlamalarını olumsuz etkilemektedir.Özellikle 5,6,7,9,10,11. Sınıflarda en fazla üç ders seçimi sistemin izin vermesi üzerine beşe hatta altıya kadar çıkmıştır.Öğrenciler kendi ilçeleri içinde istediği okulu,istediği öğretmenden istediği dersi seçerek hafta içinde ve hafta sonunda okullarda kurslar alabilmektedir.Bu yıl hatta beden eğitimi,müzik ve görsel sanatlar dersinden de kurs alınabilmektedir.

Destekleme ve yetiştirme kursları normal öğretim yapılan okullarda hafta içinde derslerden sonra ve hafta sonunda yapılabilmektedir.Fakat ikili öğretim yapılan okullarda hafta içinde bu mümkün görünmemektedir.Hafta içinde saat 22:00’ye kadar izin verilmesi bu uygulamanın yapılabilirliğini geçerli kılmamaktadır.Ulaşım, güvenlik,temizlik ve diğer konular bu uygulamayı imkansız kılmaktadır.Yine ikili eğitim yapılan okullarda özellikle ortaokullarda sabah 07:00’de başlayan dersler akşam saat 18:30 sona ermektedir.Bir günde 7 saat ders gören öğrenciler dersten bıkmış, öğretmenlerde çok fazla yorulmuşlardır.Hafta sonunda kursun olması öğretmeni de öğrenciyi de dinlenemeden yeniden başlayan bir sürece mahkum etmektedir.Evet kurslarda öğretmene iki kat ücret verilmekte ancak bunun her şeyi çözdüğünü söylemek doğru değildir.

Kurs merkezi okullarda bir dizi sorunla okullardaki idareciler boğuşmaktadır.Bakanlığımız çözüm üreteceğini söylesede geçen yıldan beri süren sorunların çalışmaları olumsuz etilediği değişmez bir gerçektir.Başta kurs merkezinde görevli okul idarecilerinden yalnız birine günde 2 saat ücret verilmesi işi yapan,planlayan ve takip edenin fazla ciddiye alınmadığını göstermektedir. Bu trajik durumun yanında hafta sonunda okulların açılması,temizliğinin yapılması,güvenliğinin sağlanması okullardaki idarecilerin üzerinde çok ağır bir yüktür.İkili öğretim yapılan okullarda idareciler günde ortalama 10 ila 12 saat arasında mesai yapmaktadırlar.Bu yüklerine birde hafta sonu kursları eklendiğinde geriye çok az bir zaman kalmaktadır.Kalan zamanda ailesi,çocukları ve özel işlerini halledip dinlenebilirse çok önemli bir iş başarmış oluyorlar.

Hayatlarını bir neslin geleceğine feda eden eğitimcilerin ne halktan ne de yetkililerden yeterince maddi manevi destek görmemesi ve yapacaksınız bu sizin göreviniz denilmesi moralleri de bozmakta, bunalıma doğru bir akıntı oluşmaktadır.Buradan etkili ve yetkili herkese seslenmek istiyorum.Bütün fedakarlığı beklediğiniz eğitimciler artık sos veriyor.Gelişmiş dünyada okullarda öğrencinin günlük okulda bulunma süreleri azaltılırken bizde nicelik önemli olduğu için ha bire artıyor.Okullarda öğrenci ve öğretmenler daha uzun süre birlikte olduklarından artık birbirlerine tahammül edemez oluyorlar.Sıralara mahkum edilen nesiller isyan bağrağını çoktan kaldırdı.Onları terbiyeyle görevlilerin bu isyanları bastırmaları ise şimdilik devam ediyor.Bu çatışmadan okulları kurtaramazsak istemediğimiz gelişmeler yaşanabilir.Zorla okula gelen öğrenciler okulların işleyişini bozuyor bunu neden görmüyoruz.Kurslarda da velilerin zorladığı bir vaka.Zorla güzellik olmaz.Lütfen dikkat! (1ilhamifindik@gmail.com)