Geçtiğimiz mart ayında Evrensel Gazetesinin özel haberiydi MESEM yolsuzluğu…

Eski Milli Eğitim Bakanı döneminde başlatılan Mesleki Eğitim Merkezi Projesi (MESEM) aslında güzel bir amaca hizmet edecekti.

Bursa MEB AKUB, akreditasyon başarısını tescilledi Bursa MEB AKUB, akreditasyon başarısını tescilledi

Meslek okullarında okuyan öğrencileri çeşitli alanlara yönlendirmek, mesleki tecrübe kazandırmak adına bir tür çıraklık eğitimleri verilecekti.

Böylelikle ara eleman sıkıntısı az da olsa çözüme kavuşacaktı.

Bu eğitimler karşılığında bakanlık tarafından öğrencilere asgari ücretin üçte ikisi oranında maaş ödenecekti.


İşveren adına hesaplara yatırılacak olan paralar, yine işveren tarafından öğrencilere ödenecekti.

Milli Eğitim Bakanlığının projesi ve amacı buydu…

***

Ancak Milli Eğitimin ayaklarını oluşturan bazı bürokratlar ve eğitimciler bu olayı baya yanlış anladı.

“Nasıl olsa öğrencilerin ödenekleri öğrencilere değil, şahısların şirketlerine yatacak, beleş paraya balıklama atlayan sazan çok olur, bize buradan baya ekmek çıkar” diye düşündüler.


Ve hızlıca projenin hukuksal boşluklarından faydalanıp, bu işe yatkınlığı olan veya kendilerini sorgulama gereği duymayacak, güvenini kazandıkları eş dostun şirketleri üzerinden tam 22 bin hayali stajyer kaydettiler.

Hayali dediysem, gerçekte varlar ama aslında yoklar.

Eğitim filan almıyorlar.

“Ver TC’ni, seni stajyer gösterdim, CV’de sana da faydası olur. Milli Eğitim Bakanlığı imzalı haaa” filan diyerek zavallı çocukları pis işlerine alet ettiler.


Öyle böyle derken 8 buçuk ay beleşten para alıp el birliğiyle Milli Eğitimin içini boşalttılar.

Ve bu yolsuzluk olayının baş aktörleri ilimizdeki Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin okul müdürü ve müdür yardımcısıydı.

Haliyle görevlerinden el çektirildi, açığa alındılar.

***

O günden bugüne konunun yargıda olduğu biliniyordu.

Yaklaşık 500 milyon liralık vurgunun önemli ayağını oluşturan bu şahıslar açığa alındı alınmasına ancak haklarında açılmış bir soruşturma var mı, henüz öğrenemedim.


Dün, TBMM’de yaptığı konuşmayla konuyu gündeme getiren CHP Kocaeli Milletvekili Harun Özgür Yıldızlı kamuoyuna önemli bilgiler paylaştı.

Bu işin sadece iki kişiyle değil çok daha büyük bir organizasyon olduğuna dikkat çekip, yolsuzluğun üzerine gidilmesini ifade etti.

Çok haklı…

Böyle büyük bir yolsuzluk ve o yolsuzluktan elde edilen devasa paralar tam bir şebeke işi.

Bu iş bir kamu düzeninde gitmeyi gerektirir.


O halde karşılaşılacak engeller karşısında ağı iyi kurmak lazımdı.

Zannediyorum öyle de yapmışlar.

Öyle yapmışlar ki kimsenin sesi çıkmıyor.

Kurbanlık koyun gibi köşeye çekilmiş, akıbetini bekliyorlar.

Özetle konunun MESEM ayağı böyle…

***

Bir de bu işin dernek ayağı var, ki Harun Yıldızlı onu da gündeme taşıdı…

Yanılmıyorsam 2022 senesinde Kocaeli Kent Konseyi ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin çatısı altında YEDEP projesi oluşturuldu.


Bu proje kapsamında yerel düzeyde sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak amacıyla STK’lara; yapacakları projenin hayata geçirilmesi için hibe verilmesinin önü açıldı.

Küçük ölçekli derneklerin çokta işine yarayan farklı ve güzel bir projeydi YEDEP.

Çeşitli kültürlerin yaşatılması, desteklenmesi adına o derneklere fayda sağladı.

Fakat onun da suyunu çıkardılar, içini boşalttılar.

Bu işlerin kitabını yazmada ustalaşan kişiler yeni yeni dernekler kurarak,

Hibe almayı sağlayacak hayali projeler yazarak, bu dernekler üzerinden tıpkı MESEM’de olduğu gibi hayali işçiler üzerinden bakanlıktan birtakım ödenekler aldılar.

Haliyle bu iş de patladı!

***

İlginç olan şu…

Her iki yolsuzluk olayının göbeğinde ne hikmetse Kocaeli Kent Konseyi yönetimi var.

(Yeni seçilen başkan daha masasına dahi oturmadığı için kendisini tenzih ediyorum)

Kent Konseyi Yönetiminde yer alan bu kişiler hem MESEM hem de dernek yolsuzluğunun ayağını oluşturuyor.

Ortalık yangın yerine döndüğü halde çıkıp tek bir laf etmiyorlar.

Konuyu manipüle etmek adına yapmadıkları tezgah, girmedikleri kılık kalmıyor.

Hesap sorun kardeşim!

Ucu her kime veya kimlere dokunuyorsa hepsinden hem de en acilinden hesap sorun!

Onlar konuşmuyor ama çamurlaşmaktan da geri durmuyorlar!

Kendi üzerlerindeki çamuru kentin her noktasına bulaştırma çabasındalar.

İster en tepedeki ister en aşağıdaki…

Ucu nereye kadar gidiyorsa gitsin, hesap sorulsun.

Bürokratından siyasetçisine işvereninden gazetecisine kadar, olayın üzerine gidilsin.

Bu artık şehrin orta yerine bırakılmış bir cenazedir ve o cenazeyi kaldırmak yargının işidir.

***

CHP Milletvekili Harun Özgür Yıldızlı’ya da çağrımdır!

Bir kürsü konuşmasıyla kalmayın, acilen ve titizlikle bu işin üzerine gidin!

Unutmayın, unutturmayın!

Bulanık suda balık avlamaya çıkanlara fırsat vermeyin.

“Ben bir şey yapmadım, eğer ben suçluysam bakan da suçludur, ben suçluysam cumhurbaşkanı da suçludur” diyecek kadar yüzsüzleşenlerden…

Kocaeli Kent Konseyinin kurumsal kimliğinden güç alarak, her işi yapabileceğini zannedenlerden hesap sorulsun.

Bu şebeke çökertilsin!

Aysun ÖZCAN / Kocaeli Barış Gazetesi